49- Son Haziran'ın On Beşi

2.5K 241 424
                                    

Keyifli okumalar.

LÜTFEN BU KISMI DA OKUYUN. BAKIN SINIR KOYMAK İSTEMİYORUM AMA LÜTFEN, RİCA EDİYORUM YORUM ATIN, FİKİRLERİNİZİ ÖĞRENEYİM. BUNU HAK EDİYORUM BENCE.

DAHA ÖNCEKİ BÖLÜMLERE OY ATMAYI UNUTANLAR DA VARSA KONTROL EDEBİLİR Mİ?? LÜTFEN YA LÜTFEN KAFAYI YEDİRTTİNİZ BANA ARTIK SKSLSDPFLG

Toladro- Mazi
Burcu Güven- Çaresizim
Emir Can İğrek- Güya
Buray- Bedduam Yok

(Genel olarak Toladro- Mazi dinlenerek yazılmıştır.)

"Gerçekleri hep kendime sakladım, zehirli hançerleri hep kendime sapladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gerçekleri hep kendime sakladım,
zehirli hançerleri hep kendime sapladım.
Geçmişi sen, geleceği ben hesapladım."

¤¤¤

-15 Haziran-

Her şey bitmişti.

Her şey bittiği için iyi hissetmesi mi gerekiyordu, bunu bilmiyordu. İçinde herhangi bir his yoktu. Her şeyi anlatmıştı, üzerinden dört aya yakın zaman da geçmişti. Kimseyle konuşmayıp sadece kendisiyle ve yazdığı kitaplarla ilgilenmişti.

Arkadaşı için yazdığı kitabı bastırmış, medyaya büyük ses getirmişti. Suçluların büyük çoğunluğunun cezasını çekmesini sağlamış, bizzat tanık olarak davalarında bulunmuş ve ifade vermişti. Herkesin olmasa da sevdiği çoğu insanın hayatını rayına sokmuştu ama istediği şey bu muydu, bunu bilmiyordu işte.

Her şeyi anlatıp görünmez olmak mıydı hedefi? Yoksa azıcık olsa da ilgi mi beklemişti?

Bu sorulara da cevabı yoktu. Tek anladığı, tek anlayabildiği şey savaşının kendisiyle olduğuydu. Yaşananlar için hiçbir zaman başkalarını suçlamamıştı. Çok istemişti aslında bunu. Birilerini suçlamayı, olayların içinden kendini sıyırmayı çok istemişti ama sıyrılabilecek bir pozisyonda değildi. Herkesin hayatındaki düğümleri çözmüş, hepsinden acılarını söküp almıştı ama kendisine gelince bunu başaramamıştı.

Başına gelen tüm her şey kendisi yüzündendi. Sevgi göstermeyi bilmeden sevgi bekleyemezdi kimseden. Evet, bu kadar acıtılmayı da hak etmiyordu belki ama aşmıştı artık bu düşünceleri. Dünya üzerindeki herkes aynı anda mutlu olamıyordu, olamazdı. Bazıları da mutsuz olmak için aralamıştı gözlerini bu dünyaya. Mutsuz olmak için doğmuştu ve bunu geç de olsa kabullenmişti. Artık mutsuz olduğu için dünyaya savaş açmıyordu, eskisi kadar hırçın da değildi.

Acıydı, belki çok kırıcıydı ama olan buydu. Kıskandığı, imrendiği şeylere hiçbir zaman sahip olamamıştı. Hep sahip olur gibi olmuştu.

Bir aileye sahip olur gibi olmuştu, bir arkadaşa sahip olur gibi olmuştu, hatta kızına bile sahip olur gibi olmuştu. Her şeyin sonunda, yaşadığı her olayın sonunda bir acı vardı. Hayatında cezası olmayan bir ödülü yoktu.

Koçum BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin