shameless | banginho

''sen benim iyikimsin''

Bir önceki bölümde verdiğiniz oylar için teşekkür ederim inanın oy verildikçe yazma isteğim artıyor. Sınır 30 oy. İyi okumalar <3

''İnanamıyorum ya! Bunlar nasıl insanlar böyle?''

Jisung ile balkonda oturuyorduk. Ben doğru düzgün uyuyamamıştım bir daha. İlk uyanan Jisung olunca birlikte balkona çıktık. Yatmaktan çok sıkılmıştım ve temiz hava almak biraz olsun iyi geliyordu.

''Bir de üzülüyormuş gibi tavırlara giriyorlar ya en çok o canımı sıkıyor Jisung.''

Jisung'a dün geceki Hyunlix ziyaretini anlatıyordum.

''Hayır dertleri ne anlamıyorum abi? Neden senin varlığından bu kadar rahatsızlık duyuyorlar anlamak çok zor.''

''Nedeni çok belli, Hyunjin'in aklı hâlâ Chris'te ve tek derdi onunla olabilmek.''

''Chris'in ilişkisinin olduğunu bildiği hâlde bunu yapması çok adice.''

''Hadi Hyunjin'in niyeti belli peki ya Felix? O da bazen çok yakın davranıyor bazen sataşıyor. Anlayamıyorum.''

''Felix dediğin kişi Hyunjin'in iş birlikçisi Minho. Hyunjin Chris ile görüşebilmek için Felix'i kullanıyor. Sözde kriz geçirdiği gece Chris'i arayan kimdi?''

''Felix.''

''İşte, sana demek istediğim bu. Ortada kriz falan da yok bu arada. Amaç Chris ile yakın olup senin huzurunu kaçırmak.''

Haklıydı hem de çok haklıydı.

''Chris'in aklını bulandırıp onu kendi yanlarına çekeceklerinden korkuyorum.''

''Chris sana aşık Minho.''

''Biliyorum ama ya zamanla sıkılırsa? Ya Hyunjin aklını çelerse ve Chris de onunla geçirdiği zamanları özlerse? Ah Tanrı'm o kadar sıkıldım ki...''

Başımı ellerimin arasına aldım.

''Minho Chris'e güven lütfen.''

''Güveniyorum Jisung güveniyorum ama...''

''Ama?''

''Üf bilmiyorum ya.''

Sıkıntı içinde sızlandım ve başımı geriye attım. Her şey beni çok fazla yoruyordu ama Chris o ikisine yüz vermiyordu bu yüzden rahattım.

''Eğer yanlış anlamazsan bence bir süre evine git Minho. Annen ile olmak seni rahatlatacaktır. Hem de Hyunjin'den uzaklaşmış olursun.''

''Gitmeye niyetim var zaten. Sınavlar haftaya başlayacak. Sonrasında hemen gideceğim.''

''Bir dönemin sonuna geldik öyle böyle.''

''Zaman çabuk geçiyor. Hele benim için çok çabuk geçti. Chris ile tanıştım anlaştım sevgili oldum derken anlamadım bile.''

Balkonun kapısı açıldığında Chris başını uzattı.

''Sabahın bu erken saatinde dondurucu soğukta duracak kadar seviyor musunuz bu hayatı?''

''Uyuyup durdunuz ve bizim de canımız sıkıldı ne yapalım?'' Jisung bir sigara yaktı.

Chris yanıma geldi ve kolunu omzuma sardı. Ona iyice sokuldum.

''Daha iyi misin sevgilim?''

Bana sevgilim demesi tuhaf hissettirdi. O kabustan sonra Chris'in bana böyle güzel bakması ağlatacaktı beni.

''İyiyim.'' Sesimin titremesini görmezden geldim.

Eğer kendimi tutamazsam yine ağlayacaktım.

''Nihayet bugün dönüyoruz artık.''