"Hiç romantik olamayacağım. Sana o kadar derece yaptırdım, bunun bedelini benimle evlenerek öder misin?" Kendi kurduğu cümleye güldükten sonra sesli bir şekilde yutkundu. "Benimle evlenir misin Defne Eroğuz?"
04032022-
Sınır geçilmedi ama sizinle başa çıkamayacağımı anladım. Hızlıca finali verip kitabı kaldırmayı düşünüyorum.
Oy ve yorumlarınızı da bekliyorum aynı zamanda. Yalvarmam mı gerekiyor bilmiyorum ama yaptığınız şey çok onur kırıcı hissettiriyor.
Bir de hâlâ anlamayanlar olmuş. Arkadaşlar yirmialtisifirdokuz adlı şahıs Can zaten. Bir önceki bölümde kesin Can oha falan yazmışsınız, Can olduğu 36. bölümde açığa çıkmıştı, yeni bir şey keşfetmediniz yani.
Bu bölümde neler neden yapıldı, Can neden böyle davranıyor sorusunun cevabı var (:
Keyifli okumalar hepinize ♡♡
SINIR: 300 OY, 300 YORUM. ( BOŞ YORUMLARI SAYMAYACAĞIM, ATMAYIN.)
Şarkılar bölümle alakalı seçiliyor, dinleyebilirsiniz.
¤¤¤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bilirim sonu var bunun, çaresi bulunur bilirim her sorunun."
"Hani benim olacaktın, iki bahar önce okulun bitince bana varacaktın?"
°
27 Ağustos 2022 (Beş ay öncesi)
Ağustos ayının son günlerinde, hafif esen bir rüzgara karşı oturuyorlardı terasın orta yerinde kurulmuş olan masada.
Yüksektelerdi. Her şeyden, herkesten yüksektelerdi. Yerdeki insanlar pire gibi gözüküyorlardı gözlerine ve bu güzeldi, rahatlatıcıydı. İnsanın, bulunduğu yerden aşağıya doğru atlarsa anında bir toz bulutu olacağını bilmesi çok rahatlatıcıydı.
Kimsenin bu dünyada kalıcı olmadığını hatırlatıyordu çünkü bu durum...
Kararmaya başlayan hava, güneşin turuncu yansımaları ile birleşip masadaki bardağa vurunca o bardağı eline aldı Göktuğ. Düşüncek, düşündükçe sinirlenecek çok şeyi vardı. Güneşin bardağa vurup meydana çıkarttığı renge bile sinirlenebilirdi.
Defne'nin saçları aynı bu renkti çünkü.
Senelerdir yakından görmediği ama zihninde de bitiremediği kızın saç rengine bile sinirlenebilirdi, buna hakkı vardı.
"Oğlum sakinleş lan. Derin nefes al, bir kendine gel."
Can'ın gün içinde kaçıncı kez aynı cümleyi kurduğunu saymayı bırakmıştı artık Göktuğ. Sakin ol demek kolaydı. Sakin olunacak şeyler yaşamayan biri için, Can için sakin ol demek çok kolaydı.
Belki bencilceydi ama yalnız hissediyordu Göktuğ. Bir arkadaşı vardı ama o da onunla aynı yerden bakmıyordu dünyaya. Mesela iki kez bile düşünmeden istediği şeyi yapabilecek kadar maddi durumu vardı, bir şey istediği anda tüm istekleri ayağına geliyordu ama kendisinde durumlar böyle değildi.
