Do It For Love | Taekook

17./İnsanlara ağlamayı öğretmişsin

17. Bölüm: "İnsanlara ağlamayı öğretmişsin"

"Çektiğimiz acıların en büyük kaynağı, kendimize söylediğimiz yalanlardır." -Beden Kayıt Tutar, Bessel A. Van Der Kolk

———

Aylar önce intihar etmiş olan yaşlı kadının evinde, ayin yapar gibi, mum ışığında oturan iki kişi vardı: Yoongi ve Jimin. Kırmızı şarap şişesi, son beş dakikadır boştu ve hemen yatağın yanındaydı. Şarap kadehi bulamadıkları için plastik bardaklarla içen iki kişi, gevşedikleri için kırk senelik dost gibi muhabbet ediyorlardı. En genelden en özele kadar hiç çekinmeden birbirlerine her şeyi anlatıyorlardı.

"Yaşlılar emekli olduktan sonra boşluğa düşüyorlar," diyen Jimin, plastik bardaktaki şarabı kafaya dikti. Hafiften yüzünü buruşturduktan sonra şöyle devam etti, "Lider, bu yüzden onlara intihar etmelerini söylüyor. Yapacak iş bulamadıkları için zaten boşlukta olan bu yorgun insanlar da kendi canlarına kıyıyorlar. Ah, bir de elli beş yaşına kadar hükümete oy verdikten sonra elli altıncı yaşında emekli olup aniden hükümet karşıtı olanlar var. Hepsi seks için hükümete karşı duruyorlar."

"Sen ciddi misin? Gençliğini seks yapmadan geçirenler emekli olduktan sonra azgınlık dönemi mi yaşıyorlar?"

"Hem de nasıl bir azgınlık!"

Birlikte kahkaha attılar.

Hem alkolden hem de nefessiz kalana dek gülmekten ötürü yanakları kızaran Jimin, "Gençlerin yüzde doksan dokuzu hükümet taraftarı. Özellikle de kadınlar... Ah, kadınların tamamen beyinleri yıkanmış. Bu yüzden herhangi bir kadınla birlikte olman imkansıza yakın. Erkekler bizim film çektiğimiz depolara benzer yerlerde cinsel ilişkiye giriyorlar. Çoğunlukla elli yaşında insanlar... Genelde emekli insanlar. Hepsinin canı sıkılıyor. Evde bulmaca çözmek veya kendini öldürme planları yapmak yerine seks yapıyorlar."

"Herkesin rızası varsa... Bana göre bir problem yok. Tabii şu anda gözümün önüne elli yaşındaki adamların iniltilerini getirmek istemiyorum. Fazla düşünmeyelim bu konu hakkında."

Yoongi bu sefer gülen tek kişi oldu. Jimin gülmedi. Hatta Yoongi'nin "garip" diyebileceği şekilde ciddileşti.

Jimin, hafifçe aralık olan pembe dudaklarıyla uzun uzun Yoongi'nin suratına baktı. Ona suçlu hissettirdi.

"Yanlış bir şey mi söyledim?" diye sordu Yoongi. "Seni üzdüysem özür dilerim. Şakalaşıyoruz sanmıştım."

"Senin suçun değil. Aniden hassas davrandım..."

"Neden?"

"Çoğu emekli insanlar... Yani... Yaşlılar ama..."

"Ama?"

"Bazen genç insanlar da onlara katılıyor." Jimin yutkundu ve gözlerini kaçırdı. Bir günahı itiraf etmek ne kadar da zordu. "Benim gibi genç insanlar."

Yoongi onlarca sorunun arasından sadece bir tanesini seçti. O da, "Neden?" oldu. "Neden gittin?" diye sordu sakinlikle.

"Denemek istedim. Bir erkekle seks yapmanın nasıl olacağını bilmek istedim."

"Öğrendin mi?"

Jimin güldü. "Hâlâ dalga geçtiğini düşünüyorum."

"Dalga geçmiyorum. Gerçekten merak ettim. Öğrendin mi?"

"Öğrendim... Hayalimdeki gibi değildi."

"Yine de şu an buradasın."

"Başkaları hayallerini gerçekleştirsin diye buradayım. Cinsellikleriyle barışsınlar istiyorum. Her şeyi hayallerindeki gibi yaşayıp tatmin olsunlar istiyorum."