Arada yaşadığımız zaman atlamasında göremediğimiz düğün gününe bir göz atalım bakalım. İyi okumalar!
💙
"Günaydın!"
"Sevgi yat uyu yalvarırım. Gece de uyutmadın kendin uyumadın diye. Geç kalkmak istiyorum diye yanına geldim, burdan gideriz dedim ama kargalar uyanmadan uyandırıyorsun."
"Söylenme Cey. On kere evlenmiyoruz burada."
"Keşke on kere evlenseydin de şu an rahat bıraksaydın beni."
"Of yeter bu kadar ya. Çok uyudun zaten."
"Saat daha 5.30!"
"Üç saat uyku neyine yetmez."
Ceyda oflayarak telefonunu aldı eline. Aradığını bulduktan sonra da kulağına götürdü.
"Bana bak kıvırcık! Al şu manitanı başımdan. Güzellik uykumdan mahrum ediyor beni bu saatte."
"Ne demek seni alakadar etmez? Beni çıldırtmayın ya. Tencere kapak gibisiniz of!"
Tahminimce yüzüne kapatmıştı telefonu Altay. Asla bu saatte kalkmazdı. Cevap vermesi bile bir mucizeydi.
Ceyda yüzünü yastığa geçirip boğuk bir çığlık atmıştı.
"Ben de seni çok seviyorum Ceyda'cığım."
*
"Sevgi'ciğim, hoş geldin canım. Biraz erken gelmedin mi? Randevunu 11.00 diye hatırlıyorum. Saat daha 10 değil mi?"
"Hoş buldum abla. Geç olmadan geleyim dedim ya. Bittikten sonra içime sinmeyen bir şey olursa çekimlere geç kalmayayım diye."
"İyi etmişsin de çekimi niye sonraya almadın ki? Aynı gün yorucu olmayacak mı bebekten dolayı?"
"Daha sonra uğraşmak istemedim abla. Olmuşken hepsi birden olsun. Tekrar gelinliği giymek eziyet olurdu."
"Sen de haklısın tatlım. Başlayalım mı o zaman?"
"Başlayalım."
Makyajım neredeyse bitmişken telefonu çalıp dışarı giden Ceyda bir hışımla geri dönmüştü.
"Sevgi sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın."
"Söz veremiyorum, dökül."
"Abla aman eyeliner beş dakika bekleyebilir, şimdi yüzü gözü dağılır çığlık falan atarsa."
"Kız çatlatma insanı aa!"
"Düğün salonunda bomba ihbarı yapılmış ve bugün için kapatılmış."
Tam sinirle yerimden kalkıyordum ki kolumdan tuttu.
"Ne bombası? Altay iyi mi? Şimdi ne yapacağız?"
"Sakin ol Sevgi'ciğim, gebesin sen."
"Sultan abla bir dur Allah aşkına. Müstakbel eşim ,çocuğumun babası, ölecekmiş, benim haberim yok."
"Ya kimseye bir şey olmamış. Sadece önlem amaçlı kapatılmış."
"Ama o salonun önümüzdeki üç ayın her günü doluydu. Biz nasıl evleneceğiz?"
