3./Sen çiftlikteyken parmaklarını incitmişler

17.6K 2.2K 6.5K
                                    

3. Bölüm: "Sen Çiftlikteyken Parmaklarını İncitmişler"

"Her yönetim, kanunlarını işine geldiği gibi koyar. Demokratlık demokratlığa uygun kanunlar, zorbalık zorbalığa uygun kanunlar, ötekiler de öyle. Bu kanunları koyarken kendi işlerine gelen şeylerin, yönetilenler için de doğru olduğunu söylerler; kendi işlerine gelenden ayrılanları da kanuna, doğruluğa aykırı diye cezalandırırlar. Doğruluk her yerde birdir: yönetenin işine gelendir. Güç de yönetende olduğuna göre düşünmesini bilen adam şu sonucu çıkartır: Doğruluk güçlünün işine gelendir." -PLATON, DEVLET

-------

2008, Çiftlik Günleri

Davul gibi şişmiş eliyle birlikte ortak kullanılan çalışma odasına giriş yapan Taehyung, Jungkook'la karşılaştı. Jungkook, sunum ödevi için bir poster hazırlıyordu. Becerikli parmaklarıyla bantları güzelce kesiyor, posterine resimler yapıştırıyordu. Rengarenk kalemleriyle büyük büyük yazılar yazıyor, posterini dikkat çekici bir biçime sokuyordu.

Taehyung, elindeki acıyı veya derslerini hemen unuttu. Öylece kapıya omzunu yasladı ve Jungkook'u izlemeye başladı.

Onun ince ince çalışmasına çok imrenmişti. Taehyung renkli kalemlerle uğraşmazdı bile... Hatta cebinde tek bir kurşun kalem taşırdı. Kalemliği yoktu, kullanmaya gerek duymazdı. Derse deftersiz, giderdi. Ondan bundan kağıt alır, çok önemli bir şey olursa tek yaprağa özensizce not alırdı. Jungkook'un özenli çalışmasını görünce hoşuna gitmişti. Ama kendisi asla Jungkook gibi uğraşmazdı. Yalnızca izlemesi keyifliydi.

Çalışma masasına doğru adım atacak cesareti bulmuş olan Taehyung, Jungkook'un hiçbir soru sormamasını ümit ediyordu. Özellikle de davul gibi şişmiş eli hakkında kimseyle sohbet etmek istemiyordu.

Jungkook, başında dikilen oğlanı fark edince gözlerini sonuna dek açarak, "Oh, seni görmek güzel," dedi. "Yemekhanede yoktun."

"İştahım yoktu."

"Hiçbir şey yemedin mi?"

"Yedim. Merak etme. Ayaküstü atıştırdım işte... Sen neler yapıyorsun?" Bir sandalye çekip Jungkook'un yanına oturdu. Dirseğini masaya yaslayıp çenesini de yumruğunun üzerine yerleştirdi. Jungkook da bu esnada ona her şeyi anlatmaya başladı:

"Ödevim için hazırlanıyorum. Çiftlik evindeki bütün öğrenciler için propaganda yapacağım."

"Güzel görünüyor... Gergin misin?"

"Yoo, önceden çekiniyordum ama artık çok rahatım."

Jungkook aniden duraksadı ve Taehyung'un boştaki elini kavradı. "Şişmiş," dedi çatık kaşlarıyla. "Revire gitmedin mi?"

"Revire gidilecek bir durum yok ortada..." Taehyung hızla elini çekti. Suçluluk hissi yüzünden eline dokundurmuyordu. Dayak yediği için kendini suçlayacak duruma gelmişti.

"Emin misin?"

"Evet Jungkook. Her an kırılabilecek pahalı bir vazo muamelesi yapma bana..." Taehyung, dudaklarını büzerek masadaki kalemlikle uğraşmaya başladı. Jungkook da bu esnada, mecburen, konuyu değiştirdi. "İlginç bir şey görmek ister misin?" diye sordu.

"Nasıl bir şey?" diye sordu Taehyung. Geçen sefer Jungkook sayesinde gördüğü pembe ağaçları hatırladı. Tavşan dişli oğlanın sürprizleri esmer oğlan için epey keyifli oluyordu. Taehyung'un çiftlikteki tek eğlencesi Jungkook'la birlikte takılmaktı.

"Bak..." Jungkook çalışma masasının yanına yaslanmış olan çantasına uzandı. Dopdolu çantasını karıştırdı ve içinden ince bir kitap çıkarttı. Kitap sapsarıydı. Çokça yıpranmıştı. Para verilerek alınamayacak bir hale gelmişti. "Siyaset öğrencileri ödevleri için kütüphanelerde dolaşabilir. Rahatça kullanabileceğimiz kitap rafları var bir de dokunmamamız gereken raflar var. Dokunmayalım diye çoğu rafın önüne kafesler inşaa edilmiş. Asma kilit ile de korunuyor bu kafesler."

Do It For Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin