❄️

254 36 37
                                    


Kei okuldan çıktıktan sonra her zamankinden hızlı şekilde eve gidip üstünü değiştirmiş, annesinin yaptığı çorbayı alıp çıkmıştı evden. Tadashi'yi bekletmek istemiyordu, çocuğun tek başına sıkıldığını biliyordu o yüzden elinden geldiğince çabuk gidecekti.

Tadashi kitabını okuyordu baş ağrısının izin verdiğince. Bundan önce biraz ders çalışmayı denemiş ama yapamayınca bırakmıştı. En fazla iki hafta olacak kaybı Kei'nin çalıştırmasıyla kısa sürede öğrenebileceğinden dersler için endişelenmiyordu. Vaktini kitap okumak ve bir şeyler izlemekle geçiriyordu yalnız olduğunda.

Kei'nin gelmesine az kaldığını bildiği için kitabı kenara bırakıp esnedi ve yana dönerek bacaklarını yataktan sarkıttı. Hemen sonrasındaysa kalkmıştı.

"Neden kalktın canım?"

"Popom ağrıdı." diyerek güldü Tadashi. Gerçekten de öyle olmuştu ama kalkmasının sebebi bu değildi. Cama yaklaştı ve girişe dikti gözlerini. Kei'yi böyle beklemek istemişti.

Bir süre beklemesinin ardından sonunda görünmüştü çocuk. Kulaklıklarını takmış, hızlı hızlı yürüyordu. Normalde de hızlı yürürdü ama şimdi biraz daha hızlıydı ve bunun kendisi için olduğunun farkındaydı Tadashi. Bu istemsizce hoşuna gidiyordu.

"Tsukki geliyor." derken camdan uzaklaşıp yatağa oturdu. Her ne kadar her gün görüşüyor olsalar da mutluluğu aynı şekilde devam ediyordu, annesi de bunun bir hayli farkındaydı. Oğlunun böyle bir arkadaşı olmasına o da seviniyordu.

Çok geçmeden kapı açıldığında Kei içeri girip "Ben geldim." diye mırıldanıp elindekini masaya bıraktı. "Ne yapıyorsunuz?"

Annesinin cevap vermesini beklemeden "Seni bekliyordum! Biraz dinlen de aşağı inelim." diyerek cevapladı Tadashi onu.

"Hemen inebiliriz, yorgun değilim." Aslında yorgundu ama burada oturduğu gibi aşağıda da oturabilirdi, o yüzden sorun yoktu hemen inmelerinde.

"Tamam o zaman."

"Ya da dur. Yemeğini doğru düzgün yiyemediğini söylemiştin, önce çorbanı iç."

Tadashi dudak büzüp otururken derin bir nefes aldı. Çorba kelimesini duyması bile midesini garipleştirmiş gibiydi. Tabii belki sadece psikolojik de olabilirdi bu kadarı ama yediğinde bulanması kesinlikle vücudundan kaynaklanan bir şeydi.

Annesi masayı koltuğun önüne çekip çorba kabının kapağını açtı ve Kei'ye teşekkür etti yine. Sonra kaşığa çorbayı doldurup oğluna uzattı.

"Anne, kendim yiyebilirim." derken kaşığı kadının elinden almıştı. Her yemekte yaşanıyordu bu, yine de kadın hâlâ deniyordu. Bunu neden yaptığını da bilmiyordu aslında. Belki de şimdiye kadar çok ilgilenemediği için şimdi abartıyordu bazı şeyleri.

Birkaç kaşıktan sonra durup arkasına yaslandı Tadashi. Yine çok aç olduğu için hızlı başlamıştı yemeye ve böyle olunca nefes alamıyor gibi hissediyordu. Birkaç saniye beklemesinden sonra devam etti içmeye. Bu sürede Kei onu izliyordu dikkatle. Yemek yiyememesine, yediğinde kusmasına çok takılıyordu çünkü hem çocuğun canını acıtıyordu hem de böyle devam etmesinin başka problemlere yol açacağı belliydi.

"İyisin değil mi?" diye sordu Kei çocuk çorbasını bitirdiğinde.

"Biraz bulanıyor ama hava alırsam geçer bence."

"Yine de kovanı almamızı ister misin?"

Yanında onu taşımak utanç verici olur diye düşündüğü için istememişti. O yüzden başını iki yana sallayarak reddetti çocuğu. 

saudade || TsukiYamaWhere stories live. Discover now