"yüzleşme"

730 93 51
                                    

Jeju'dan döndükten sonra Chris bir şeyler yapmayı teklif etse de yorgun olduğumu söyleyip yurda geldim. Zaten günlerdir birlikteydik. Sonra aklımda bir şüphe oluştu.

Ya Chris Hyunjin'in yanına giderse?

Sonra yine kendimi sakinleştirdim. Benim rahatsız olduğumu biliyor. Ayrıca Chris de uzak durmaya çalışıyor ve o sözde kriz gecesinde olanlar sonrası bunu yapmayacağına inanıyorum.

Jisung'un dediği gibi ben sevgilime güveniyordum.

Yurda geldiğimde Jisung beni bekliyordu. Sıkıca sarıldık birbirimize.

"Bir dahaki gezilere sen de gel lütfen."

"Tamam tamam." Güldü.

Jeju'dan aldığım birkaç bir şey vardı ve hediyesini verdiğimde çok sevindi.

"Ne gerek vardı ki?"

"Olsun ben değer verdiğim insanlara bir şeyler almayı severim."

"Teşekkür ederim." Onun da mutlu olduğu belliydi.

Yataklarımıza yayıldık.

"Anlat bakalım neler yaptınız?"

Jisung'a olanları anlattım ve çektiğim fotoğrafları gösterdim.

"Gerçekten güzel bir yer. İnsana iyi geliyor."

"Evet öyle."

"Şimdi asıl derdini anlat bana."

"Derdim yok ki."

"İyi bir yalancı değilsin Minho."

Derin bir nefes aldım. Sızlanıyor gibi olmak istemezdim ama birilerine anlatmazsam rahat edemeyecektim. Sürekli kendi kendime kurgulamaktan bıkmıştım. Üstelik Jisung olaya başka açıdan bakmamı sağlayabilirdi.

"Hyunjin benden nefret ediyor."

"O herkesten nefret ediyor ki. Genel hali öyle onun."

"Hayır Jisung. Açık açık yüzleştik ve ilişkimi gözüne sokmamdan, varlığımdan rahatsız olduğunu söyledi bana. Chris'i çok seviyor ve onunla olmak için yapmayacağı şey yok."

Ağlamamak için zor tuttum kendimi.

"Yok ya? Madem senden bu kadar rahatsız o zaman kendi işine baksın. Ne işi var sizin peşinizde? İnsanlar ayrıldıktan sonra kendi yoluna bakar benim bildiğim. Sürekli eski sevgilisinin peşinde dolanıp hem ona hem de hayatındaki insana eziyet etmez. Çocukluktan başka bir şey değil bu yaptığı."

Jisung da sinirlenmişti ve çok ciddiydi şimdi.

"Jisung."

"Efendim?"

"Hani sen bana bir kere demiştin ya."

"Ne demiştim?"

"Keşke o gece seni davet etmeseydim diye..."

"Minho unutmadık mı o zamanları?" Rahatsız olmuştu.

"Dinle beni, aslında haklıydın. Keşke o gece davet etmeseydin beni. Chris ile hiç tanışmazdım ve bunları yaşamıyor olurdum. Onların arasına girmezdim belki de."

"Minho o gece gelmeseydin bile sen Chris ile bir şekilde tanışırdın yine emin ol. Ayrıca onların arasına girmen gibi bir şey söz konusu değil çünkü Chris ve Hyunjin senden önce ayrılmıştı zaten. Pek de uzun süreli bir ilişkileri yoktu ki. Sürekli tartışıyorlardı ve bu tartışmalar Chris'i çok yıpratıyordu. Sen ona gerçekten iyi geliyorsun. O tanışma gecesinden sonra Chris değişti adeta. Sürekli senden bahsediyordu. Hatta benden numaranı bile istedi. Ben de senin haberin olmadan veremeyeceğimi söyledim ama Chris çok hoşlandı senden."

shameless | banginhoحيث تعيش القصص. اكتشف الآن