27. İtirafların Şüphesi, Tehdidin Gölgesi

842 34 0
                                    

Bir kez daha kendimi savunmasız bırakmayacağıma söz verdiğim anda yine savunmasızdım, daha da kötüsü korkuyordum. Başımda bir ödül varken, Micheal ne için gelmiş olabilirdi? Eli boğazımdaydı, sıkmıyordu, tamamen kontrol ve tehdit amaçlıydı. Tutuşu, canımı yakmaktan korkar gibi yumuşaktı. Enerjisinde nefret ve öfke kadar acı da vardı. Benden intikam almak istese de bana zarar veremeyecekti. Lucifer ile Chris şokun etkisi geçtiği anda ayağa kalktılar. Her ikisinin öfkesi de aynı anda Micheal'a yöneldi.

- Onu derhal bırak!

Lucifer resmen kükremişti. Kulağımda Micheal'ın öfkeli gülüşünü duydum. Bana olan nefreti acısı kadar mıydı?

- Neden Lucifer? Yoksa en zayıf noktanı mı buldum?

Micheal bu yüzden mi öfkeliydi? Lucifer resmen hırladı. Öne atılırken Chris, Lucifer'ın kolunu tuttu. Demin kavga ettiği Lucifer'ı koruyor muydu? İnanamamıştım, yüzüne baktım. Hayır korumuyordu. Micheal'a hem donuk hem de endişe dolu gözlerle baktı. Boğazımda bir metalin soğuğunu hissettiğimde, Micheal'ın hançerini boğazıma dayadığını anladım. Micheal bana zarar vermeden buradan gitmeyecekti. Ne yazık ki öfke, nefret, kıskançlık, acılar sevgiden ve diğer güzelliklerden daha koyuydu ve ruhumuzu daha kolay ele geçiriyordu. Micheal'ın enerjisi sürekli değişirken, hissettiği duygular da dengesiz bir hâl alıyordu. Öfkesi şu an diğerlerinden daha öne çıkmıştı.

Yalnız benim de öfkem damarlarımda nabız gibi atmaya başlamıştı. Micheal ile aramızdaki her şey, daha kötüye doğru gidiyordu. Tüm tavır değişikliğinin nedeni, Lucifer'ın yanına gelmemle ilgili olamazdı değil mi? Ne ara bu hale gelmiştik? Tüm yaşananları düşününce bana kızmak için kendinde bir hak bulamamalıydı. Ayrıca bu kadar koyu bir öfke ve nefret izah edemiyordum. Michael, aramızdaki ilişki ya da duygu her neyse onu geri dönüşü olmayan, dibi görünmeyen bir çukura atmıştı. Bu yaptığıyla da çukuru kapatıyordu. Micheal benden, sevgisinden, her şeyden vazgeçmişti. Öyle mi Micheal? Tutuşu biraz gevşedi, enerji titreşimleri karmaşıklaştı.

- Hazel'ı bırak, Micheal.

Bu sefer konuşan Chris'ti. Öfkeli olsa da bu endişe ve korku nereden çıkmıştı? Micheal ile aralarında ne geçmişti? Yoksa... Chris'e zarar vermiş olabileceği fikriyle sarsıldım. Umarım böyle bir ihtimal yoktur, yoksa onu asla affetmez, yapacaklarımdan dolayı ona acımazdım. Bana kimse acımıyordu. Ayrıca hepsinin serafim ve baş melek olmasını artık umursamıyordum. Micheal beni bırakan sendin. Şimdi bu neyin öfkesi?

Tutuşu gevşerken, Chris'i inceledim. Bu garip tavırları, onda gördüğüm hasar, Micheal'dan çekinmesi... Kafamda taşlar yerine otururken, içinde bulunduğumuz açıklanamayan durum ve Micheal'ın bana karşı tavrı, dengesiz öfkemi körükledi. Bir şey yapmasaydı bile, ona kızgın olmanın bin bir yolunu bulabilirdim, ama şu durumda içimde sadece intikam isteyen bir müzik sesi duyuluyordu. Müzik içimde yankılanırken, öfke bedenime yayıldı. Korku geri çekilip, cesarete yol verdi. İlk şokun etkisi geçerken, aşina olduğum karanlığım beni ele geçirdi. Asi öfkemi güçlendirdi, öfke damarlarımda şahlanarak ilerlerken, ayak uçlarım ısı hissetmeye başladım. Lucifer ile göz göze geldik. Anlamıştı.

- Hep zayıf ve zavallısın Chris. Ayrıca bana emir verebileceğini sana düşündüren nedir? Karşında en güçlü serafim ve baş melek, Tanrı'nın gözdesi Micheal duruyor. Kendine gel, yoksa yine bir ders almak zorunda kalacaksın.

Chris'in bakışları karardı. Ah!

Chris'e zarar vermişlerdi. Ne yaşandığını bilmesem de teorim doğruydu. Micheal da bu işin içindeydi. Benim yuvam ve ailem dediği kişiye nasıl zarar verebildiniz? Buraya kadardı. Micheal bana çok yalan söylemişti, ona inanmam için çok geç kalmıştı. Ama gerçekler tam karşımda duruyor, Chris'in gözlerinde, bedeninde ve ruhunda her şeyi görebiliyordum. Sanki herkes kendi adalet terazisini yanında taşıyordu. Aklımdaki tüm öğretiler zedelenmişti, hayal kırıklıklarım giderek arttı, şimdiye kadar tutunduğum her dal biri tarafından kesilmişti. Michael'ınkini de ben kesecektim. Kesmeliydim. Aramızda var olmayan bağ kopmalıydı. Yeter artık! Siyahlık ruhuma yayılmaya başladığında artık duramayacağımın farkındaydım. Sakinleşemezdim.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Where stories live. Discover now