34. Öfkenin Silueti: İllüzyon

738 33 2
                                    

(Bu bölüm birkaç kişinin bakış açısıyla anlatılacaktır)

Cümleyle yaşadığım şaşkınlık beni titretti. Aklımdan geçen tüm sorular kalbimi dondurdu. Kafamı kaldırdım. Boş gözlerle baktım. Ben ve ölümsüz gözlerim yine o ışık doldu. Yüce efendimiz Tanrı'yı göremez, işitemezdik ama hissederdik. Aklımızda, kalbimizde bir melodiyle, esen rüzgârda, yağan yağmurda ve daha nice mucizelerde onu sezerdik.

Eşsiz, şifa veren huzur dolu, şifalandıran bir ışık görüyordum, herhangi bir şeyle tarif edilemeyecek sıra dışı güzellikteydi. Elimi uzatsam, tutabilsem sanki her şey düzelecekti. Işığa uzun süre bakamıyordum, gözlerimi alıyordu. Ben de etrafa göz gezdirdim. Elma ağaçlarından oluşan olağanüstü bir bahçe, her renkten güller vardı. Şakıyan bülbüller, güllerin etrafında dönüp duruyordu. Şu ana kadar gördüğüm hiçbir manzara bu kadar eşsiz değildi. Gözlerim güzelliğe doymuyor, bir yandan da bu güzellikler sanki ben bakınca bitecekmiş hissine kapılıyor, bakmaya kıyamıyordum. Tüm serafimler (Uriel, Gabriel, Raphael, Barachiel, Metatron) tahtın yanına sıralanmışlardı. Micheal hariç o hala önümde ve diz çökmüştü. Bir emir gelmiş gibi saygıyla ayağa kalktı.

Aklımızdaki tınının zihnimize düşen kelime yansımaları etrafımızdaydı. Deminki tını bu değildi. İçime korku salan ve zihnime düşen kelimeler yok olmuştu. Bu tını, dünyanın en güzel melodisiydi, yüreğime dolup, beni ısıtıyordu.

- Yüce Efendimiz, imkânsız fedakarlığı yerine getiren Hazel Kumran için emriniz nedir?

Kalpleri yumuşatan bir melodi, teni okşayan, yumuşacık bir meltem esti. En azından bir konuda doğru bir şey yapmıştım. Herkes susmuş, yargılanmamı bekliyorlardı. Hepsinin yüzünde nefret, kibir, öfke vardı, beni aşağılayan hatta tiksinen gözlerle izliyorlardı. Yine de meraklıydılar.

- Senin hakkında neler biliyoruz acaba?

Konuşan Gabriel'dı. Micheal sustu. Düşünüyordu, ama bir işe yaramayacaktı. Onun sesinde hissettiğim tını, herkesin hakkımdaki düşüncelerini yansıtacak kadar karanlıktı. Etrafımda esen rüzgâr ne sıcak ne soğuk ne üşüten ne de ısıtandı. Yüce Efendimizin beni tanıyıp, izlediğini, kim olduğumu zaten bildiğini hissedip, ürperdim. O her şeyi görür, bilirdi. Dahası bize herkesten, her şeyden daha yakındı.

Herkes beni inceliyor, kim ya da ne olduğumu bulmaya çabalıyordu. Söylenenlerin ne kadarının doğru olduğunu tartıyorlardı. Tehdit içeriyor muydum? Şeytan mı yoksa melek miydim? Düşman mı dost muydum? Günahkâr mıydım masum mu? Özellikle bilgelik ve bilginin saf kaynağının gücünü elinde bulunduran Uriel, Raphael ve Gabriel benim her hareketimi izliyorlardı. Beynime sızmak ister gibiydiler. Onlara bakarken Metatron'u gördüm. Aynıydı, bana karşı hisleri hiç değişmemişti, alay eder bakışları üstümdeydi. Ani bir öfke, saldırı isteği içime doldu. Nerede ve kimin huzurunda olduğumu unutmuştum. Tenimin altında bir kavrulma hissettim. Öfke sinirlerimi gerip, adrenalinimi artırdı. Çoktan salıverilmişti, büyük ihtimalle duam kabul olduğunda o da dışarı çıkmıştı. Ceza bile çekmemişti, çünkü üretim hatası olan bendim. İlk kez öç alma isteğiyle doldum.

Zihnimdeki görseller çok canlıydı. Dimdik bir duruşla ayağa kalkarken, cildimi yararak şeytan formum açığa çıktı. Elimdeki yeni güç olan ateş anında parladı. Metatron'a yaklaşıp, çenesine alttan sağ aparkatla vuruşum sonucu geri savruldu. Ayağa kalktığında sağ tekmemle bir vuruş daha yaptım. Elimdeki alevi beklemeden yüzüne yönlendirdim. Gözlerim ana geri dönerken şaşkınlıkla gözlerim irileşti.

- Gördüklerin hoşuna gitti mi?

Gabriel bana öfke dolu, kınayıcı bakışlarla bakıyordu. Gerçeklik algımı manipüle etmişti. Etrafımdaki rüzgâr, yerini soğuk hava akımına, bir kasırgaya bıraktı. Bedenimde kavurucu ateş, beni terk ederken, ana uyum sağlamaya odaklandım. Gördüğüm imgelem öyle gerçekçiydi ki bir an hepsini yaptığımı sandım. Benden nefret ediyorlardı, affedilmemiştim. Haklılardı, ben bir canavardım. Öfkemi kontrol edemiyordum, bu da beni mantıksız şeyler yapmaya sürüklüyordu. Bu ben değildim, böyle olmamalıydım. Utanıp, kafamı yere eğdim. Onların nefreti ve öfkesi, kendime karşı hissettiklerimin yanında hiç kalıyordu. Raphael'in sesini duydum.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن