❄️

217 31 109
                                    

Kei gözlerini açtığında çalmakta olan alarmı kapatmış ve saate dikmişti gözlerini. Uyanamama ihtimaline karşı seksen alarm kurmuştu dün ve bunu yaptığı için sevinmişti çünkü ilk beş alarmı hiç duymayıp anca altıncısına uyanabilmişti.

Geç kaldığı için kendine kızarken yataktan hızlıca çıkıp lavaboya ilerledi. Sonrasında hemen üstünü giyip çıkmayı planlıyordu ama annesi büyük ihtimalle kahvaltı yapmadan bırakmayacaktı.

Odaya geri gelip üstünü giydikten sonra Tadashi'ye kıyafet götürmek için dolabını açmıştı. Çocuk onun dolabından bir şeyler giymeyi seviyordu, hoşuna gider diye düşünmüştü o yüzden. Hem, Tadashi'yi kendi kıyafetleri içinde görmek hoşuna gidiyordu bayağı. 

Bir poşet yaptıktan sonra odadan çıkıp salona ilerlediğinde annesi hemen "Günaydın." diyerek karşılamıştı onu. "Senin tabağını masada bıraktım."

"Günaydın. Abim çıktı mı?"

"Evet. Uyanmanı bekledi ama bir türlü uyanmadın. Yamaguchi'yi görmeye gidecekti."

"Bensiz gitti yani."

"Akşam gideceğini söyledi. Hadi geç kahvaltını yap."

"Tamam."

Annesiyle biraz garip gibiydi. Sanki eve pek uğramadığından ve okula gitmediğinden dolayı kadın içten içe kızıyordu ona ama Kei bunu umursayacak hâlde değildi. Ki zaten belki böyle bir şey de yoktu, sadece o öyle düşünmüştü bir anlığına.

Tabağındakileri hızlı hızlı yerken Tadashi yiyebildi mi diye düşünmekten alıkoyamamıştı kendini. Belki de giderken pasta almalıydı, dün yiyebilmişti nasıl olsa.

Henüz beş dakika yeni olmuşken "Çıkıyorum ben." diye seslenip kapıya ilerlediği için annesi odadan çıkıp "Hemen mi?" diye sorunca çocuk montunu giyerken "Hm hm. Geç bile kaldım." demişti.

"Biraz daha kal, dinlenmiş olursun."

"Orada da dinlenirim, sıkıntı yok."

"Dışarıdan nasıl göründüğünün farkında değil misin?"

"Ne?"

"Sanki hasta olan senmişsin gibi."

"Anne abartma."

"Abartmıyorum. Tadashi'nin yanında olmanla hiçbir sorunum yok tabii ki ama seni böyle görmek istemiyorum."

Kei ayakkabısını kenara bırakıp annesine ilerledi ve kadının yanağına bir öpücük kondurdu. Normalde böyle şeyler yapmadığından dolayı kadın şaşırmıştı.

"Ben gayet iyiyim, merak etme."

Kadın sesli bir nefes verip "Peki." diyerek oğluna sarıldı yavaşça. "Dikkat et yolda."

"Ederim. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

.

Elindeki poşeti sallamamaya çalışırken hastanenin bahçesine girmişti Kei. Geç kaldığı için hızlı hızlı yürümüştü, yanakları kıpkırmızıydı hem terlediğinden hem de hava çok soğuk olduğundan dolayı. Odaya girmeden tuvalete uğrayıp yüzünün düzelmesini bekleyecekti.

Lavaboda birkaç dakika geçirdikten sonra koridorda ilerlemeye başlamıştı. Tadashi'yi bir gecede bile öyle özlemişti ki, annesi olmasını umursamadan içeri girdiği an sıkıca sarılıp öpmek istiyordu.

saudade || TsukiYamaWhere stories live. Discover now