15./Seviyor muydu yoksa pişman mıydı anlayamamıştım

11.9K 1.6K 4.3K
                                    


15. bölüm: "Seviyor muydu yoksa pişman mıydı anlayamamıştım"

"İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı." -İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali

——-

Lee Kyung Jae'nin dolandırıcılıktan tutuklanmasının üzerine Taehyung'un filmine güven azalmıştı. İnsanlar maaşlarını alamayacaklarını düşünüyorlardı. Taehyung herkese cebinden ödeme yapacağını söylese de kimse ona yeterince güvenmiyordu. Sonuçta içlerinden bir dolandırıcı çıkmıştı ve Milletvekili Jeon, her haber kanalında o dolandırıcıdan bahsediyordu. Haberler çığ gibi büyümüştü. İnsanlar her kanalda gördükleri milletvekiline karşı bambaşka bir güven duyuyorlardı. Sonuçta Jungkook, iktidar partinin milletvekiliydi. İktidarı destekleyen insanlar da bu taraflı düşünceleriyle ona saygı duyuyor, her sözünü dikkatle dinliyorlardı.

Kaleyi kuşatacak kadar askerin yoksa kaleyi gir ve içeriden sinsice saldır. Bütün mesele buydu. Jungkook gözlerden uzakta; kimseyi incitmeden veya rahatsız etmeden kaleyi fethetiyordu. Bağırarak cinayet işlenmez misali rakiplerini teker teker ortadan kaldırıyordu.

Medyaya yansıyan görüntü ise dolandırıcılıkla başa çıkmaya çalışan iyi huylu bir devlet adamıydı.

Halk, parlak gülüşe sahip olan sivri dilli devlet adamlarını severlerdi. Jungkook bütün bu istekleri tek başına karşılıyordu. Çok genç olması da Su Jeong'un izlediği politikayı yeniden canlandırıyordu. Genç insanlar, genç bir devlet adamını gördüklerinde dertlerini daha iyi anlatabileceklerini düşünürlerdi. Jungkook, yaşlı nüfusun azalmasından faydalanıyordu. Aynı Su Jeong'un da geçmişte yaptığı gibi...

Su Jeong yaşlılardan nefret ediyordu. Daha önce hiçbir kadın lider, böylesine nazik bir dille yaşlıların intihar etmesini istememişti. Su Jeong ise açıkça çalışamayacak duruma gelen kesimin gereksizliğini bir canlı yayında vurgulamış, halkı manipüle etmişti. Yaşlılar öldükleri zaman geçmişe dair iz taşıyan kimse kalmayacaktı.

Yüz sene önceki yaraları kapatmak için bazılarının ölmesine ihtiyaçları vardı. Ancak konuşamayacak veya yazamayacak duruma gelirlerse o izleri kapatabilirlerdi. Yasaklayacak daha az kitap olurdu... Bu da hükümetin işini kolaylaştırırdı. Su Jeong'un nasıl bir lider olduğunu kelimelerle net bir şekilde anlatamazdık ama kesin olarak şunu söyleyebilirdik ki hükümetin planlarını en hızlı işleyen lider yine Su Jeong olmuştu. Çok fazla yasak gelmişti. Beraberinde birçok yeni yasa ve düzenleme getirilmişti. Su Jeong'un ilerlediği bir yol vardı. O yol da şu sözlerle başlıyordu:

"Halkın özgürlüğünü bir anda almak isyana sebep olur. Gece vakti, herkes uyurken kurallar değiştirilir. İnsanlar uyku sersemliğinden çıkamadan da bu kurallar kabul ettirilir."

Jungkook bu yolu iyice ezberlemişti. Su Jeong'un yolunu nasıl keseceğini de biliyordu.

***

Çalışanlarının güvenini kaybetmiş olan Taehyung, film ekibiyle terk edilmiş  depoda bir toplantı daha yaptı.

Herkese yetecek kadar tabure yoktu. Bazıları rastgele yere oturdular veya deponun kirli duvarlarına yaslandılar. Depoyu temizlemekten kaçınıyorlardı çünkü hükümete bir yaşam belirtisi göstermek istemiyorlardı.

O gün, depodaki toplantıda, film ekibi olarak Taehyung'un hırsını tıpkı intiharına karar vermiş genç bir adama benzetmişlerdi. Taehyung durmak istemiyordu. Hiçbir şeyden rahatsızlık duymuyordu.

Filmin başrol kadın oyuncusu olan Miyeon, hırsla konuşan Taehyung'a şöyle söyledi:

"Hepimizin maaşını cebinden karşılayabilecek misin? Üstelik bu film çok yüksek bir ihtimalle yasaklanacağı için harcayacağın miktarın yarısından daha az bir miktar kazanacaksın. Gerçekten bu riski göze alabiliyor musun?"

Do It For Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin