Sabaha kadar kaç kere seviştikleri bilinmiyordu ama ikiside deli gibi yorulmuşlardı.
Jiminin ilki olmasına rağmen deliği bu denli sevişmeye iyi dayanmıştı. Tabi bu şimdilikti uyandıklarında kendilerini nelerin beklediği bilinmezdi.
Boş odanın içerisinde yankılanan telefon zil sesi sadece Jungkooku uyandırmaya yetmişti.
Genç beden gözlerini aralayarak sesin geldiği yöne bakıyordu. Sonunda gücünü toplayıp kalkacaktı ki üzerindeki beden buna engel olmuştu.
Zaten çalan telefon susmuştu. Geniş odada duyulan tek ses Jiminin düzenli nefes alış verişleriydi.
"Benim güzel bebeğim." Ellerini yumuşak tutamlara götürmüş incitmeden okşuyordu iri beden.
Ne kadar yumuşak olsada hareketleri Jimini uyandırmaya yetmişti. Ya da bu kadar uyumanın yeterli olduğunu düşünmüştü bünyesi.
Başını yasladığı sert göğüse sürttü. Jungkook bu sefer ellerini minik bedenin beline indirmiş hafif hafif okşuyordu.
"Günaydın güzeller güzelim." Dediği şey Jimini güldürmüştü. Gerçekten aşk böyle birşey miydi?
Karşındaki insanın tek güzel sözüyle mutlu olup gülümsemek miydi aşk?
Yoksa onun her yaklaşımlarında kalbinin deli gibi atması mıydı?
Kimisi için ilk söylenen şeydi aşk, kimisi içinde ikinci söylenen. Kimisi içinde bambaşkaydı aşk.
Ama Jimin için bu ikisi bile yeterliydi.
"Günaydın Jeon" Jeon demeyi dün geceden beri çok sevmişti.
Yan tarafa inmek için harekette bulunduğunda canının yanmasıyla beraber inlemişti minik beden.
"İyi misin güzelim?"
"Kook." Dudaklarını büzmesi ağlayacağının habercisiydi.
"Noldu bebeğim? Kalçan mi ağrıyor?" Jimin usulca başını sallamış ve gözünden akan yaşlara engel olamamıştı.
"Ilık şu iyi geliyor diyorlardı. Ben hemen su hazırlayıp geliyorum." Küçüğünü yavaşça yatağa bırakmış ve suyu ayarlamak için odanın içerisindeki geniş banyoya ilerlemişti.
Eliyle her dakika kontrol ettiği su sonunda dolmuştu. Hızlı adımlarla eşinin yanına ilerledi.
"Gel bakalım bebeğim. Eğer böyle geçmezse krem almıştım ben Yoongi hyung önermişti. Biliyorsun benimde ilkim o yüzden başkalarına danıştım." Yüzüne şaşkın şaşkın bakan bedeni sonunda fark etmişti.
"Çok boş yaptım değil mi? Ama senin canını yaktım o yüzden off neyse özür dilerim." Kucağına aldığı bedenin yanağına küçük bir öpücük kondurmuştu.
"Kook bu sorun değil hem ben...ben çok sevdim bunu canımın acısı geçer elbet." Bunları söylerken yanaklarının kırmızının en koyu tonu utandığını belli ediyordu.
"Hmm demek çok sevdin." Banyoya getirdiği bedeni yavaşça küvetin içerisine bırakıp üzerini çıkarmış ve arkasına yerleşmişti.
"Hmhm çok sevdim." İri bedenin elleri Jiminin bacaklarının iç kısmını okşarken dudakları boynundaki izlerin üzerine ufak ufak öpücükler konduruyordu.
"Daha iyi misin sevgilim?"
"İyiyim kook."
-
Duşlar alınmış kremler sürülmüş ve minik beden yorgun bedenini uykuya bırakırken Jungkookta ona yemek hazırlamaya mutfağa inmişti.
Kolay şeyler yapacaktı çünkü Jiminin uykusu olduğunu ve iki lokmadan fazla yemeyeceğini biliyordu.
Zaten tek istediği küçüğünün zinde kalmasıydı.
Hazırladığı pratik şeyleri tepsiye koyup yukarı kata çıktı.
Uyuyan küçüğünün dudaklarına öpücük kondurup uyanmasını bekledi.
İlk öpücükle uyanmayan bedeni bir kaç kere daha öperek sonunda uyandırmıştı.
"Miniğim iki lokma bir şeyler ye sonra uyu." Jimin başını sallayıp yattığı yerden doğrularak tepsideki yiyeceklerden ağzına atmıştı.
Son olarak Jungkookun yemeklerin yanına koyduğu ağrı kesiciyi içip tekrar başını yastığa koymuştu.
"Teşekkür ederim kook." İri beden tekrar eğilip küçüğünün dudaklarına öpücük kondurdu.
"Tepsiyi aşağıya bırakıp geliyorum güzelim." Sözlerinin ardından hızlı adımlarla tepsiyi mutfağa bırakıp eşinin yanına geri gelmişti.
Jimin yorganı kaldırarak eşinin yanına gelmesini bekledi.
Beklediği beden yanına yatınca iyice ona sokulup gözlerini kapatmıştı.
"İyi geceler sevgilim." Ufak bir tebessüm etmişti iri beden. Eşinden böyle şeyler duymak onu çok mutlu ediyordu.
"İyi geceler minik bebeğim."
-
Bölümsüz kalmayın bölümü oldu bu svhssjsks
Neyse diğer bölümler sürpriz geliyo 🥺
