shameless | banginho

''vibratör (m)''

Sınır koymak gibi olmasın ama bi 50 yorumu geçsek çok güzel olmaz mıydı,,, Saçma da olsa yazın bir şeyler random atın bir şey yapın ama fikrinizi söyleyin lütfen. Fic sıralamalarda azıcık yükselsin ve keşfedilsin istiyorum :/

Chris ile aramız düzeldikten sonra ikimiz de eşyalarımızı toplamaya koyulduk. Ben zaten çantamı hazırlamıştım yalnızca birkaç eşya ekleyip çıkardım. İyi ki anneme geliyorum dememiştim yoksa şimdi bu durumu nasıl açıklardım bilmiyordum.

Ben eşyalarımı aldıktan sonra Chris'in evine gittik. Bir daha yurda gitmeyecektim. Direkt Chris'in evinden otobüse gidecektik.

Chris de eşyalarını yerleştirdikten sonra ikimiz de kanepeye yayıldık. Dün gece doğru düzgün uyumadığım için uykum gelmişti. Üstelik mental olarak da rahatladığım için vücudum daha da hissediyordu yorgunluğu. Kolay değil, tüm gece Hyunjin ve Chris temalı kabuslar görüp durmuştum.

''Bebeğim?''

''Hmm...''

''Uyuyor musun yoksa?''

''Çok uykum geldi nedense.''

Chris saçlarımı öptü.

''Seni yatağa yatırmamı ister misin?''

O yatağa yatarsak benim uyku yalan olurdu.

''Gerek yok aşkım iyiyim ben.'' Gözlerim kapalı bir vaziyette mırıldandım.

Chris kıkırdadı ve saçlarımı sevmeye devam etti.

''Hadi biraz uyu. Seni uyandırırım.''

Son duyduğum ses buydu.

***

''Minho uyan bir tanem.''

Gözlerimi araladım. Chris başımda dikiliyordu. Belinde havlu vardı ve tek omzuna attığı havluyla bana bakıyordu.

''Duş mu aldın?''

''Evet güzelim. Sen de yapmak ister misin?''

''Sabah girmiştim.''

Esnedim ve gerindim. Gündüz uykusu hiç yaramıyordu bana. Chris giyinirken ben de kendime gelmeye çalışıyordum. Jisung'u aradım ama açmadı. Belki de duymuyordu ya da müsait değildi.

Gözlerim üstsüz Chris'e takıldığında vücuduma bir ateşin dalga dalga yayıldığını hissedebiliyordum. Kaslı göğsü ve kolları beni baştan çıkarmak için oldukça yeterliydi.

Yavaş adımlarla yanına yaklaştım ve arkası bana dönükken ona sarıldım. Ne olursa olsun benim en büyük zaafım Chris idi ve ben Chris ile tanıştıktan sonra bu kadar utanmaz oldum. Ciddi anlamda utanmaz biriydim ve bundan bir şikayetim yoktu. Üniversitenin ilk zamanlarındaki halimle şimdiki halim arasında çok fark vardı.

Chris'in elleri ellerimi tuttu.

''Güzelim oyun mu istiyor?''

''Hayır bebeğim yalnızca masum bir sarılış bu.''

Ellerim karın kaslarında gezinirken penisine doğru yol alıyordu.

''Seni edepsiz çocuk.''

Penisini tuttuğum elimi tuttu ve bana döndü. Bakışları ciddiydi ve yüzü kasılmıştı. Sırıttım.

''Uslu dur Minho.''

''Usluyum zaten.'' Başımı boynuna yasladım ve kokusunu içime çektim.

''Eğer vaktimiz kısıtlı olmasaydı seni ağlatarak becerirdim bebeğim ama yetişmemiz gereken bir otobüs yolculuğu var. O tatlı kıçının iyiliği için uslu durmanı tavsiye ediyorum.''