Kırk Dokuz

20.7K 1.9K 328
                                    






-"Çok beğenmedim sanırım. Ama önemli olan senin beğenmen."

-"Yok canım hiç de önemli değil. Çünkü bazen bende kendi zevklerime şaşırıyorum o yüzden akıl almak mantıklı oluyor."

-"Doğru söylüyorsun insanın aklı da karşıyor. Sen ne diyorsun Lavin?"

Bir hafta önce İstanbul'a gelip arayarak görüşmek istediğini söyleyen Minel'in aramasını yanıtlamamıştım. Haliyle Zeynep'le iletişime geçmişti ve kapattığım dünyama zorla dahil olmuştu.

Hiçbir şey istemiyordum ki.

Artık ağlamıyordum. Fakat hevesim de yoktu.

İki hafta olmuştu.

Dün kendimi toplayıp holdinge gitmek ve aklımı dağıtmak istemiştim ancak yapamamıştım.

Hiç halim yoktu.

Kızlar gelmişti. Zeynep evlilik yolunda olduğu için ev dergileriyle ilgileniyorlardı ve onlara katılmamı bekliyorlardı.

-"Bilmem ki."diyip gözlerimi telefonumdan çektim.

-"Yemeğe çıkalım mı? Dışarı çıkmamıza gerek yok otelin bahçesinde de yiyebiliriz."

Kucağımda sarılıp kıvrıldığım yastığı başıma doğru çektim.
-"Ben pek aç değilim."dedim kısık tonda.

-"En son ne zaman doğru düzgün yedin ki aç değilsin? Delirtme beni bak. Kime ne eziyet çektiriyorsun? Aç durunca bitiyor mu sorunlar? Hayır. Artık bir yaşam belirtisi gösterebilirsin. Kalk ve giyin yemek yiyip geri döneriz." Zeynep kollarımdan çekiştirerek kaldırdığında halsiz bedenimi bu sefer koltuğa bıraktım.

-"Yemin ederim midem yemek alacak gibi değil. Başım da çok ağrıyor."dedim yüzümü buruşturup.

Zeynep ellerini beline koyup kaşını havaya kaldırdı.
-"Yememeye devam edersen daha kötü olacaksın. En azından hafif bir şeyler ağzına at. İtiraz yok!"

Yine zorla kaldırdı. Bitkin bedenimi banyoya sürükledim. Omuzlarımdan aşağıya uzanan saçlarımı ensemde at kuyruğu yaptıktan sonra odaya geri girdim.

Aynaya bakmama gerek yoktu. Göz altlarım çökmüş yüzümde hiçbir renk yoktu. Ve umrumda değildi.

Bavullarımın bir kısmını dolaba otel görevlisi yerleştirmişti. Rastgele siyah bir sweat ve siyah tayt aldıktan sonra banyoda giyinip geri geldim.

Ayağıma kısa yünlü botları geçirip kızlara döndüm.

-"Yani kötünün iyisi."diye mırıldandı Minel beni süzerek. Yayıldıkları yataktan kalkarak çantalarını aldılar.

Birlikte odadan çıktığımızda bacaklarım beni taşımayacak gibi sallanıyorlardı. Uzun zamandır besinsiz kalmamdan ötürü olabilirdi.

Kabus görmekten de uyku uyuyamıyordum.

Kısaca her şey berbattı.

Otelin bahçesinde ısıtıcıların olduğu bir masaya yerleşmiştik. Fazla dolu değildi ve bu yüzden rahattım.

Soğuk havayı solumak iyi gelmişti.

-"Şimdi size bir kararımdan bahsetmek istiyorum. Malum Adem kış gelince buraya dönme kararı aldı. Bir dahaki yaza kadar buradayız. Bende hep hayalim olan bir işletmeye girişmek istiyorum. Sadece fikrim yok. Bana yardımcı olmanız lazım."

Minel ellerini masada birleştirip hevesli hevesli konuşurken aklıma küçük yaşlardan itibaren hayalini kurduklarım düştü.

Farkına vardığımdan itibaren hep çiçeklerle uğraşmıştım. İlgilenmeyi çok seviyordum ve beni daima mutlu ediyordu.

MEVANiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin