3.7K 214 49
                                    

Yazar anlatımı°

Jungkook duştan çıkar çıkmaz odanın her köşesine bakmış ama Jimini görememişti.
Aşağıdaki banyoda olabileceği ihtimali aklına gelince kendini büyük yatağa bıraktı.

Bugün onun için yorucu geçmişti. Şuan gidip Jimini çağırmak istiyor ama uykusu buna engel oluyordu.

Daha fazla düşünmeye fırsat kalmadan gözleri kendiliğinden kapandı.

Ertesi gün Jimin uyanıp kendine hazırladığı küçük yatağı topladı. Ardından aldığı güzel kokularla mutfağa doğru ilerledi.

Kapının pervazına yaslanıp arkası dönük olan bedeni bir süre izledi. Oluşan sessizlik hoşuna gitmeyince konuşmaya karar verdi.

"Günaydın~" Jungkook arkasından gelen sesle korkmuş ama Jiminin yaptığı aegyo ya hafifçe tebessüm etti.

"Günaydın Jimin-ah" Jungkook, Jimine biraz daha yaklaşıp yüzüne doğru eğildi.

"Akşam neden yatakta yatmak yerine koltukta yattığını öğrenebilir miyim?" Jimin aralarında olan yakınlıktan dolayı biraz heyecan yapıp gözlerini kaçırmıştı.

"Ş-sey s-sen rahatsız olursun diye yatmadım. Sonuçta anlaşmalı evlendik ve anlaşmalı evlendiğin biriyle yatmak istemezsin diye düşündüm"

Jimin zar zor cevap verdiğinde Jungkook gülümseyip burunları birbirine değecek şekilde biraz daha yaklaştı.

"Bu benim için sorun değil eğer sen yanımda yatmak istemezsen odamızın yanında bir oda daha var oradaki yatakta yatabilirsin."

Jungkook cümlesini bitirdikten sonra Jiminin yanağından makas alıp tezgahtaki işine geri döndü.

Jimin olanlar karşısında donup kalmıştı. Sonuçta karşısında ki kişi anlaşmalı evlendiği biriydi onun kendisine karşı sıcak kanlı davranması hem tuhaf hemde güzeldi.

"Sana yardım etmemi ister misin?" Jungkook bir kaç saniye arkasını dönüp küçük bedene bakmış daha sonra işine devam ederken konuştu.

"Çok birşey kalmadı sen otur ben hallederim" Jimin Jungkookun görmeyeceğini bilsede başını salladı.

"Peki sen bilirsin bu marifetli ellerden yemek yiyemediğin için çok üzülüceksin"

Jimin Jungkookun dediği gibi gidip sandalyeye oturmuş sofranın tamamlanmasını bekliyordu.

"Jimin-ah~ daha önümüzde bir sürü seneler var eminim o senelerde bana elinin marifetlerini gösterirsin."

Jimin hafif bir tebessümle bakmıştı Jungkooka. Daha sonra beraber güzel bir kahvaltı yapıp bulaşıkları güle oynaya topladılar.

"Jimin istersen bugün sana alışveriş yapmaya gidebiliriz hm?"

Jimin sanki bunu duymayı bekliyormuş gibi heyecanla yerinden kalktı. "Gerçekten mi?"

Biraz duraksayıp devam etti.

"Ama benim o kadar param yok keşke yetimhanede ki kıyafetlerimi ge-"

"Hadi ama Jimin burda milyoner kocan dururken kendin para harcayabileceğinimi sanıyorsun?" Lafını bölen hatta kocan kelimesini kullanan Jungkookla, Jimin gözlerini büyütmüş ona bakıyordu.

"Gözlerini öyle yapma ve gidip hazırlansan iyi edersin bekletilmeyi hiç sevmem"

Bu cümlenin üzerine Jimin koşarak giyinme odasına çıktı. Tekrar Jungkookun dolabıyla bakışmaya başladı. Sonunda kendine olabilecek bir şort ve tişört bulup üzerine geçirdi.

Saçlarına elleriyle şekil verip daha fazla bekletmeden Jungkookun yanına indi.

20 dakikanın sonunda istedikleri alışveriş merkezine gelip Jimine bir sürü kıyafet aldılar.

"Jimin-ah" Jungkook önden giden küçük bedene seslendi.

"Efendim Jungkook-ah"

"Ben çok acıktım yemek katına gidip birşeyler yiyelim mi?"

"Oluuur~" Jungkookun en sevdiği şey artık Jiminin yaptığı aegyolar olabilirdi.

Birlikte yemek katına çıkıp boş bir masaya oturdular. "Ne yemek istersin?"

Jungkook menüyü incelerken karşısındaki bedene soru yöneltti. "Aslında canım hamburger istiyor"

"Tamam sen burda otur ben hemen geliyorum" Jungkook yemek bölümüne doğru gidip Jiminin istediği gibi 2 hamburger 2 kola alıp geri dönmüştü.

"Al bakalım güzelce doyur karnını"

-

Yemeklerini yiyip tekrar eve gitmek için yola çıktılar. Sonunda eve geldiklerinde Jungkook bagajdan bugünkü aldıkları şeylerin hepsini eline aldı.

"Birazını bana ver lütfen" Jimin kendinden büyük olan bedenin herşeyi eline aldığını görünce yanına gidip birazını istedi ama Jungkook vermeyip evin kapısına doğru yürüdü.

"Eğer çok yardım etmek istiyorsan kapıyı açabilirsin " Jimin direkt kapıya doğru koşturup kapıyı açtı ve diğer bedenin rahat geçmesi için yana çekildi.

Jungkook elindekileri odaya bırakıp tekrar aşağıya indi. "Jimin-ah üzerine rahat birşeyler giy ve kahve içelim"

Jimin başını sallayıp yukarı çıktı. Aldığı kıyafetleri posetlerinden çıkarıp bir pijama takımını üzerine geçirip tekrar aşağıya indi.

Jungkooku salonda iki fincan kahveyle görünce gidip bir fincanı kendi eline alıp Jungkookun karşısına oturdu.

Bugün Jungkooka çok şey sormak istiyordu. "Jungkook benimle evlenmeyi sen mi istedin?" E tabi bir yerden başlaması gerekti.

-
Umarım olmuştur.


D e c i s i o n sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin