18

1.3K 46 63
                                    

Sabahın ilk ışıkları üzerimize vurduğunda çoktan uyanmış ve üzerime sabahlığımı-böyle mi deniyor bilmiyorum- geçirip odanın balkonuna çıktım. Saçlarım uçuşurken ben sadece yüzük parmağıma bakıyordum.

Her şey bir rüya gibi değil miydi?

Bir Dolu Kadehi Ters Tut konserine gittim, bir kıvırcık ile tanıştım, güzel saatler geçirdim, birlikte çalıştım, birlikte yaşadım, duygularımı paylaştım...

Bu adam benim tüm hayatım haline geldi.

İki kolun belime sarılmasıyla daldığım rüyadan uzaklaşıp başımı hafif sağa çevirdim ve burnuma gelen o kokuyla sersemledim. Her seferinde bunu yaşıyordum. Alışmak bir yana dursun, daha da etkileniyordum.

Boynuma uzun ve sakin bir öpücük bırakıp kulağıma doğru fısıldadı.

"Müstakbel eşimle birlikte San Francisco'nun ücra sokaklarında kahvaltı etmek istiyorum. Ne derler acaba kendileri?"

Söylediklerine gülerek cevap verdim.

"Harika bir fikir. Hadi giyinip gidelim."

Ücra sokakları falan severiz bilirsiniz.

"Kahvaltıdan önce biraz tatlı alsam nasıl olur?"

"Ne tatlısı?"

Tamamen ona döndüğümde balkon demirliklerine tutunup arada kalmama sebep olmuştu. Fazla yakındı, az önce esen rüzgarı hissetmemeye sebep olacak kadar yakın.

"İçine aşk katılmış bir tatlı."

Dudağına yaklaşıp onun gibi fısıldayan bir sesle konuştum.

"Kahvaltıdan önce olmaz. Belki sonrasında olabilir."

"Hay hay."

Kenara çekilip geçmem için elini uzattı.

Üstümü değiştirdikten sonra Altay bana hayranlıkla bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Üstümü değiştirdikten sonra Altay bana hayranlıkla bakıyordu.

"Hiç özenmeden nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun? Fazla güzel ve fazla etkileyici."

"Sevgilimden öğrendim bir şeyleri."

Kaldığımız pansiyondan çıktıktan sonra Altay'ın koluna girip birlikte hiç bilmediğimiz yollara yürüdük.

"Kaleci burası bence çok güzel görünüyor, hadi burada yiyelim."

İçeriye geçip kahvaltılık bir şeyler söyledik kendimize ve havadan sudan konuşmaya başladık.

Kasaya çok yakın oturuyorduk ve kasadaki kadın sürekli Altay'a bakıyordu.

Bu sahne bana bir yerden tanıdık geliyor sanki.

Dejavu?

Yemeğimi sinirle hızlı hızlı bitirdiğimde Altay bana gülerek bakıyordu. Anladı tabii, öküz değil ya.

Hesabı ödemeye gidecekken ben durdurdum ve ödemek için kalktım.

Ücreti söylediğinde yüzük olan parmağımı gözüne sokmak ister gibi-istiyorum orası ayrı bir mevzu- parayı uzatırken üstte yuttum. Kör değilse kafam kadar taşı görmüştür.

Kıskanınca başka bir insan haline döndüğümü biliyorum. Her seferinde Altay daha farklı bir yönümü görüyor.

Alışır o da bir gün herhalde.

Yeniden koluna girip sokaklarda dolaşırken Altay kolumdan tutup beni bir ara sokağa çekti.

Ehhehe.

Bu işin devamını biliyorsunuzdur değil mi?

🤠

Biliriz biz o işin sonunu.

Uzun yazamıyorum asla. Uzun yazacağım diye geç gelir dedim ve yine tıkandım kaldım.

Böyle geldik böyle gidiyoruz resmen.

Neyse iyi geceler asklarim <3

Kapının Ardında | Altay BayındırWhere stories live. Discover now