Bölüm 58

1.1K 144 46
                                    

"Ne, lahmacunu çatalla mı yiyorlar?" Yüksek sesle söylediğim sözler, herkesin bana dönmesine sebep oldu.

Trice ise teselli eder bir tonda konuştu. "Şey, sonuçta soylular elleriyle yemek yemezler." Sonra ise kulağıma fısıldadı. "Onlara bunu elinizle yiyeceksiniz deseydim yaygara koparırlardı."

(Charles) "Anlamadım ben, bunu elimizle mi yememiz lazım?"

(Trice) "İ-istediğin şekilde yiyebilirsin."

İnanamıyorum, önceki hayatımda çatalla lahmacun yiyen yabancılara laf atan Trice şimdi sessiz kalıyor.

Her neyse şimdi bunları düşünmeyi bırakıp yemeye devam edebilirim.

Çünkü yemekler çok iştah açıcı.

Herkes yemekleri çok beğenmişti, yine de akıllarında soru işaretleri vardı.

(Frances) "Gerçekten de bahsedildiği kadar lezzetli yemekler, bunları hepsini Yeng- yani Prenses Beatrice mi buldu?"

Haha, bu yemeklerin üreten kişinin Trice olduğunu düşünüyorlar.

Böyle olması mantıklı çünkü tüm tarifleri veren kişi Trice idi.

Kral gururla konuştu. "Evet kızım Beatrice her konuda bir dahidir. Bu güzel yemekleri ülkemizin geleneği hâline getirdiği için ona bir teşekkür borçluyuz."

(Julius) "Gerçekten de çok lezzetliler."

Trice ise utanmış bir hâlde cevap verdi. "N-ne demek, bunları beğendiğiniz için gururluyum."

***
(Trice) "Ahh, suçluluk duyuyorum."

Trice ile odasında oturmuş konuşuyorduk, Medoze de yanımızdaydı.

(Heather) "Neden?"

Sıkıntıyla Türk kahvesini yudumladı. "Çünkü o yemekleri ben bulmadım ama övgüsünü alıyorum."

(Medoze) "Onlara başka türlü nasıl açıklama yapabilirdin ki zaten? Ben başka bir dünyadan geliyorum ve o dünyada da bu yemekler bulunuyordu diyemezdin."

(Heather) "Evet Medoze haklı!"

Aniden modu değişti ve mutlu bir hâle geldi. "Haklısınız, bunun için canımı sıkmam saçma."

Gülümsedim. "Bu arada tüm bu yemeklerin tarifini bilmen de beni etkiledi."

Ciddi bir ifadeyle bana baktı. "Bilmiyordum ki zaten, sadece istediğim yemeği aşçılara söyledim ve aradığım tadı bulana kadar denemelerini sağladım. Saymadım ama onlara en az 20 kez yemeği tekrardan yapmayı denemelerini söylemişimdir."

T-trice!!

Sen gerçekten de bir kötü kadınsın.

(Trice) "Sana bu yemekleri yedireceğim günü bekledim ve çok çalıştım."

Ama tatlı bir kötü kadın.

***
Trice'in beni dışarı çıkarma isteğiyle beraber dışarı çıktık.

Medoze uyuyacağını söylediği için gelmedi, tabii ki buna şaşırmadık.

Yanına Veliaht'ı da alan Trice ikimize de saklanmamız için pelerin verdi.

(Julius) "Eğer saklanmak istiyorsak dönüşüm büyüsü yapmamız daha mantıklı değil mi?"

(Trice) "Hayır böylesi daha havalı!"

(Julius) "P-peki, sen öyle diyorsan."

Şimdi hatırladım da Trice'i bu dünyada ilk gördüğüm zamanda da pelerin takıyordu.

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin