Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!

Bölüm 17

Medya: Selen Demir

Deniz'in anlattıklarını dinledikten sonra kendimi çok kötü hissettim.

En kötü şeyleri ben yaşadım zannederdim ama öyle değilmiş.

Eğer ben kendi arkadaşımın ölümünü görseydim, eminim ki bu ölmekten daha da acı verici olurdu.

"Artık beraber olduğumuza göre seni benimle evlenmek için ikna edebilirim!" dedi ve şeytani bir şekilde gülümsedi.

"Saçmalama istersen Deniz yani Beatrice! Sanırım bundan sonra sana böyle seslenmeliyim." Ona söylediğim şeyler üzerine Beatrice somurttu.

"Ne saçmalıyorsun! Sen benim en yakın arkadaşımsın, bana takma ismimle seslenmelisin. Ayrıca gelecekteki karımsın!"

'Karım' kısmını duymazdan geldim ve aklım karışmış bir şekildeyken sordum. "Takma isim mi?"

Sebebini anlayamadığım bir gururla konuştu. "Evet, en yakınlarım bana 'Trice' derler. Sen de öyle demelisin!"

Aklımda bir ampul yandı ve sırıtarak konuştum. "Ah, doğru ya! Veliaht Prens de sana öyle seslenmişti. Demek ki o da çok yakın sana!!"

Bunu dememle birlikte yüzü biraz kızardı. "Fark ettin yani." dedi ve bakışlarını çevirdi.

"Demek yazdığım hikayenin ana karakterini kendine almaya çalışıyorsun Trice Hanım! Ayrıntıları duymak isterim."

***
O an sadece Beatrice'in görebildiği Heather'ın yüz ifadesini herkesin görmesi lazımdı.

Şeytani bir gülümsemeden çok daha fazlasıydı.

Sanki kana susamış bir vampirin, avını bulduğunda attığı o bakışa benziyordu bakışı.

Gerçek Heather Federline'nın bile atamayacağı bir bakıştı bu!

Beatrice ise vücudunda bir ürperti hissetti, tanıdık bir histi bu.

Heather'ın, eski adıyla Selen Demir'in önceki hayatında hiç sevgilisi olmamıştı.

Yazdığı kitaplardan kafasını kaldırıp sevgili aramaya fırsat bulamamış da olabilir.

Ya da o kadar mükemmel erkek karakterler yazıyordu ki gerçek dünyadaki erkekler ilgisini çekmemiştir. Tabii ki ilk kitabındaki karakterlerden bahsetmiyoruz burada.

İlk kitabı, yani şu an içinde bulundukları dünya, amatörce yazılmış bir kitaptı.

Selen'in hiç sevgilisi olmasa bile en yakın arkadaşı Deniz'in 'normal bir insan' olduğu için arada sırada sevgilisi oluyordu.

En yakın arkadaşının aşk hayatına bu kadar ilgili bir insan daha önce hiç görülmemiştir.

Deniz ise her zaman arkadaşına en ince ayrıntısına kadar aşk hayatını anlatsa da bunda bir sıkıntı görmüyordu garip bir şekilde.

Beatrice derin bir nefes verdi ve anlatmaya başladı.

***
Trice konuşmaya başlayınca heyecanımı bastırarak onu dinlemeye başladım.

Ayrıca sevdiği kişi o gıcık Veliaht Prens olsa bile onların ne yaşadıklarını öğrenecek olmak bana zevk veriyor!

"Şey, aslında ben bu dünyada bebek olarak doğduktan sonra bir roman dünyası olduğunu düşünmemiştim. Zaten bebek olmak aşırı zordu yani; yürüyemiyorsun, konuşamıyorsun falan..."

"Ve altına yapıyorsun, gelip başka biri temizliyor değil mi?"
dedim lafını bölerek. Normalde insanların lafını bölmeyi sevmem ama böyle bir durumda bölmemek elde değil yani!