"ne yapmam gerek"

1.3K 165 213
                                    

Bu fic tutacak sanki ya inanıyorum ben. Bu defa sevilecek yazdığım fic. Ayrıca yorum atan userlara kocaman kalp <3

Jisung ile akşam yemeğini yedikten sonra yurdun yakınındaki markete gittik. Kola, cips ve birkaç atıştırmalık aldık bir de Jisung kendine sigara aldı. Hesabı ödedikten sonra poşetlerle birlikte çıktık.

"Hava çok güzel ya."

"İleride bir park var. Herkes orada takılır oraya gidelim mi?"

"İyi fikir."

Dediği yere gittik ve kendimize uygun bir yer bulup oturduk. Jisung bir sigara yaktı. Ben de kolamı açıp içmeye başladım.

"Jisung sana bir şey soracağım."

"Sor."

"Ben çirkin miyim?"

Yüzüme baktı ve sorduğum soruya anlam veremedi.

"Hayır görünümün gayet hoş. Sevimlisin ve yakışıklısın çirkin olduğunu düşünme."

"Teşekkür ederim." Mırıldandım.

"Biri bir şey mi söyledi Minho?"

"Yok yok öyle içimden geldi. Okuldakilere baktım da çok yakışıklı ve güzel yüzler var. Kendimi kötü hissettim biraz ama sen böyle deyince geçti işte hehe."

Jisung sigarasını bitirdi ve izmariti küllüğe bastırıp söndürdü.

"Minho kendine haksızlık etme. Gerçekten çok hoş birisin hani Changbin ile sevgili olmasam sana yürürdüm." Güldü.

Ben de güldüm.

"Şaka bir yana cidden yakışıklısın. İri gözlerin ve elmacık kemiklerin sana ayrı bir hava katıyor. Bana sorarsan çirkin değilsin ve böyle düşünmen anlamsız."

"Teşekkür ederim."

"Birileriyle tanıştın mı hiç?"

"Aa sahi şimdi anlatacaktım sana. Felix ve Hyunjin adında iki kişiyle tanıştım. Sonra dans kulübüne yazıldım. Felix ve Hyunjin ile aynı kulüpteyiz ve aynı grupta olacağız. Felix çok tatlı çok cana yakın ama Hyunjin biraz mesafeliydi. Her neyse bir de Jeongin diye bir çocuk var. Uzaktan denk geldi ama o da sevimli ve neşeli bir tip."

Jisung'un yüzünde anlam veremediğim bir ifade oluştu. Sanki stres olmuş gibiydi ya da ben kurguluyordum kafamda.

"Hyunjin'in soyadı ne?"

"Ne bileyim sormadım. Adını zor söyledi zaten. Laf aramızda kalsın suratsız bir şey. Felix ise tam tersi."

"Hmm anladım. İyi yapmışsın. Birileriyle takılmadan olmuyor."

"Sen neler yaptın?"

"Gittim geldim valla kimseyle muhatap olmadan."

"Niye ya?"

"Çok boş tipler var Minho. Muhabbetim uyuşmuyor açıkçası."

"Üzücü."

"Boş ver sen beni de..."

Kolasından içti.

"Chris'i anlat asıl. Nerede gördün nasıl konuştunuz anlat hadi."

"Felix ve Hyunjin ile kahve almak için kahveciye gittik. O da arkadaşlarıyla konuşuyordu. Görmez diye düşündüm ya da görse de tanımaz diye tahmin ettim ama gördü ve tanıdı."

"Niye tanımasın Tanrı aşkına adam sana hırkasını verdi."

"Ya ne bileyim işte her neyse fark etti ve yanıma geldi."

shameless | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin