yara izi tacirleri

34- Kontrolsüz Kıskançlık

Medya: Kunt

Arkadaşlar ölmedim, sadece ders çalışıyordum... hadi keyifli okumalar

Bölüme geçmeden ufak bir bilgilendirme, iki yılı hesaplamaya üşenenler için... Kartal 27, Kunt 24 yaşında.

✨

Yanağımı bir yere sürterken yağmurlu havanın gürültüsü uyanmamı sağladı. İlk önce sadece bir tül çekili pencereden yağan yağmuru gördüm, Kunt'un göğsüne uzandığımı anladığımda ise huzurla gözlerimi geri kapattım.

Onların evinde salondaki kanepede uyumuştuk. Dün gece nasıl bu hale gelmiştik bilmiyordum, tek hatırladığım kafam hafiften iyiyken Kunt'un beni koltuğa oturttuğu, ona biraz asıldığım için azar yediğimdi. Burada uyuyakalmıştık sanırım.

Kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım, dudakları hafifçe aralıktı ve derin bir uykuda gibiydi. Üzerindeki kazağı açılmıştı, dün yaşadıklarımız aklıma geldiğinde yutkundum. Yanağımı yavaşça göğsüne sürttüm, saat neredeyse akşam olacaktı.

Yattığım yerden kalktığımda Kunt'un şekilli kaşları bir anlığına çatıldı ama uyanmadı. Alçıdaki koluna bir bakış atıp derin bir nefes verdim ve yattığım yerden kalktım.

Mutfaktan gelen seslerle oraya doğru yöneldim, kahvaltı hazırlıyorlardı sanırım. Saat akşam yedi de kahvaltı yapacaktık, ondan önce bir ilaç almalıydım. Başım çatlıyordu.

İçeri gireceğim sırada Kunt'un adını duymamla kapının pervazında duraksadım, Miralay ve Kürşat konuşuyordu.

"Çok üzülecek" dedi Miralay. "Bunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum ama elimde değil Miralay, bu konuda bana destek olmanı beklerdim böyle soğuk bakışlar atmanı değil" demesiyle Miralay bir kaç saniye duraksadı ve daha sonra onu öptüğünü duydum.

"Güzelim ben ikinizi de düşünüyorum" dedi.

"Fizyoterapiye gitmemi istiyorsan bana yardım et, tek başıma yapamam. Cengiz beni çok sever ama Kunt'dan habersiz bir şey yapmaz... Parla da öyle"

Kaşlarım çatılırken neden bahsettiklerini anlamaya çalıştım. "Kürşat beni tehdit ederek bir şeyler yaptırmaya çalışma" dedi, sesi çünkü yaparım der gibiydi.

"Seni tehdit etmiyorum Miralay, saçmalıyorsun. Ben bir defa ölümden döndüm, ve bir kere daha aynısını yaşayacağımı sandım. Kunt beni anlayacak"

"Kunt ona yaptıklarından sonra ailenle görüşmek istemeni anlamayacaktır" dediğinde dudaklarım aralandı. Ailesiyle tam olarak ne yaşamıştı bilmiyordum.

"Miralay, neden anlamasın? Sinirlerimi bozuyorsun şu an, anlatıyorum nedenini sana iki saattir"

"Eminim Kunt ona sırtını çeviren ailesi ile ondan habersiz tekrar görüşmene çok sevinecektir bebeğim, hiç şüphem yok" dedi Miralay hafif bir sitemle.

"Sanki o tamamen kesti mi iletişimi? Her ay hepsinin fotoğraflarını toplayıp onlara baktığını bilmiyor muyum sanıyorsun? Ya da küçük kardeşime burs verdiğini?" dediğinde yutkundum, sihirli bir şekilde tefeciye olan borçlarımın kapanması da açıklığa kavuşmuştu.

"Kubatı çok özledim Miralay, ondan da benden de bir tane var"

Ensemde hissettiğim nefesle olduğum yerde zıplarken bağırmamak için avuç içimi ağzıma bastırdım. Cengiz uyumaktan şişmiş mavi gözleriyle bana bakıyordu.

"Onları dinlememelisiniz" dedi fısıldayarak. Suratımı buruşturdum. "Sus" diye tısladığımda kaşlarını çattı, bu kadar düzgün konuşması sinirlerimi bozuyordu.