Do It For Love | Taekook

21./Günahlarımdan arınmam için üzerime yağmur yağdırıyorsun

21 bölüm: "Günahlarımdan arınmam için üzerime yağmur yağdırıyorsun"

"Yer altından dinleniyoruz;

Tedirginliğimiz ondan.

Seslerimizi dinliyorlar.

Ölülerin katında biriktiriyorlar;

Suskunluğumuz ondan.

Bugün son sevişmelerimizi gözetliyorlar,

Her neyse...

Yarın düzenleyecekler aşklarımızı,

Ner'deyse.

Huzursuzluğumuz ondan.

Perdeleri kapatmalı mı?

Perdeyse.

Yaşamlarımızın, doğumlarımızın

Tadı kaçmadan...

Gökteyse, yerdeyse,

Bir şeyse." -Özdemir Asaf

****

Gecenin soğuğu, Jungkook'un evinde, onun sıcacık kollarının arasında son bulmuştu.

Giyinme odasındaki bütün kıyafetlere yere saçılmıştı. İki yetişkin adam, bu kıyafetlerin üzerine çıplak bedenlerini sermişlerdi.

Yere dökülen kıyafetler, bir kavganın eseri değildi. Evet, onlardan kesinlikle bu beklenirdi ama o gece farklı bir geceydi. Zemin sert olduğu için Jungkook'un kazaklarıyla orayı yumuşak bir yatağa çevirmişlerdi.

Taehyung'un arabasında seviştikten sonra şiddetli bir kavga edecek enerjileri kalmamıştı. Damardan antidepresan almış gibi kayıtsızca yatıyorlardı. Taehyung sol kolunun üzerine uzanmış ve başını da Jungkook'un göğsüne yaslamıştı. Jungkook ise yumuşacık kazaklarının üzerine sırtüstü uzanmıştı. Bir kolunu başının altına koymuştu. Boştaki koluyla da Taehyung'un bedenini sarmıştı. Arada bir esmerin kızıl saçlarını okşuyordu.

Milletvekilinin evini temizlemeye gelen insanlar, giyinme odasının halini görünce muhtemelen epey endişeleneceklerdi.

"Neden uyumuyorsun?" diye sordu Taehyung. "Güneş doğduktan sonra işe gitmen gerekiyor."

"Seni bırakmak istemiyorum."

Taehyung sırıtarak, "Ben buradayım, bebeğim... Hiçbir yere gitmiyorum," dedi. "Gözlerini kapattığında yanından ayrılmış olmayacağım."

"Biliyorum. Yine de gözlerimi kapatmak istemiyorum şu anda."

"Uyumak için ihtiyacın olan kısacık süreyi de benim saçlarımı okşayarak mı geçireceksin?"

"Evet, bugünlük en güzel planım bu."

"Acaba saat kaç?" diye sordu Taehyung. "Güneş doğmuş olabilir mi?"

Giyinme odasının dışarıya bakan pencereleri yoktu. Sadece havalandırma penceresi vardı. Normal bir insana göre burası işkence odasına benziyordu ancak kameralar olmadığı için bu iki aşığa göre, dünya üzerindeki cennet bu odada gizliydi. Onların özgürce birbirine temas eden çıplak bedenlerinde cennetin en güzel kokuları saklıydı. İstemsizce bu penceresiz odayı romantik buluyorlardı.

"Güneş doğduğunda telefonumdaki çalar saat bize haber verecek," diye cevapladı Jungkook. "Biz de giyinip çıkacağız."

"Güneş battığında ne olacak? Birbirimizi aramayacak mıyız?"