27

875 40 57
                                    

"Tebrikler, bir bebeğiniz olacak."

"Biz gerçekten anne baba mı olacağız şimdi?"

"Evet Sevgi hanım, gerçekten anne olacaksınız."

Doktor bize gülerek yanıt verdiğinde elimi karnıma götürüp gülümsedim.

Birkaç dikkat etmem gereken şeyden bahsedip konuşmayı bitirmişti doktor.

"Lütfen kontrollerinizi aksatmayın. İyi günler."

İkimiz de sessiz sakin önce odadan ve sonra da hastaneden çıkmıştık. 

Altay duygusal bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu.

"Fenerium'a gidelim mi?"

"Gidelim."

"Minik minik formalar alalım."

"Alalım."

"Eldiven de alalım."

"Alalım."

"Krampon?"

"Onu da alalım."

"Altay bizim çocuğumuz oluyor."

"Sevgi bizden minik bir parça bıcır bıcır konuşacak evimizde."

"Kaleci olur mu dersin?"

"Vallahi bizim çocuğumuz olunca bilemedim şimdi, her şey olabilir."

"Sence hangimize benzeyecek?"

"Bence sana benzeyecek. Senin kadar güzel, senin kadar zeki, senin kadar eğlenceli olacak."

"Sana benzer bence. Senin gibi kıvırcık, senin kadar özgüvenli, senin kadar romantik..."

Dudağıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra yola koyulduk. Her şey çok güzeldi. Daha güzel olacaktı.

Fenerium'a girince bir tane yeni doğan kıyafeti almıştık. Evet daha önümüzde kocaman bir zaman dilimi vardı ama heyecanımıza yenik düşüp alışverişe vurmuştuk kendimizi. 

Üstelik alışverişi kendi çocuğumuz için yapıyorduk! Bu inanılmaz bir histi bizim için.

"Sevgi eldivenlerine Jr. Bayındır yazdıralım mı?"

"Yazdır hayatım."

"Böyle minnacık elleriyle tutacak topları. Düşünsene ikimize de antrenörlük yaptığını."

"İnanılmaz bir şey bu! Çok heyecanlıyım ben!"

"Ben de. Şu an tüm gördüğüm bebek kıyafetlerini almak istiyorum."

"Altay oyuncak alalım mı?"

"Çocuklar nasıl şeylerle oynar ki?"

"Bilmem... Altay ben daha çocukların neyle oynadığını bilmiyorum, nasıl anne olacağım?"

Elimden tutup beni bir oyuncak mağazasına çektiğinde yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. 

"Beraber öğreneceğiz her şeyi. Dünyanın en iyi annesi olacaksın sen."

"Beni sevdiğin için söylüyorsun, değil mi? Ben üzülmeyeyim diye yalan söylüyorsun."

"Ben sana asla yalan söylemem sevgi. Evet, seni çok seviyorum ve aynı zamanda senin ne kadar güzel bir anne olacağından da hiç şüphem yok."

Dolan gözlerimle arkama döndüğümde bir minyatür kaleyi gözüme kestirdim ve hemen önüne koştum.

"Altay bunu alalım!"

"Alalım güzelim."

"İki tane alalım hatta. Bahçede miniğimizle maç yaparız."

"Yaparız."

"Duyuyor musun bebeğim? Duyuyorsan bil ki babanı bu kalelerde bitireceğiz beraber."

"Hey! Kariyerimi bitiremezsiniz. Eve ekmek getirmem gerek."

"Ben getiririm eve ekmek. Sen evde çocuğunla otur, yemek yap, temizlik yap."

"Ay kalecilikten ev hanımlığına terfi ettim."

"Ev hanımlığına mı terfi ettin?"

Bir anda kahkaha atmaya başlayınca Altay da dediğinin farkına varıp gülmeye başladı.

"Konuşurken mantıklı gibi gelmişti."

"Sen öyle diyorsan mantıklıdır Altay'cığım."

"Gülme!"

"Gülmüyorum, tamam."

"Sevgi!"

"Ben de seni seviyorum kaleci."

💙

Ayh bu günleri de mi görecektik be!

Duygulandım.

Kapının Ardında | Altay BayındırWhere stories live. Discover now