''sürpriz''

791 101 20
                                    

Tatil dönüşü karşılaştığım duruma bak!

Üstelik o kadar ani gerçekleşti ki ne durup düşünebildim ne de itiraz edebildim. Zaten Chris de dünden razıydı bu işe. Ben de elim mahkum kendimi evet derken buldum.

Hiçbir şey anlaşılmadı biliyorum o yüzden filmi baştan sarmam gerek.

Üç haftalık tatilim son günlerine geldim. Karmaşık duygular hissediyordum. Bir yanım annemi ve kedileri bırakacağım için üzgünken diğer yanım Chris'i göreceğim için mutluydu.

Üç hafta boyunca kedilerle oynadım ve film izledim. Annemle bol bol vakit geçirdim. Bazen de Jisung ile konuştuk.

Veda günü geldiğinde herkes sessizdi. Üçüzler gideceğimi anlamış gibiydi ve sürekli dibimdeydiler.

"Ağlama tamam mı?"

"Tamam." Annem başını salladı. Ağlayacaktı biliyorum.

Soonie, Doongie ve Dori ile de vedalaştıktan sonra evden çıktık. Yol genel olarak sessiz geçti ve terminale geldiğimizde annemle vedalaştım. Vedalardan nefret ediyordum.

''Bir şeye ihtiyacın olduğunda arıyorsun.''

''Elbette hem alıştım artık. Eskisi gibi tedirgin değilim.''

''Seni seviyorum.''

''Ben de seni seviyorum.''

Annemle birbirimize sıkıca sarıldık ve otobüsün kalkış saati geldiğinde bindim. Üç hafta çok çabuk geçmişti ve yeniden okula alışmak çok zor geliyordu. 

Otobüs hareket ederken birbirimize el salladık ve o an hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim. Dolan gözlerimi sildim. Keyfim yerine gelsin diye komik şeyler izledim ama tebessüm bile ettirmemişti. Derin bir nefes aldım ve başımı koltuğa yasladım.

Dışarıyı izlerken dalmış gitmişim.

***

Terminale indiğimde elimdeki bavulla otobüs durağının olduğu yere yürüyordum. Tatilin bitiş günü olduğundan mıdır nedir daha bir kalabalıktı sanki. Bavulla yürümek işimi daha da zorlaştırıyordu.

Yorulmuştum ve biraz da dalgındım. Birinin bavulumu sıkıca tutmasıyla korktum ve etrafıma bakındım.

Kıvırcık sarı saçlı ve derin gamzeleriyle gülümseyerek bana bakan kişiyle kalbim küt küt atmaya başladı.

Chris.

Onu o kadar çok özlemiştim ki etrafta insanların olmasını umursamadan boynuna sarıldım. Hava soğuk olduğu için atkı sarmıştı.

''Nereden çıktın sen?''

''Sevgilimi kaçırmaya geldim. Soru sorma ve seni buradan götüreme izin ver.''

Böylece istikametimiz otobüs durağı yerine Chris'in arabası oldu. Chris bavulu bagaja koyduktan sonra arabaya bindik ve birbirimize baktık. Diplerini boyatmıştı. Sıkıca sarıldım tekrar.

''Seni çok özledim.''

''Bir de bana sor. Hapishaneden tahliye edilmeyi bekleyen mahkumlar gibi takvimin üzerine çentik attım.''

Söylediğine kahkaha attım. İşte şimdi keyfim yerine geliyordu. Sevgilim beni tüm üzüntülerimden uzaklaştırmayı başarıyordu. Dudaklarına hızlıca bir öpücük verip geri çekildim.

''Chris çok tatlısın.''

Yanağını öptüm ve sonra başımı koltuğa yasladım. Terminalden uzaklaşıyorduk.

shameless | banginhoTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang