6- Acı ve Kan

25.2K 2.3K 1.2K
                                    

Medya: Kunt
Bölüm Şarkısı: Mor ve Ötesi, Bir Derdim Var

Medya: Kunt Bölüm Şarkısı: Mor ve Ötesi, Bir Derdim Var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugün kahvaltı hazırlama sırası bendeydi.

Herkes uyurken uyanmış, çayı demlemiş şimdi de yumurta kırıyordum herkese. Sofrayı da hazırlamıştım, diğerleri kahvaltı hazırlamaktan hoşlanmasa da ben erken saatlerde bunu yapmayı seviyordum.

Hem etraf sessiz oluyordu hem de burada sevip de yapabildiğim tek uğraş buydu.

Yağ tavada erirken duyduğum tıkırtılarla arkama baktım, Kartal yarı kapalı gözleriyle kalkmış tuvalete gidiyordu. Gözlerimi devirdim ve önüme geri döndüm. Astım hastası birisine göre aşırı kavgacı bir adamdı, bu kafayla çok yaşamazdı o.

Tuvaletten su sesini duydum, ortalık aşırı sakin olduğu için her ses rahatça duyuluyordu şu an. Çayın altını kapattım ve bir anlığına bakışlarım yatakta dağınık bir şekilde yatan Gökhan'a kaydı. Öyle dağınık yatıyordu ki, bir bacağı bir yerde bir diğeri bir yerdeydi. Koyu saçları darmadağındı ve biraz salyası akmıştı.

Dudaklarım hafifçe kıvrılırken yumurtaları tavaya kırdım, o sırada yanımda hissettiğim hareketlilikle irkilip sırtını tezgaha yaslamış şiş gözleriyle öylece duran Kartal'a baktım.

Kaşlarım anında çatılırken avuç içlerim karıncalandı. Normalde de adam dövmeyi severdim ama bu puştu dövmek ayrı bir zevkti.

Yan yan tavadaki yumurtaya baktı.

"Gözlü olsun" dediğinde bende tavaya bir bakış attım. Sakince kırdığım ve dağılmamış yumurtanın sarısını çatal ile dağıttım.

Bipolardı herhalde pezevenk. Dün suratımı dağıtmıştı şimdi istek buyuruyordu.

"Ay haspam ya" diye homurdandı dağıttığım yumurta sarılarına bakarak, yeni uyandığı için sesi daha kalın ve boğuktu.

Öfkeyle sert bir soluk aldım ve alt dudağımı dişlerimin arasına sıkıştırdım. "Allah aşkına sabah sabah sinirlendirme beni" diye tısladım.

"Sinirlenirsen sinirlen" dedi kahvaltılıklardan doğradığım bir salatalığı alıp ağzına atarken. "Çok da tın"

Onu takmamaya çalışarak hazır yumurtayı masaya bıraktım. Çayları doldururken hala sırtını tezgaha yaslamış boş boş dikilen herife bakmamaya, umursamamaya çalışıyordum.

"Benimki açık olsun, demli içemem"

Sakin ol Kunt, sakin ol. İki nefeslik canı var onu da sen alma oğlum, sakin ol.

"Eşşeğin bokunu iç" diye homurdandım tüm çayları acı acı, demli demli doldururken. Söylediğimi duymadı bile.

Çayları masaya dizdim, bir anı bir anını tutmuyordu. Bir çok sinirli ve öfkeliydi bir an çok alaycıydı.

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin