Bölüm 22

3.4K 293 28
                                    

Medya: Nicolas Brighton

Her şeyin böyle üst üste gelmesi bir romanın ana karakteriymişim gibi hissettiriyor.

Kütüphane kulübündeyken Başkan'ımız kendisini tanıttıktan sonra, yeni gelenler olarak biz de kendimizi tanıttık.

Bugün serbest olduğumuz söylendiği için herkes kendi kafasına göre takılıyordu.

Bazıları kitapları incelerken bazıları diğer üyelerle konuşuyordu, bazıları ise kitaplar hakkında tartışma yapıyorlardı.

Ben ise, Başkan ve Frances konusunu bir kenara bırakarak yeni romanımı yazmaya devam etmeye karar verdim.

***
Aradan uzun bir süre geçmişti ve kitabıma bayağı bir sayfa olay yazmıştım.

Defterimi çantama koyduğumda etrafa bakındım.

Kitap yazmaya odaklanabileyim diye Trice beni rahatsız etmek istememiş olmalı. Gözlerim onu ararken başka birisini buldu.

Oturduğum masanın bana en uzak yerinde oturmuş bir adet Charles!

Kafasını kollarına gömüp uyuyan Charles'ın yüzünün sadece bir kısmı görünüyordu.

Bu çocuk aynı boş derste yapacak bir şeyi olmadığı için uyumaya karar veren sessiz çocuğa benziyor.

Sessiz çocuklara bayılırım!

Uyuyan Charles'ı izlemek keyif vericiydi ama bir süre sonra bunun doğru bir davranış olmadığına kanaat getirdiğim için izlemeyi bıraktım.

Sessizce yerimden kalkıp kütüphane raflarına doğru ilerledim, şimdi bakınca burada pek fazla öğrenci kalmamış.

Trice ve Veliaht Prens nerede acaba?

Başkan ve Frances'ın nerede olduğuyla da ilgilenmiyorum!!

Belki biraz ilgileniyor olabilirim ama şimdi onları aramakla uğraşamam.

Gözlerimi kitaplarda gezdirirken ilgimi çeken bir başlıkla durdum.

Kitaba uzanmaya çalışırken birinin bileğimi tutmasıyla geriye doğru sendeledim.

Sert bir tutuş değildi, sanki zarar vermemek için ekstra özen gösteriyordu.

Karşımda uykulu gözlerle ve karışmış saçlarıyla Charles'ı görünce şaşırmadım tabii ki.

Artık şaşırmamaya karar verdim.

"Heather! Bileğine ne oldu?" dediğinde ben de bileğime baktım.

Tiana'nın ışık gücüyle bıraktığı yanık izi hâlâ orada duruyordu.

Artık acıtmıyor o yüzden yara izinin varlığı aklımdan çıkmış olmalı!

Raftaki kitaba uzanmaya çalışırken de kıyafetimin kol kısmı geriye doğru kaydığı için yanık izi gayet net bir şekilde Charles tarafından görüldü!

O kadar saklamak için uğraşmıştım bir de!

"Şey, bir kaza oldu diyelim." dedim umursamaz bir tavırla.

Şimdi 'Tiana yaptı!' desem insanlar, ona iftira attığımı düşünebilir. Charles'ın öyle düşünmeyeceğini biliyorum ama diğerleri...

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin