Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!

Bölüm 56

2 gün boyunca yolculuk için hazırlandık.

Yolculuk dediğim de ışınlanmak.

Trice maksimum 2 kişiyi ışınlayabiliyor ve sonra 24 saat boyunca gücü aktive olmuyor.

Biz de çok kişi olduğumuz için ışınlanma yeteneğine sahip olan Selena'dan yardım almaya karar verdik.

Onun ışınlanma büyüsü Trice'in büyüsünden daha güçsüz ama ışınlanma büyüsü depoladığı taşlar ile ışınlanabiliriz.

2 tane ışınlanma taşı var ve o taşları bize vericek.

Bir taş ile 2 kişi ışınlanabiliyor.

Taşlara güç aktarmak çok zaman ve emek gerektiren bir şey ve Selena'nın bunu yaptığını duyunca bir kez daha hayran kaldım.

Veliaht'ın Trice'e hediye ettiği taşta da Tanrıça Arcane'nin büyüsü dolu mesela.

Tanrıça'nın yapabildiği bir şeyi Selena da yapabiliyor.

Gerçekten çok iyi!

Ama Selena'nın verdiği taşlar sadece gidiş için yeterli. Dönüş için de Trice ışınlanma taşı dolduracak. Böylelikle yol zahmeti çekmeden direkt ışınlanarak oraya gidip geleceğiz.

Yani Addison Krallığı'na!!

Trice bu durum için çok heyecanlı ve bana orada birçok sürpriz hazırladığını söylüyor.

Böyle deyince de meraklanıyorum.

Medoze de mutlu, dün ben onunla konuştuktan sonra kendisine geldi.

***
12 saat önce

Trice mışıl mışıl uyurken Medoze'nin iç çekişlerinden dolayı uyuyamayan ben sonunda yatakta doğruldum.

(Heather) "Sorunun neyse söyler misin artık?!"

Medoze de benim yaptığım gibi yatakta doğruldu.

(Medoze) "Ne? Benim bir sorunum yok!"

(Heather) "Medoze, yarın bizim için yorucu bir gün olacak. Şu an uyumam lazım ama senin böyle sıkıntı dolu seslerini duyunca nasıl uyuyabilirim?"

(Medoze) "Trice uyudu ama."

(Heather) "O yatağa kafasını koyar koymaz uyudu zaten, onu biliyorsun."

(Medoze) "Ben iyiyim sadece biraz canım sıkkın ama onu da atlatacağım."

Ani bir hareketle kafamı kafasına çarptım.

Neden yaptım? Sormayın!

Acıdığını belli eden Medoze kafasını eliyle ovalarken konuştu. "Agh! Bu acıttı, neden yaptın bunu?"

Kollarımı birleştirdim ve umursamaz bir tavır takındım.

Aslında şu an benim de kafam acıyor ama havalı bir yüz yapmam lazım. O yüzden acımıyormuş gibi davranacağım.

(Heather) "Medoze, çok sinir bozucu konuşuyorsun. Sorunlarını kendi başına atlatmak istemen gereksiz bir arkadaş olduğumu hissettirdi."

(Medoze) "Öyle bir şey yok!"

(Heather) "Ama öyle hissediyorum! Açıkça söylesene  şövalyeden hoşlandığını. Ama o seninle ilgilenmiyor ve arkadaşına aşık. Bu durumda ne yapacağını bilemiyor olabilirsin, o yüzden bana sormalısın."

Şaşırmış bir ifadeyle bana bakakaldı. "Sen, biliyordun demek ki."

(Heather) "Tabii ki de, anlaması çok kolaydı."