ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

50 3 0
                                    

Bölüm şarkısı; Yüksek Sadakat – Katil & Maktül
Blackfield – Pain
Karapaks – Hüznü Gözlerinin Arkasında

PEMBE KARANFİLLER MEVSİMİ | 3. BÖLÜM

-

Her şey yolunda giderken illa kötü bir şey olması gerekirdi. Ve bu olan kötü şey, bütün iyi şeyleri yok edebilecek güce sahip olurdu. Hayat tam olarak bu yasadan meydana geliyordu. Ben, sen ve o... Hepimiz bunun altında ezilirdik.

Tuna sokak lambasının turuncu ışığının altında duruyordu. Hastaneyle ilgili önemli bir şey olsa gerekti, yoksa bu saatte, haber vermeden gelmezdi. Başımı çevirip sandalyemin arkasında duran Rüzgar'a baktım. Kaşları çatılmıştı. Sandalyenin iki yanındaki tutacakları öylesine sıkıyordu ki parmak boğumları beyazlaşmıştı.

Bakışlarını Tuna'dan ayırıp bana çevirdiğinde bakışları yumuşadı. Gözlerini yumup derin bir nefes aldıktan sonra tekrar gözlerini açtı ve bakışlarını Tuna'ya çevirdi. "İyi geceler, Tuna, " dedi düz bir sesle.

Tuna şaşkınlıkla bir bana bir Rüzgar'a baktı. "İyi geceler, Rüzgar, " dedi sesine şaşkınlığına katarak. "Rüya'ya çok güzel bir haberim vardı, yarını bekleyemedim. O yüzden rahatsız ettim. " Duraksadı. "Hastaneyle ilgili, " diye ekledi.

Merakla Tuna'ya baktım. "Ne haberi? " diye sordum.

"Son bir fiziksel değerlendirmeden geçtikten sonra işine dönebileceksin! " dedi sevinçle. "İnanabiliyor musun? Altı aydır bunu bekliyordun. "

Kalbim hızla atmaya başladı. Gözlerim dolarken "Gerçekten mi? " diye sordum. "Gerçekten dönecek miyim? "

Tuna başını salladı gülümseyerek. "Değerlendirmeyi geçebilirsen evet... " diye mırıldandı.

Rüzgar birden araya girince, araya girmesini beklemiyordum. "Tabii ki de geçecek, Rüya'dan bahsediyoruz. " dedi güven dolu bir sesle. Dolu gözlerimi Rüzgar'a çevirip gülümsediğimde bana gülümsüyordu. Rüzgar bu gece benim için kendinden taviz vermiş, günahı kadar sevmediği, deli gibi kıskandığı Tuna'ya hiçbir şey söylememişti. Hatta öyle ki ılımlı bile davranmıştı. Altı ay önce bana güvenmediğini her şekilde gösteren Rüzgar, bu gece bana güvendiğini, beni savunarak göstermişti.

Tuna bana bakıp belli belirsiz gülümsedi. "Ben artık gideyim, 36 saatlik bir nöbetten çıktım ve dehşet yorgunum. " dedi ama bu cümlenin altındaki anlamı sadece ben anlayabilmiştim. Ben artık gideyim, yalnız kalın da aranızdaki buzlar erisin. "İyi geceler, " diye mırıldandım.

Tuna gittikten sonra Rüzgar beni eve götürdü. Kapının tam ağzında durduğunda derin bir nefes aldım. "Rüzgar, " diye mırıldandım gözlerinin içine bakarak. "Teşekkür ederim. "

"Ne için? " diye sordu, bilmiyormuş gibi. Bana tekrar iyi geldiğin için...

"Boş ver, " dedim açıkça söylemek yerine. "İyi geceler... "

Rüzgar gülümsedi. "İyi geceler, Rüya... " diye mırıldandı ve eve girmemi bekledi. Kapının eşiğinden geçtikten sonra yavaşça el salladım. El salladı ve arkasını dönüp gitti.

-

Hayatımız boyunca kötü şeylere maruz kalırdık. Gerek fiziksel, gerek ruhsal... Ama her türlü olgunlaşırdık. Yaşadıklarımız bize bunu da öğrendim şeklinde dönmeseydi eğer belki de benliğimizi özü hiç oluşmazdı.

Şimdiye kadar hep her şeye dayanabileceğimi, asla yıkılmayacağımı düşünürdüm. Şimdi ise hayatımda en önemli şey olarak seçtiklerimi yapamama hissine dayanamıyordum. Bir daha asla düşüncesi beni defalarca yıkmıştı. Ben bugünkü benliğimi maruz kaldıklarımla kazanmıştım.

PEMBE KARANFİLLER MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin