7./Senin hikayenin tamamını dinlediğimde

13K 1.9K 3.8K
                                    

Tamamen şehir günlerinden oluşan bir bölüm (Herhalde çiftlik günlerini sadece ben seviyorum) Sizlerden güzel yorumlar bekliyorum!!! *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

7. Bölüm: Senin hikayenin tamamını dinlediğimde

------

2019, Şehir Günleri

Liderin önünde olmasına rağmen ellerini cebine yerleştiren Jungkook, Taehyung'un üzerine doğru yürümeye başladı. İçinde fokur fokur kaynayan nefrete rağmen gözlerinde ürkütücü bir dinginlik vardı.

Taehyung'un yüreği korkuyla zehirlerdi. Jungkook'un öldürücü sakinliği altında nefessiz kaldı. Elbette gardını alacaktı ancak saldırının nereden geleceğini bilemediği için kalkanını nereye yönlendireceğini de kestiremiyordu. Taehyung, Jungkook konusunda epey plansız hareket etmişti.

Tehlike çanları Taehyung'un kulaklarında çalarken ellerini ceplerine sokuşturmuş olan genç milletvekili, yönetmene bir omuz atıp kapıya yöneldi.

Tek kelime etmeden geçip gitmesi, Taehyung'un yüreğinde teselli edilemeyecek türden derin bir yara açmıştı.

Daha da kötüsü, Taehyung bunun yalnızca bir başlangıç olduğundan emindi. Ağlamak istiyordu. Kapı kapandığında içinden bir şeylerin kopup gittiğini hissetti. Jungkook'un çıkarttığı bir kapı gürültüsü bile onu tamamen sersemlettiğinde bacaklarının titrediğine yemin edebilirdi. Tutunma ihtiyacıyla etrafına bakındığında liderin otoriter sesi onu korkuttu. "Taehyung?" dedi kadın. "İyi misin?"

Taehyung, kadına cevap vermeden önce zihninde kendisiyle şöyle bir konuşma yaptı, "Bu kadın her şeyi biliyor. En ufak bir hatamda Jungkook'u da beni de öldürür." Ardından kendi yüreğini teselli etmeye çalıştı, "Jungkook da bize zarar gelmemesi için sessiz kalmış olmalı. Kendimi bozmamalıyım. Bu kadına karşı yenilmemeliyim. Dik durup işimi yapmalıyım. Sonra... Belki sonra Jungkook için üzülecek bir vakit bulabilirim. Şimdi sonuna kadar duygularımla savaşmam lazım. Jungkook nasıl savaşıyorsa ben de savaşabilirim."

Birkaç adımda liderin masasına yaklaştı. "İyiyim," diyerek geçiştirmeye çalıştı. "Beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim." Çantasından bilgisayarını çıkartırken aceleciydi. Jungkook yüzünden eli ayağına dolaşmıştı işte, inkâr edemezdi. Şarj aletini yere düşürdü. Bilgisayarını gürültüyle, hatta kaba sayılacak bir biçimde, masaya bırakıp yere eğildi. Lidere açık açık bir şeyler söylemiyor olsa da davranışlarıyla birlikte biraz önce yaşadığı her duyguyu ayrıntılı bir biçimde anlatıyordu. Lider de Taehyung'un beden dilini anlayabiliyordu.

Fakat "hemen" tepki vermiyordu. Hükümet, sessizliği severdi. Sessizlik ve korkuyla beslenirdi. Taehyung, çiftlikteyken, kameraya korkuyla baktığında müdahale etmemişlerdi. Kameraya cesurca baktığında ona zorbalık yapmaya başlamışlardı... Çünkü hükümet, yürekli insanlardan hoşlanmıyordu. Narsist bir insan gibiydi hükümet. Taehyung ise şimdilik oldukça sessiz ve acemi görünüyordu. Hükümet onu zorlayabilirdi ancak şu an için bir narsisti doyuracak türden bir av değildi. Gözlerinde eski cesaret yoktu. Çok daha uysal görünüyordu.

Taehyung, bilgisayarla birlikte toplantı masasına geçti. Liderin hemen yanındaki sandalyeye oturdu. Lider için çektiği belgeseli başlatmadan önce belgesel hakkında ufak bir sunum yapmaya karar verdi.

"Şempanzelerden iki milyon yıl önce ayrılarak kendi hayatlarını kurmuş olan anaerkil bonobolar hakkında çektiğim belgeselimi tamamladım. Sizin sayenizde bir ay boyunca kalabalık ekibimle birlikte Kongo'da oldukça verimli bir vakit geçirdim. Şu anda size bonoboları tanıtmaktan büyük bir gurur duyuyorum liderim."

Do It For Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin