Bölüm 68

905 114 170
                                    

Beatrice Addison

Julius'u kolundan sürüklerken sergilediği isteksiz tavrı, onu daha sert sürüklememe sebep oluyordu.

Cidden, seni üzecek bir şey yaptıysam adam akıllı söylemeye ne dersin?

(Trice) "İlk defa lunaparka geliyorsun değil mi?"

(Julius) "Evet sonuçta bu yeri de sen planladın. Bizim ülkemizin dahi bir prensesi olmadığı için çok şanssız hissetmeliyiz!"

Atarlı söylediği sözler, gözlerimi devirmek istememe sebep olmasına rağmen kendimi tuttum.

Durduğum vakit ise yaptığım ilk şey, yakasından tutup kendime yaklaştırmaktı.

Veliaht'ın ciddi ifadesi devam ederken sordu. "Ne oldu? Sinirlendin mi?"

Alayla gülümsedim. "Hiç de bile, zaten dediklerine katılıyorum."

"Ne?" Bakışları şaşkın olmaktan ziyade beni ölçüyor gibiydi.

Konuşmaya devam ettim. "Dahi bir prensese sahip olmamanız çok yazık ama istiyorsan dahi bir imparatoriçeye sahip olabilirsin, değil mi?"

Evet, kendimi kastediyorum. Onunla evlenirsem imparatoriçe ünvanını alacağım ve ne demek istediğimi o da gayet iyi anladı.

(Julius) "Sırlarla dolu bir imparatoriçe, ülkeye sadece sorun getirir. En azından kocasına gerçekleri söylemesi gerekmez mi?"

Ne, Tanrı'm! Şimdi anlıyorum, demek bu yüzden bu kadar tripliydin!

Yakasını tutmayı bıraktım ve ondan biraz uzaklaştım. Elimi alnıma yasladığımda bakışlarım ondan uzaklaşmış lunaparka dönüktü.

(Trice) "Bunu en başından beri söylemeliydin!"

Kollarını birleştirdi. "O zaman takıntılı birisi gibi görünürdüm."

Değil misin?

Benim bildiğim Veliaht Prens, çok fazla dışa vurmasa da takıntılı birisiydi!

Onun bu yanını da seviyorum gerçi!

(Trice) "Şimdilik bunu unutup güzelce zaman geçirsek olmaz mı? Sana Ara Tatil Balosu'nda her şeyi anlatacağım."

Biraz şaşkın bir ifade takındı. "Gerçekten mi?"

Hafifçe gülümsedim. "Evet, şu an bunun için uygun bir zaman değil ve bayağı da uzun bir mesele."

Veliaht Prens, tripli hâlinden tamamıyla uzaklaşmışken heyecanla elimden tuttu ve çarpışan arabaları işaret etti.

(Julius) "Şu çok eğlenceli gözüküyor, hadi beraber binelim!"

Ulan benim bile ruh hâlim bu kadar hızlı değişmiyor!

Neyse, dediğim gibi şu an eğlenmeme bakacağım!

(Trice) "Bir çift olarak diğer arabadakileri ezmemiz lazım!!"

***
Hava kararmaya başlayana kadar her türlü alete binmiştik.

Çok eğlenceliydi ama bir o kadar da bitkin düşmüştük.

Yine de final olarak dönme dolaba binsek fena olmaz.

(Trice) "Hadi, dönme dolaba binelim!"

(Julius) "Tekrardan mı?"

(Trice) "Gün batımını orada seyretmek çok güzel olur!"

(Julius) "Haklısın, o zaman hadi binelim. Ben biletleri almaya gideceğim, sen de burada bekle."

Sonuç olarak şu anda ikimiz de tekrardan dönme dolaptayız.

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin