"Hadi ama bebeğim bana o fotoğrafı atıp uyumuş olamazsın. Aradan daha 5 dakika geçti." Jungkook söylenerek yataktaki eşinin başına dikildi.
Düzenli nefes alış veriş sesleri uyuduğu anlamına geliyordu. Ama bu kadar erken uyumuş olması tuhaftı iri bedene göre.
Sonra iki canlı olup yorulabileceği aklına gelince uyuması normal diyerek gülümsedi.
İyide bugün hiç birşey yapmamıştı ve karnındaki bebek daha embriyoydu nasıl yorulabilirdi?
Bu şey aklına gelince yataktaki bedenin dudaklarına yaklaşarak küçük küçük öpücükler kondurmaya başladı. Jimin bu küçük öpücüklerden sıkılmış eşinin alt dudağını yakalayarak emmeye başlamıştı.
Jungkook yarım ağız sırıtıp eşine karşılık vermeden geriye çekildi.
"Demek beni kandırdın ha?" Tek kaşını kaldırarak eşine bakıyordu.
Karşısında minik beden tatlı tatlı gülümseyerek elleriyle oynuyordu.
"Ama sende beni kandırdın kook."
"Uyuyor musun diye denedim sadece." Arkasını dönerek giyinme odasına doğru gitti iri beden.
Altına gri bir eşofman giyip üzerine hiç birşey giymeden geri odaya gelip kolundaki saatleri çıkardı.
Bu sırada Jimin gözünün önünde ki kaslı bedeni kesiyordu.
"Gözlerinle beni yemeyi bırakıp uykuna devam etmelisin." Minik beden utanarak başını yastığa gömmüştü.
Yatağın çöken diğer tarafına baktığında eşinin yatmış ve ona arkasının dönük olduğunu görmüştü.
Jimin sadece eşinin erken gelmesini istediği için öyle birşey yapmıştı. Kim bilir eşi odaya çıkarken ne hayallerle çıkmıştı.
"Jungkook bana sarılmadan mı uyuyacaksın?" Bunu sorarken gözleri dolmuştu çünkü eşinin kokusuyla uyumaya alışıktı.
Karşı taraftan ses gelmeyince başını yastığa koyup o da arkasını dönmüştü.
Jungkook sadece küçük bir trip atmak için böyle yapmıştı ama küçüğünün üzüleceğini düşünmemişti.
Bir kaç dakika sonra minik bedenden hıçkırma sesleri gelmişti. Her ne kadar ağlamamak için kendini sıktıysada becerememişti.
Jungkook arkasından gelen iç çekiş ve hıçkırma sesleriyle kafasını çevirip küçüğüne baktı.
Onun ağlamasına ve üzülmesine asla dayanamadığı için yatakta ona doğru yaklaşıp arkasından sarıldı.
"Şşş sadece küçük bir şaka yapmak istedim bebeğim." Jiminin ağlaması dahada siddetlenirken Jungkook minik bedeni kendine doğru çevirip daha sıkı sarıldı.
"Geçti. Bak sarılıyorum sana hadi ağlama miniğim." Dudaklarını karşısındaki beyaz boyuna bastırarak sakinleştirmeye çalışıyordu.
Sonunda küçüğünün hıçkırmaları iç çekişlere dönmüştü.
Jimin dudaklarını büzerek ıslak ve kırmızı gözleriyle iri bedene bakıyordu.
Jungkook büzülen dudaklara küçük küçük öpücükler bıraktı.
"Bu aralar çok mu nazlısın hm?" Jimin başını sallayarak eşini onaylamıştı.
Daha sonra başını iri bedenin göğsüne koyup daha çok dibine girdi.
"Bidaha bana sarılmadan uyuma." Eşini azarlar şekilde söylemiş ve iri bedene sıkı sıkı sarılmıştı.
"Bebeğim nasıl isterse~" Jungkookta küçüğüne sıkıca sarılıp üzerlerinde ince örtüyü çekti.
"İyi geceler güzelim~"
"İyi geceler kook~" Jungkook minik bedenin saçlarına öpücük kondurup derin uykunun kollarına bıraktı kendini.
-
Kısa oldu galiba ben uzun bölüm yazma özürlüsüyüm zbsjejsoxksosms
