3.2K 204 41
                                    

Yazar anlatımı°

Karşıdaki beden sorulan soruyla gözlerini kaçırdı. Acaba doğru olanı söylesem Jimin nasıl bir tepki verir diye geçirdi içinden. Sonradan yalan söylemenin ona bir yararı olmayacağını düşündü. Tabiki Jimine herşeyi şuan anlatmayacaktı ama sorduğu sorunun cevabını vercekti.

"Evet ben istedim" Jimin tamda Jungkookun tahmin ettiği şeyi sormuştu.

"Peki ama neden?" Jungkook bir süre Jiminin yüzünü inceledi şuan anlatmalımıydı? Eninde sonunda anlatacaktı ama şuan anlatabilecek kadar cesareti varmıydı emin değildi.

Sonuçta yıllardır duygularını yalnız yaşıyor kimseye birşey anlatmıyordu. Bir anda duygularının sebebi olan insana kendisini anlatması ne kadar doğruydu?

Düşünceleri ağırlaşmaya başlamıştı ve bu durumdan hiç hoşnut değildi. Aniden ayağa kalkıp bahçe kapısına doğru adımladı. Arkasında bıraktığı Jimine kısaca.

"Benim hava almam lazım" diyerek kendini dışarıya atıp derin bir nefes aldı.

Hiç böyle nefesi daralmamıştı. İçinde fırtınaların koptuğunu hissedebiliyordu. Bir tarafı Jimine olan aşkını anlat kurtul derken diğer tarafı söylersen seni bırakıp gider diyordu.

Sonra kendi kendine belki ona olan aşkımı dile dökemesemde her hareketimle ona göstermeye çalışacağım diye bir söz verdi.

Diğer yandan Jimin hala bahçe kapısına bakıyor Jungkookun neden bir anda gittiğini düşünüyordu. Yanlış bir şey sorduğunu düşünüyordu. Belkide pat diye sormaması gerekirdi.

Ama kim zamanı geriye alabilirdi ki?

Her insan gibi oda merakına yenik düşmüştü. Ama merak ediyordu dedesinin birden böyle bir teklif sunması elbette garip gelmişti. Dedesine neden diye sorarsa onu sorduğuna pişman edeceğini biliyordu. Bu yüzden Jungkooka sormayı tercih etmişti ya zaten.

Jungkookun tekrardan içeriye doğru geldiğini görünce koşarak Jungkookun ona gösterdiği misafir odasına girdi.

Belli ki Jungkook onunla sohbet etmek istemiyordu. İyi ya zaten yetimhanede de kimse onunla sohbet etmezdi. O yüzden alışıktı.

Jungkook salona bakmış Jimini görememişti. Belki benimle yatmayı kabul edip yatağımıza gitmiştir diye düşünüp gülümseyerek odaya doğru koşarak gitti.

Kapıyı açtığında istediği manzara Jiminin yatakta yatmasıydı fakat odada Jimin yoktu. Gülümsemesi yüzünde soldu.

Sabahki dediği şey aklına gelince Jiminin yan odada olduğunu anladı. Buna içten içe sevinmişti. Sonuçta rahatsız edici sert koltukta uyumak yerine yumuşak bir yatakta yatıyordu.

Üstünü değiştirip yatağın içinde girdi. Yatağın içinde dönüp duruyor ama gözüne uyku girmiyordu. Artık dönmeyi bırakıp gözlerini tavana dikti.

-

Jiminin tarafında da durumlar pek farklı değildi. Jungkooka birden soru sorması yüzünden kendini çok suçlu hissediyor bu da uyuyamamasına sebep oluyordu.

Belki önemli birşey değildi herkes merak ettiği şeyleri sorardı ama Jimin hayatı boyunca ona saçma sorular sorup insanları kırıyorsun denilerek büyütülen bir çocuktu.

Ve şuanda saçma birşey sorup Jungkooku kırdığını düşündüğü için vicdan azabı çekiyordu.

Yatak başlığına sırtını dayayıp düşünmeye başladı. Gidip özür dilerse vicdanı rahat edermiydi? Bunu çok kez başkalarına denemişti ama her seferinde bağırıp, çağırarak kovulmuştu.

Jungkookunda öyle yapacağını düşündüğü için gidemiyordu ama bir cesaretle ayağa kalkıp yan odaya doğru yürüdü.

Derin bir nefes alıp kapının kolunu indirdi. Yataktaki bedenin gözleri direkt kapıyı buldu. Küçük beden utana sıkıla Jungkookun yanına kadar gidip gözlerine bakmaya başladı.

Sessizlikten rahatsız olmuş bir şekilde konuşmaya karar verdi. "Şey Jungkook ben ö-özür dilerim" gözlerini ellerine indirerek konuşmaya devam etti. "Bana hep saçma sorular sorup insanları kırdığımı söylerler ben o an bunu unutup sana soru sordum ve seni kırdım beni affedebilir misin?"

Jimin gözlerini sıkı sıkı kapattı burası Jungkookun bağırması gereken yer diye düşünüyordu ama düşüncelerine ters olacak şekilde Jungkook yatakta yana kayıp yorganın bir kısmını açmıştı.

"Yanıma yatmak ister misin?" Jimin yavaş yavaş gözlerini açıp karşısındaki bedene baktı. Sonra yavaşça başını salladı ve kendini Jungkookun açtığı boşluğa bıraktı.

Jungkook direkt üstünü örtüp Jimini kendine doğru çekti. "Sen saçma bir soru sormadın bebeğim. Sadece cevap verebileceğim bir soru değildi bunun için bir özüre gerek yoktu." Küçük bedenin yanaklarını okşayarak kendisine bakmasını sağladı.

"Ve artık sana denilen, sana yapılan her şeyi geride bırakıp ileriye odaklanmanı istiyorum artık senden kendin olmanı istiyorum. İnsanların yarattığı Jimin olmanı istemiyorum" biraz daha yüzüne yaklaştı ve fısıldadı. "Her ne olursa olsun yanında olduğumu bilmeni istiyorum"

Burnunun ucuna küçük bir öpücük kondurup geriye çekildi. Küçük bedenin rahat etmesi için göğsüne doğru çekip saçlarını okşamaya başladı.

"İyi geceler Jimin-ah~" Jimin Jungkookun ona bağırmasını beklerken böyle konuşmasına şaşırmıştı. İlk kez birisi ona böyle güzel şeyler söylüyordu ve şuan Jiminin kalbi çok hızlı atıyordu.

Jimin bunları fazla düşünmeden yattığı göğüse burnunu sürtüp kokusunu daha çok almaya çalıştı. Amacına ulaşınca gülümseyerek Jungkooka karşılık verdi. "İyi geceler kook-ah"

-

Huh bu bölümde bitti😭

Hikaye nasıl gidiyor hiçbir fikrim yok ama yazmaya devam ediyorum✌🏻

D e c i s i o n sWhere stories live. Discover now