19./Sonra da kendin için ağlatmışsın

11.9K 1.4K 2.4K
                                    


19. Bölüm: "Sonra da kendin için ağlatmışsın"

"Acıyı mı seviyorsun? Kaçmak için 28 nedeni biliyorsun, öyleyse neden tekrar bana yaslanıyorsun?" -Seulgi, 28 Reasons

——

Jungkook için her şey bitmişti.

İki senelik planının tanımadığı bir kadının sinsi davranışlarıyla sona erdiğini düşünüyordu. Oysaki Miyeon sadece tabancayı Taehyung'un eline veren kişiydi. Asıl tetiği çeken kişi Taehyung olmuştu.

Bu filmde ilk ölen aptal karakter de Jungkook'tan başkası değildi.

Taehyung'un soru sormasına izin vermeden hızlı adımlarla banyoya kaçtı. Kapıyı sertçe kapatıp arkasından kilitledi.
Üzerindekileri çıkartmaya başladığında saatlerce koşmuş gibi nefes nefese kalmıştı, elleri titriyordu.

Tamamen soyunduğunda duş kabinine girdi ve soğuk su başından aşağı dökülmeye başladı. Aceleyle avuçlarına biraz şampuan aldı. Bunu yapmasının bir faydası yoktu. Taehyung onun görev binasından çıktıktan sonra duşa girmediğini çok iyi biliyordu. Yine de Jungkook, kendi vicdanını rahatlatmak ve kendi yalanına inanmak için bunu yapıyordu.

Taehyung kapıya vurdu, "Jungkook! Daha ne kadar yalan söylemeye devam edeceksin?"

Onu evime almamalıydım, diye düşündü Jungkook.

"Kapıyı aç, konuşalım!" Taehyung kapının ardından bağırmaya devam etti, "O dövme de neyin nesiydi? Bana bir açıklama borçlusun! Duydun mu?! Açıklama borçlusun!"

Jungkook, dışarıdaki sese kulak vermemeye çalıştı. Saçlarını yıkadıktan sonra önce bornozunu giydi. Ardından da bir havluyla saçlarını kurulamaya başladı. Taehyung orada yokmuş gibi davranmaya gayret ediyordu. Belki uzun süre kapıyı açmazsam Taehyung da bağırmaktan sıkılıp evine gider, diye düşünüyordu.

Kapıyı yumruklayan Taehyung'a bakılırsa bu mümkün değildi.

"Sen çıkana kadar burada kalacağım! Eninde sonunda beni içeri alacaksın Jeon Jungkook!"

Jungkook yine sustu. Öylece kapının karşısına oturdu ve dizlerini göğsüne doğru çekti. Yaklaşık beş dakika boyunca sessizce beklediler.

Onlar sahiden beş dakika beklemiş olsalar da beş sene gibi hissetmişlerdi. Hiçbir şey yapmadan öylece durmak, insanlığın varoluşuna aykırıydı. Taehyung altıncı dakikada kapıya sertçe vurunca Jungkook'un yüreği ağzına geldi.

"Aç artık şu kapıyı! Aç!"

Jungkook bu yalanı planlarken bir gün ortaya çıkacağını düşünmüştü ama bu kadar hızlı olmasını beklemiyordu. Gereksiz bir gururla dolmuştu. Taehyung'a hiçbir şey belli etmek istemiyordu. Onu manipüle etmek istiyordu ama şu saatten sonra imkansızdı.

"Jungkook!"

Taehyung, boks torbasını yumrukluyormuş gibi kapıya arka arkaya vurdu ve sinir krizi geçirdiğini belli edecek biçimde çığlık attı. Sonrasında bütün sinirlerini boşaltmak için hüngür hüngür ağladı.

Ağlarken, "Sana kızmadım..." dedi. Attığı çığlıktan sonra ya sesi kısılmıştı ya da ağladıktan sonra sakinleşmişti. "Sadece bana düzgün bir açıklama yapmanı istiyorum..." Defalarca kez hıçkırdığı için artık kelimelerin arasında büyük boşluklar oluşuyordu, "Eğer... bunu... yaparsan... böyle bir gece... hiç yaşanmamış gibi... davranırım. Benim için... ne kadar... zor olduğunu... t-tahmin edebiliyor musun? Ne halde o-olduğumu... çoktan gördün." Derin derin nefesler aldı. Göğsü acıyordu. Jungkook'un onu ikinci defa kapının dışında bırakmasından nefret etmişti. Bunu yapmasaydı daha sakin kalırdı. "Hoşuna gitti mi?" diye sordu çenesi titrerken. "S-senin yüzünden dağılmam... hoşuna gitti mi Jungkook? Artık... Bir... Cevap verir misin?"

Do It For Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin