Bölüm 5

5.1K 447 54
                                    

Medya: Hector Federline

Uyuyamıyorum!

O kadar uykum olmasına rağmen neden uyuyamıyorum?!!

Hepsi o Charles yüzünden. Bir gecelikle gördün diye neden kızarıyorsun ki?

Gören de bana aşık sanar yani!

Tabii ki öyle bir şeyin olma olasılığı yok.

Yine de bu sefer onunla daha iyi anlaştığımı hissediyorum. En azından benim defterimi getirmiş o kadar, bu da bir ilerleme değil mi?

Kötü kadın lanetini üzerimden atacağım ve herkesle iyi anlaşacağım, benim amacım bu.

Ama defteri sabahın köründe de getirmek zorunda değildi yani!

Odamın kapısı tekrar çaldı ama bu sefer çok sakin bir çalmaydı.

"Leydim, içeri giriyorum."

Gelen kişi özel hizmetçim Sara idi.

Ben cevap vermeden içeri girdi, zaten uyuyor olduğumu düşünüyordur. Kapımı çalması da nezaketen olmalı.

Yatağın üstünde oturmuş içeri giren Sara'yı, uykusuzluktan oluşmuş göz altı torbalarımla beraber karşıladım.

Uyanık olduğuma şaşıran Sara, yanıma geldi.

"Leydim, iyi misiniz?"

"Şey, aslında uyuyamadım. Saat kaç şu an?"

"Saat 8 civarında olmalı. Ben her zaman işe saat 8'de başlıyorum."

"Anladım, mümkünse bana bir çay hazırlayabilir misin?"

"Tabii ki, hemen hazırlıyorum."

***
Zaman hızlıca geçti ve öğlen oldu, tabii ki de geri uyuyamadım. Ama çay içip kahvaltı yapınca kendime geldim ve romanımı yazmaya devam ettim.

Ama huzur beni bulur mu? Hayır!

Kapımı çalmadan odama giren bir dengesizle karşılaştım.

"Heather, acil yardımına ihtiyacım var."

Heather'in erkek versiyonu diyebileceğimiz kadar çok ona benzeyen bir görünüm...

Heather'ın anılarından biliyorum tabii ki, bu varlığın abim olduğunu.

Adı Hector Federline, kırmızı gözleri ve beyaz gümüş arası saçları Heather ile aynı iken ten rengi Heather'ın soluk teni aksine daha canlıydı.

"Bir genç kızın odasına kapısını bile çalmadan nasıl girebiliyorsun ya?!" dedim sinirle.

Bakışlarını başka yöne çevirip saçlarıyla oynamaya başladı.

"Ne yani gizli bir şeyler mi yapıyorsun sanki odanda? Senin arkanı temizlemekten yoruldum, artık beni daha fazla uğraştırma sevgili kardeşim."

"Ya giyiniyor olsaydım, gerizekalı!" Cidden bu dünyadaki insanlar neyin kafasında? Beni sinir krizine falan mı sokmaya çalışıyorlar!

Söylediğim şey aklına gelmemiş olacak ki bir süre dondu.

"Aaaa doğru, sen de normal bir insansın sonuçta giyinmen falan lazım."

"Ne?"

"Büyü gücün de yok, kıyafet değiştirme büyüsünü de bilmiyorsundur."

Öyle bir büyü mü var lan? Ne kadar da gereksiz. Ama tabi üşengeç insanların aşık olabileceği bir büyü, yani benim.

Büyü gücüm olsaydı da böyle büyüleri yapabilseydim keşke.

Ona ters ters bakınca ellerini havaya 'teslim oluyorum' anlamında kaldırdı.

"Tamam tamam, bir dahakine kapını çalacağım. Buraya seninle tartışmaya gelmedim."

Derin bir nefes alıp verdim. "Ne için geldin peki?"

"Ben randevuya çıkacağım."

He?!

"Bundan banane abi!"

"Şeyy..." Söylemeye zorlanıyor gibi bir ifadesi vardı.

"Neyy?"

"Benim sevdiğim kızın bir kardeşi var da..."

Onu da bana mı ayarlamaya çalışıyorsun, amacın ne?

Bir şey söylemeyip onu dinlemeye devam ettim.

"Onun kardeşi bizim ilişkimizi onaylamıyor, o yüzden kesin daha önceden yaptığı gibi bu randevumuzu da bozacak."

"Neden onaylamadığını anlayabiliyorum."

"Hey, bana laf atma. Hepsi senin suçun!"

"Benim ne alakam var!?"

"Açıkçası sevdiğim kızın kardeşi senden nefret ediyor ve doğal olarak ben de senin abin olduğum için ablasının benimle olmasını istemiyor."

Eh, bu şaşırılacak bir durum değil!

"Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok, üzgünüm abi!"

Üzgün falan değilim ama neyse!

"Ne demek yok, tabii ki de var."

Ne delilik yapmamı isteyecek benden acaba?!

"Neymiş o abiciğim?"

Yüzündeki şeytani gülümseme kesinlikle Heather'ın abisi olduğunu kanıtlıyordu.

"Biz randevudayken kardeşini oyalarsan bir sorun kalmaz, değil mi?"

Benden nefret eden bir kişiyi onunla aynı ortamda bulunarak oyalamamı mı istiyorsun gerçekten?!

Böyle bir şeyin olması mümkün değil.

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum abi."

Bu cevabı vereceğimi bekliyormuş gibi konuşmaya devam etti.

"Tabii ki sana bu iyiliğinin karşılığını vereceğim."

Heather değilim ama gene de bu sözleri ilgimi çekmedi değil.

Heather değilim ama beni nasıl ikna edeceğini biliyor.

"Teklifini dinleyeceğim, ne vereceksin bana?"

Hafif bir gülümsemeyle konuşmaya devam etti.

***
Abimin teklifini kabul ettim, çünkü bahsettiği şey gerçekten de hiç beklemediğim ve elde etmek isteyeceğim bir şeydi.

Tabii abimin vereceği şeyin heyecanıyla sevdiği kızın ve onun kardeşinin kim olduğunu soramadım ama o kadarı da sorun değil.

Ben oyunculuğuma güveniyorum, karşımdaki kim olursa olsun abimin randevusunu bozmasına izin vermeyeceğim.

Böyle düşünürken karşımda şaşkınlıkla bana bakan onu görmeyi beklemiyordum tabii.

Charles Exeter, burada ne işin var?!

Bir ihtimal sen, oyalamam gereken kardeş olabilir misin.

Olamazsın, değil mi?

Umarım keyifle okumuşsunuzdur.

Kendinize iyi bakınn.

💖

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin