38

588 32 53
                                    

"Sevgi hanımı da biraz sonra odaya getireceğiz. Zor bir doğum oldu. Kendisi çok güçlü çıktı. Normal doğum gerçekleştiremediğinden sezaryene aldık ve şimdi yaşam fonksiyonları normale döndü diyebiliriz."
-sağlık bilgim 0 ondan burayı geçebiliriz bence-

"Tamam teşekkür ederiz."

Ben hâlâ Sevgi'yi bekliyor olduğum için doğumhanenin önünde duran koltuklara geri oturdum. Bana duygusal bir ifadeyle bakan Ceyda da koluma yaslandı ayakta olmasına rağmen. O kadar kısa yani, anlıyorsunuzdur herhalde.

"Kıvırcık sen git bebeklerine bak. Ben beklerim Sevgi'ciğimi."

Dediği şey çok absürt gelmiş gibi başımı iki yana sallamıştım kaşlarımı kaldırıp.

"Yok olmaz öyle."

Bebekler daha yeni geldi canım, hemen karımızı mı bırakalım iki çocuk gördük diye?

"O zaman ben gidiyorum ufak bir iki işim var odada."

"Cey hiç gerek yok uğraşmana."

"Kapa çeneni kıvırcık. Sana kibarlık falan hiç olmadık anlarda yükleniyor."

Düşünenler kabahat zaten.

"Ben sen yorulma diye dedim canım yoksa ne yaparsan yap."

"Ne yorulması canım? Sevgi'ciğim ve yeğenlerim için her şeyi yaparım ben."

"Ben?"

"Oy kıvırcık alınmış mı?"

"Ne alınacağım be? Karımı özledim ben."

"Ah şimdi ses kaydım olacaktı da bunları dinletecektim Sevgi'ye."

"Ama artık çok geç."

"Geç demişken çok oyalandım ben. Hep senin yüzünden."

Koşarak kaçtı Rıdvan'ı da peşinden sürükleyerek. Deli kız.

Çok geçmeden Sevgi'yi de çıkarmışlardı ve odaya almışlardı.

Uyandığında oturduğum yerden kalkıp yanında yere çöktüm.

"Güzelim, nasılsın? Çok ağrın var mı?"

"Soruyor musun bir de kaleci? Ölüyorum. İki çocuk doğurdum burada ben."

"Haklısın aşkım. Benim hatam."

"Haklıyım tabii. Nerede benim çocuklarım?"

O sırada kapı açıldı ve bizim çocukları getirdiler.

"Bu tatlı şeyler bizim çocuklarımız mı ya? Çok minnak bunlar."

Odadaki herkes-ailelerimiz- gülmeye başlamıştı.

"Teylasının kuzuları ya! Sevgi ikisi de sana benziyor bunların. "

"O zaman işimiz var desene Cey."

"Ben evin her yanında Sevgi'mi görmekten şikayetçi olmam vallahi."

"Ay Altay bu dünya biri geçtim iki tane daha bana hazır mı bilemiyorum."

"Dünyayı boş ver, ben hazırım."

"Eh biz sizi yalnız bırakalım o zaman artık. Bir şey olursa Rıdvan'la kapıdayız, çağırırsınız."

"Teşekkür ederiz her şey için."

"Öptüm hepinizi."

İris benim Arel ise Sevgi'nin kucağındaydı. Sessizlerdi uyuyorlardı. Ne kadar da masumlardı.

İleride bize çektireceklerini düşününce anın tadını çıkarmak gerek diye bir düşünmedim değil.

Malum hep böyle bir avuç kadar kalmayacaklardı.

"Altay şimdiye kadar yaşadığımız en olağanüstü şey bu an değil mi sence de?"

"Dünyaya iki sanat eseri getirmemiz mi? Bence de öyle."

💙

Nereden nereyeee be! Sizin koridorlarda mıç mıç olduğunuz zamanları biliyoruz biz sjjsjd

Bölümü okumadan atıyorum çok yoruldum. Yanlış bir şey görürseniz  yazın düzelteyim.

Kapının Ardında | Altay BayındırWhere stories live. Discover now