❄️

291 28 130
                                    

Sessizce sarılmaya devam ederlerken Tadashi aklına gelen şeyle Kei'den ayrıldı ve "Bunu yapmamalıydık." diye mırıldandı koltuğun kenarına sinerken. Dediği şeyle Kei'nin boğazında bir yumru oluşurken sertçe yutkunmaya çalışıp şaşkın bakışlarını Tadashi'ye dikti. 

"N-ne demek istiyorsun?"

Tadashi başını dizlerine gömüp cevap vermediğinde Kei bundan pişman olduğunu sandığı için kalkıp çıkmaya yeltenecekken çocuktan tekrar bir mırıltı duyduğu için kalkmamıştı.

"Yapmamalıydık, bu kadar yakınlaşmamalıydık. Ya seni hasta edersem bu sefer?!" Titrek sesiyle söylediği son şeyle Kei rahatladığını hissetti. Pişman olmasından, ondan nefret etmesinden çok korkmuştu kısacık birkaç saniye içinde.

"Bu yüzden miydi?" diye sorduğunda Tadashi başını kaldırıp dolu gözlerini ona çevirdi ve kontrol edemediği için yüksek çıkan sesiyle konuştu. "Bu sana şaka gibi mi geliyor? Hiç mi ciddiye almıyorsun!"

Sinirlendiğini görmemek imkansızdı. Kei sertçe yutkunup yumuşak sesiyle yanıtladı onu ortam daha fazla gerilmesin diye. "Öyle demek istemedim. Bunca zaman geçmemiş bir şeyin şimdi de geçmeyeceğini düşündüğüm içi-"

"KEİ AYNI ŞEY Mİ? AYNI TABAKTAN BİLE YEMEMEMİZ GEREKİRKEN BİZ AZ ÖNCE ÖPÜŞTÜK!"

Öpüştük demesi bağırışını unuttururken istemsizce kıkırdadı Kei. Hayal değildi, gerçekten öpüşmüşlerdi.

"Tanrım! Neden gülüyorsun?" derken sesi daha sakin çıkmıştı.

"Tadashi, az önce öpüştük."

"Evet ben de ondan bahse-" Cümlesini bölen şey hissettiği utanç olmuştu. Öpüşmüşlerdi ve o bunu her zaman yaptıkları bir şeymiş gibi söylemişti. Yanaklarının yandığını hissederken ayağa kalkmaya yeltendi ama bir anda Kei'nin kolları beline dolandığı için yapamamıştı. 

"Kızma bana." 

"Kı-kızmıyorum." Kei güldüğünde tekrar konuştu. "Kızdım ama kızmak istemiyorum."

"Biliyorum hastalanmam seni korkutuyor, ama hastalanmıyorum bak. Öyle olsa bile hemen müdahale edileceği için bir sorun olmaz."

"Ama yine de-"

"Lütfen, bunu artık düşünme ve seni rahatça öpmeme izin ver."

Tadashi'nin kalbi artık dışarıdan duyulur şekilde atmaya başladığında Kei güzel bir şey söylediğini anlayıp rahatladı ve sadece yüz yüze gelecekleri kadar geri çekilerek çocuğun kızarmış yüzünü inceleyip gülümsedi. "Çok güzelsin."

"Tsukki-"

İyice yaklaşıp birbirlerinin nefesini hissedecek noktaya geldiklerinde durdu ve fısıldadı Kei. "Kızmayacaksın değil mi?"

Tadashi sessiz kalırken yumruğunu sıktı. Onu tekrar öpmeyi deli gibi istiyordu ama bir yandan da öylesine korkuyordu ki..

"İstemiyorsan öpmeyeceğim."

"İstemiyorum değil." diye mırıldanırken bile dudakları birbirine sürtmüştü hafifçe. Bu hâldeyken reddetmenin anlamı var mıydı sanki?

"Ne o zaman?"

"Söyledim ya."

"Onu düşünmüyoruz artık."

"Düşünmeyince yok olmuyor."

"Oluyor."

"Tsukki!"

saudade || TsukiYamaWhere stories live. Discover now