Do It For Love | Taekook

9./Her şeyi aşk için yapmışsın

9. Bölüm: Her şeyi aşk için yapmışsın

"Katillerin en kötüsü, yaşam sevincimizi öldürendir." -Hippi, Paulo Coelho 

ÖNEMLİ!!!!  Distopya nedir? Distopya, çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Distopik bir toplum otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir. Kelime ilk defa John Stuart Mill tarafından kullanılmıştır. 

Distopik toplumlar, edebiyatın birçok alt türünde görülmektedir ve genellikle toplumdaki politik, ekonomik, teknolojik ve dini problemlere dikkat çekmek için kullanılır.

----

2010, Çiftlik Günleri

İnsanlar, sofralarındaki tabaklarına et koyabilmek adına, koyunları bir kamyonun arkasına yükler, kasaba götürürlerdi. Koyunlar ve çiftlik çocuklarının ortak yönlerinden bir tanesi de aynı kamyona biniyor olmalarıydı. Çiftlik çocukları koltuklara oturmazlardı. Kamyonun arkasında, hiçbir eşya olmadan öylece sallana sallana yolculuk ederlerdi. Koyunları ve çiftlik çocuklarını birbirinden ayran en önemli şey ise çiftlik çocuklarının sofraları süslemeyecek olmalarıydı. Bu yalnızca bir çiftlikten başka çiftliğe giden bir yolculuktu.

Cezalı çocuklar, hükümetin isteği üzerine kamyonun yük taşınan bölümüne yerleştiler. Dört kişiydiler. Shin Bi, Yoongi, Taehyung ve Jungkook. Çiftlik görevlileri etrafta dolaşırken ve çocuklar adına karar verirken kamyondaki kimse konuşmuyordu. Arada birbirlerine kaçamak bakışlar atıyor, birbirlerinin neden ceza aldığını çözmeye çalışıyorlardı. Ne zaman kamyon hareket etti, kalçalarını yasladıkları yerde ufak bir titreşim hissettiler, hepsinin çenesi açıldı.

"Sanırım sizin suçunuzu bilmeyen kalmadı," diyen Yoongi, direkt karşısında oturan Taehyung ve Jungkook'a bakıyordu.

Jungkook alayla, "Yanlışlıkla popüler olduk," dedi. "Planımızda böyle bir şey yoktu."

"Suçlu olan kişi Albert olmasına rağmen şu anda aramızda değil," dedi Taehyung. "o çiftlikte kaldı, düzeni bozulmadı, bizi kovdular."

"Fiziksel şiddet, hükümet için en ağır suçlardan bir tanesidir," dedi Yoongi.

Jungkook ise her gün duyduğu sözlere karşı gözlerini devirdi. "Tabii, biraz da neden fiziksel şiddet uyguladığım konusunda yoğunlaşsaydık şu anda burada dört değil beş kişi olurduk. Kavgayı başlatan kişi ben değildim."

"Artık bunun bir önemi yok," dedi Yoongi. "Aynı kamyonun yolcularıyız." Aniden yanında oturan kıza döndü, "Sen neden buradasın?"

"Gece vakti piyano çaldığım için," diyerek kolayca yanıtladı Shin Bi.

"Evet," diyerek araya girdi Taehyung. "Seni hatırlıyorum. Seninle gece vakti piyano odasında tanışmıştık."

"Bu doğru," dedi Shin Bi. "Sık sık gidiyordum. En sonunda cezalandırıldım."

"Çiftlikte tuhaf bir olay var," diyen Taehyung, kendi tecrübesini paylaşmak için heyecanlıydı, "Hata yaptığınız zaman cezalandırılmıyorsunuz. Bir kere... İki kere... Üç kere yapsanız da sorun olmuyor. Çiftlik sizi affediyor. Fakat ne zaman cesurca bir hata yapsanız anında cezalandırılıyorsunuz. Çiftliğin nefret ettiği şey, hata değil, cesaret. Bizler cesurca davrandığımız için buradayız. Kuralları çiğnedik ve bir pişmanlık duymadık. Kameraya ceylan gibi baktığım zamanlarda kimse bana yaklaşmıyordu. Kameralara cesurca baktığım anda çiftlik görevlileri benden nefret etmeye başladılar."