23°

1.4K 120 20
                                    

Jimin sabahın erken saatlerinde uyanmış ve telefonu eline alarak güzel fotoğraflar çekmeye başlamıştı.

Post atmayı öğrendiğinden beri sık sık fotoğraf çekiyordu.

Bugünde kızını çekme kararı almıştı.

-

JeonJimin_

JeonJimin_

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❤️👶🏻

JeonJungkook_: Bebeklerim🥺

-

Jimin eşinin yaptığı yoruma gülerek yataktan çıktı. Eşinin şirkette acil işi olduğu için gece şirkete gitmek zorunda kalmıştı.

Malum Jiminde yatakta eşinin boynuna sokularak uyanamadığı için yüzü düşmüştü.

Mutfağa indiğinde masanın üzerinde bir kağıt olduğunu gördü.

Güzelim. Sakın kendine kahvaltı hazırlamaya kalkışma. Biliyorsun kendini yormaman gerekiyor :) Telefonuna bir numara kaydettim orayı ara Jungkook sizi aramamı söyledi demen yeterli olur sevgilim. Seni, sizi seviyorum ♡.

Jiminin gözleri dolarken başını kaldırıp tavana baktı. Sonunda göz yaşlarını geri gönderdiğinde ben bu adamı hak edecek ne yaptım diye düşünmeye başladı.

Tabiki sorusuna yanıt bulamamıştı ve karnı çok açılmıştı. Telefonunda son kaydedilen numaraya bularak aramış ve Jungkookun dediği şeyi söylemişti.

Karşı hattaki adam minik bedeni onaylamış iyi günler dileyerek telefonu kapatmıştı.

Jimin aceba ne olacak diye beklerken kapının zilini duyunca adımlarını oraya yönelterek kapıyı kaçtı.

Kapının önünde tanımadığı üç beden görünce panik olmuştu.

"Merhaba efendim. Bizi Jungkook bey yolladı. İzniniz varsa bunları içeriye taşıyalım?" Jimin başını sallayarak onayladı.

Ne getirmiş olabilirlerdi ki?

Bu esnada çalışanlar mutfağa getirdikleri şeyleri yerleştirerek güzel bir sofra kurmuşlardı.

Jiminde sonunda onların yanına gitmeyi akıl etmiş ve kapının pervazından şaşkın şaşkın bakmıştı.

"Aman tanrım! Bunların hepsini Jungkook mu göndertti?" Aralarında uzun boylu olan adam Jiminin şaşırmasına tebessüm etmişti.

"Evet efendim."

-

Minik beden Jungkookun gönderdiği şeyleri afiyetle yemiş şimdi ise üzerini giyiniyordu.

Hedefi eşinin şirketine gidip ona bizzat teşekkür etmekti.

Üzerine bol siyah tişört altinada yine tişörtüyle aynı renk olan eşofmanı giymişti.

Rahat takılmayı seviyordu. Üstelik hamileydi de zaten dar şeyler giyinemezdi.

Son olarak parfümünü sıkarak aşağı kata indi.

Koltuğun üzerinde duran telefonunu almış ve bir taksi çağırmıştı.

Kapının önünde beklerken gelen taksiye binmiş ve eşinin şirketinin önünde inmişti.

Eşini göreceği içinmi bilinmez ama içinde tuhaf bir his vardı.

O bu hissi heyecana yorsada zamanın ne getireceği belli olmazdı.

Şirketinin içine giren minik bedeni gören herkes selamlamıştı.

Tanınmak şimdiden hoşuna gitmiş olacak ki yüzünde silinmeyen bir tebessüm vardı.

Sonunda sadece Jeonlara ait olan asansöre binip eşinin olduğu katın tuşuna basmıştı.

Çok geçmeden istediği kata ulaşmış ve asansörden inmişti.

İçindeki his dahada artarken iri bedenin odasının kapısını çalmadan içeriye girdiğinde gördüğü manzarayla şok olmuştu.

Elbette sadece kadının biri Jungkookun üzerine eğilmiş bilgisayardan birşeylere bakıyordu fakat göğüsleri deymemesi gereken yer olan Jungkookun omzuna değiyordu.

Hamilelikten olsa gerek Jimin şuan kıskançlıktan kafayı yemek üzereydi ama eşinin yüz ifadesine bakarsak ordan bir an önce kurtulmak istediği aşikardı.

"Sevgilim~ ben geldim." Jungkook hemen kapının önünde dikilen bedene bakarak ayağa kalmış ve ona doğru yürümüştü.

"Oh! Güzelim umarım kahvaltını yapıp öyle gelmişsindir?" Jungkook tek kaşını kaldırarak sorduğu soruyla Jimin gülümsemiş ve ellerini eşinin boynuna sarmıştı.

Amacı kadını kıskandırmak ve eşine olan özlemini gidermekti.

"Tabiki o gönderdiğin herşeyin tadına baktım hayatım. Bebeğimle sana teşekkür etmeye gelmiştik." Jungkookta içeride olan kadının varlığını unutup ellerini eşinin güzel beline sarıp kendine çekti.

"Rica ederim bebeğim. Siz yeter ki iyi olun tüm restoranları önünüze sererim." Minik beden rahat durmayıp dudaklarını ince kiraz rengindeki dudaklara bastırdı.

Karşı taraftan karşılık gecikmezken içerideki kadın öğürme sesi çıkartarak kendini dışarıya atmıştı.

Jimin amacına ulaşmanın verdiği sevinçle eşinin dudaklarını son kez emip geri çekilmişti.

"Bilerek yaptın?" Jimin sevimlice başını sallayarak tekli koltuklardan birine oturdu.

"Napsaydım? Eşimi ne olduğu belirsiz bir kadına yem mi etseydim?" Jungkook yarım ağız sırıtarak Jiminin dudaklarına sert bir öpücük bıraktı.

"Deli ediyorsun beni!" Önündeki pofuduk yanakları sıkarak kendine çekmiş tekrar öpücük kondurmuştu.

Bu sırada kapıda ellerinde iki kahveyle içeriye giren beden Jiminin tekrardan sinirini bozmaya yetmişti.

-

Bugün mezun olmamın şerefine bölüm yazdım. 🎓🎈

D e c i s i o n sWhere stories live. Discover now