ZÜMRÜT / GAY

4

"Lan köpek, senin de hizmetçin olduk iyi mi?" Diyerek kapıdan giren Hakan ile birlikte gülmeden edememiştim.

Evet şu bir hafta içinde tek başıma kafayı yememek için bana yemek getiren yaratıklardan, en insana benzeyeni ile arkadaşlık kurmuştum.

"Tabi oğlum, kölem olmayacaksan ne işin var burada?" Dediğimde onda benimle gülmüş ve uzattığım dizlerimin üzerine getirdiği dürüm poşetini koymuştu.

"Şaka falan şalgam aldın mı lan başka türlü geçmiyor boğazımdan" dememle hiç acımadan kafama bir tane tokat geçirmişti. Pezevengin eli de ağırdı, beynim zonklamıştı.

"Bok iç" dedikten sonra yatağın yanına sırf benimle zaman geçirmek için mutfaktan çaldığı sandalyeyi çekmiş, oturmadan önce de arka cebindeki sigarayı çıkarmıştı. Uzun ince parmakları ile sigarayı yakarken, bir yandan da benim kelepçeli elimle zar zor poşeti açmamı izliyordu.

"Feray, sana bir sır vereceğim ama aramızda kalmazsa sikerim seni" dediğinde tüm açlığımı unutup elimdekileri bırakmış ve hevesle yüzüne dikmiştim gözlerimi.

"Dinliyorum bebeğim" dememle yüzünü buruşturunca güldüm. Ağzından her dakika beni sikmekle ilgili cümleler çıksa da benim şakalarıma pek gelemiyordu.

"Bu bizim patron var ya, yani seni bir güzel siken adam" duraksayıp onay beklediğinde hızla kafamı sallamış ve devam etmesi için "Hadi lan uzatmasana" diye bağırmıştım.

Hayatımda en nefret ettiğim şeylerden biri kesinlikle önemli bir olayın sakız gibi uzata uzata anlatılmasıydı ve karşımdaki dümbük şu an bunu büyük bir zevkle yapıyordu.

"Bağırma bana sikerim belanı bak" dedikten sonra o da dayanamamış olacak ki hemen devam etti. "Bu adam normalde asla birini senin gibi tutmaz. Bunu söylemem doğru mu bilmiyorum ama hepimiz çok şaşırdık durumuna" demesiyle kaşlarım çatılmıştı.

"Benim durumum derken?"

Büyük bir sır veriyormuş gibi sigarasından bir yudum aldıktan sonra dirseklerini dizlerine koyarak eğildi ve fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Ya oğlum anlasana, seni en lüks odalardan birinde tutuyor, her öğün yemek getiriyoruz, banyonu, tuvaletini her bokunu yapman serbest üstüne bir de doktor kontrolü alıyorsun. Sence mafyanın eline düşen kaç kişi böyle özel muamele görür?" Dediğinde söylediklerinin önemsiz olduğunu düşünüp biraz dalga geçmeye karar vermiştim.

"Ulan yoksa" diyerek boştaki elimi ağzıma götürüp şaşkın bir ifade tanınmıştım. Bunun üzerine Hakan da daha fazla yaklaşıp büyük bir sır vermemi bekler gibi hevesle bakmıştı "Sikmesin beni?" Diye devam ettiğimde bütün hevesi götüne kaçmış olacak ki sinirle geri çekilip biten sigarasını sandalyesine bastırarak söndürdü.

"O değil de ben sikeceğim önce seni" dedikten sonra tekrar dedikodu modunu açıp devam etti. "Hala olayın ciddiyetinin farkında değilsin değil mi?" Demesiyle kafamı sallayıp dürümü poşetinden çıkardım.

"Benimle bir işi var o yüzden tutuyor" dediğimde gülmüş ve ellerini yüzüne atıp sertçe ovalamıştı.

"Aynen sırf götü boklu bir veledi bulmak için sana hizmet ettirsin değil mi?" Dediğinde olayı bildiğini anlayınca işin ciddileşmeye başladığını anlamıştım.

"Niye o zaman dangalak, aşık mı bana?" Dememle kahkaha atmasını beklerken yüzü ciddileşmişti.

"Öyle olması bile şu an daha mantıklı, çünkü buradaki insanların hepsi ya borçlardan ya da senin gibi yanlış anlaşılmadan dolayı gelmiş insanlar ama senin dışında kimseye bu şekilde davranılmadı" derken sağ dizini sallamaya başlamıştı.