57. Kararlar

618 28 0
                                    

Hâlâ su bedenimden akarken, düşüncelerim suyun akış hızı gibi etrafımda dönüp duruyordu. Sadece su ve düşüncelerimle baş başaydım. Her şeye katlanabilirdim. Her şey katlanılabilirdi. Ama Lucifer'ın benden uzak durması, benim katlanabileceğim bir şey değildi. Benden vazgeçmemiş olmasına sevinsem de bu uzaklık beni mahvediyordu. Uzaklık, sevilme mesafesini büyütüyordu. Aradaki boşluk, giderek sevgisizlik ile doluyordu. Sevgisizlik katlanabilmeye dönüyor, hissedilen mesafe birbirinden uzak durabilme dayanıklılığına evriliyor, ayrılıklar bu dirayetin oluşturduğu kapıdan içeri rahatça giriyordu. Biz ne olacaktık? Lucifer, bana bir şey söylemeden neden gittin? İstediğim basit bir açıklama, nedenleri duyma ihtiyacıydı. Ben onun burada olduğunu düşünürken, o İnsanlar Dünyası'ndaydı. Tehdit sandığımdan büyüktü. Zaten benimle ilgili herhangi bir anlaşmaya inanmamak gerekirdi. Herkesin tavrı en başından beri netti.

Ben bilinmeyen, bilinmek istenmiyordum. Görülmeyendim, görülmek dahi istenmiyordum. Hayatın iplikleri kaderin, kader ise Yüce Efendimiz Tanrı'nın elindeydi. Bu hep böyle olmuştu ve olacaktı. Ama sorun ipliğin söküldüğü, defo olarak belirdiği o kısımdaydı. Ben o bir anlık hata sonucu, o boşluk anında oluşan o defoydum. Diğer işaretsizler gibi öngörülemezdim. Öngörülmedim. Ama artık görülebilecek durumdaydım. Özellikle Yüce Efendimiz ve tüm ölümsüzler tarafından görülebiliyordum, ama kimse gördüğünden memnun değildi.

Belki de buyrukta bahsedildiği gibi kaderim değişmişti. Ben değiştirecek bir şey yapmış olabilir miydim? Kararlarım değişkendi, ama bilmiyorum. Yine de belirsizlikler fazlayken, ben bir belirsizlikken bana yapılacak şey ortadaydı. Ne olursa olsun görülmek istenilmeyenlere yapılacak şey bellidir. O şeyi, nesneyi, kişiyi hayatınızdan çıkarırsınız, gözünüzün önünden kaldırır ya da atarsınız. Ben bunların hiçbiriyle, var olan kader örgülerinden atılabilecek durumda değildim. O yüzden yapılacak şey, bağlı olduğum kumaşla beraber beni atmaktı. Yok etmekti. Belki de bu hiç değişmemişti. En başından beri ben kurtulması istenen kişiydim. Şimdi görülmesine tahammül edilmeyen kişi olarak, her an bu kader örgüsünden alınabilirdim. Lucifer, ne kadar çözüm ararsa arasın, bu işin bir çıkış noktasını olduğunu sanmıyordum.

Su bedenimden akmaya devam ettikçe, rahatlama egzersizleri yapmaya başladım. Sakin kalmalıydım, suyu soğuğa çevirdim. Bedenim ürperdikçe, kan akışım yavaşlamaya, içimdeki alev beni daha az yakmaya başlamıştı. İçimdeki alev azaldıkça da nefes alabilmeye başlamıştım. Biraz önce sönen alevin külleri ciğerlerime doluyordu. Beni zorlayan ve öksürmeye itecek yoğunlukta bir küldü. Gerçek olduğuna inanacağım kadar sahiciydi.

Hayat benden neden bu kadar nefret ediyordu? Yaşayabilmem için gerekli her şey, elimden yavaş yavaş alınıyordu. Hayır, önce ellerime teslim edilip, sonra elimden alınıyordu. Sanki hevesimin kursağında kalması için özel bir oyundu. Üzerime oynanan oyundu. Acaba bana kaç kişi, hangi amaçlarla, kaç tane yalan söylemişti? Bazılarını birebir ben yakalamıştım, ama hâlâ benden saklanan bir sır varmış gibi geliyordu. Sanki en önemli olan sır çok yakınımdaydı, elimi uzatsam tutabileceğim kadar yakındaydı. Ama ona erişemiyor, göremiyordum. Buzlu bir camın arkasındaki bir şeye bakıyordum. Görüntü net değildi. Talin ne demişti? En önemli sırları göz önünde saklarız. Bende tam olarak böyle hissediyordum. En önemli sır gözümün önündeydi, ama benim erişmem yasaktı. Belki bir gün erişebilirdim.

Suyu kapattım. Havluyu üzerime almadan, yavaşça üzerimdeki suları yere damlatarak banyodaki aynanın önünden durdum. Gözlerimin derinliklerine baktım. Belki o ses bana bir şey söylerdi, onu duymaya odaklandım. Bu evrendeki kimse bu kadar zor ve ağır sorularla baş başa kalmamalıydı. Artık birinin yapacağı açıklamaya, vereceği cevaplara, karanlığımı aydınlatmasına, nefes almam için de biraz oksijene ihtiyacım vardı. Aynanın önünde durup, kendime boş bir şekilde bakarken, birden kafamın içinde o sesi duydum. İhtiyaç duyduğum o ses, geri gelmişti. Gözlerimin önündeki görüntü bulanıklaştı.

RUH LEKESİ(düzenleniyor)Where stories live. Discover now