BEŞİNCİ BÖLÜM

42 3 0
                                    

Bölüm şarkısı; Pinhani – Hikayeler Tükendi
Ufuk Beydemir – Ellerin Uzansa
Cihan Mürtezaoğlu – Güngüzeli

PEMBE KARANFİLLER MEVSİMİ | 5. BÖLÜM

Hani kötü bir şey yaşardınız da hayatınıza devam etmeniz normalden daha uzun sürerdi. Bir daha hiç eskisi gibi olamayacağınızı düşünürdünüz ve bunu düşünmekten âdeta kafayı yerdiniz. Sonunda gözlerinizi açıp etrafınıza baktığınızda karşınızdaki insanın hiç duraksamadan hayatına devam edebildiği fikriyle yüz yüze gelirdiniz.

Karşımda duran kadına baktım. Boya olduğunu anlayabildiğim ama oldukça doğal duran sarı saçları omuzlarına geliyordu. Mavi gözlerini üzerimde gezdirdi. "Sen Rüya olmalısın, " dedi. Yavaşça gülümseyerek, "Girsene... Rüzgar dışarı çıkmıştı ama birazdan gelir. "

Yutkundum. Başımı iki yana sallayarak "Benim gitmem gerek, " dedim ve oldukça hızlı adımlarla uzaklaştım. Kalp atışlarım koşar adımlarımın etkisiyle hızlanmıştı. Sitenin bahçe kapısından çıkarken bir bedene çarpmıştım. "Affedersiniz, " diye mırıldandım titreyen sesimle. Başımı kaldırıp baktığımda çarptığım bedenin Burak'a ait olduğunu gördüm.

Burak bana şaşkınlıkla baktı. "Rüya, ne oldu? " diye sordu. "Rüzgar mı bir şey yaptı? "

Öfkeyle Burak'a baktım. Ama öfkem ona değildi, kendimeydi. "Rüzgar bana daha ne yapabilir ki? " döküldü dudaklarımdan. "Ona geldiysen meşgul olabilir, haberin olsun. "

"Biliyorum, " dedi, ne olduğunu anlamamış gibi bakarken. "Çalışacağını söylemişti, yemek getirdim ona. "

Başımı salladım. "Tabii öyle söylemiştir, " diye mırıldandım. "Gidiyorum ben. Eğer zahmet edip de kapıya kendisi bakarsa geldiğimi söyleme. "

Burak "Ne olduğunu anlatmayacak mısın? " diye sordu. "Madem geldiğini bilmiyor ne olmuş olabilir? "

Başımı iki yana salladım. "Boş ver, " diye mırıldandım. "Hem bana ne ki? Eve kim geliyorsa gelebilir, kapıyı isteyen açabilir. Ayrıldık biz, bitti. Karışmaya da hakkım yok zaten. " Derin bir nefes aldım. "Ama en azından söyleyebilirdi, bana iyi davranıp vicdanını temizlemesindense dürüst olmasını tercih ederdim. Her neyse, şu dakikadan itibaren beni ilgilendirmiyor. Gidiyorum ben. " Burak'ı arkamda bırakıp sokak boyunca yürümeye başladım. Sakinleşmem gerekiyordu. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp bir şarkı açtım.

Balıklar uçar, kuşlar yüzer, gökyüzü yemyeşil.
Ben de seni düşünmeyi bıraktım, bu yoldan dönen utansın.

Nefret ediyordum ondan, ama çok seviyordum da. Sevmeyi bırakamadığım için kendimden nefret ediyordum.

Ortaköy'den Beşiktaş'a giden ağaçlı yolda artık hiç aklıma gelmiyorsun.
Balmumcu'dan dolanıyorum.
Elimde değil, denemedim de değil.
Biliyorum, bu yaptığım hiç hoş değil.
Önümde tütün kokan sokaklar,
Ve sana dair her anıda bana acı veren bir şey var.
İçimde kayıp giden yıldızlar,
Ve sana dair tuttuğum bir dilek,
Hiç sönmeyen bir ışık var.

Bana acı veriyordu. Beni mahvediyordu ve buna engel olamıyordum. Karşıma çıktığı günden beri tepetaklak olmuş haldeydim. Düşünemiyordum, uyuyamıyordum. Kafamın içinde sadece o an vardı. Bizim hiç sönmeyen dediğimiz ışık sonsuza kadar sönmüştü.

Derin bir nefes aldım. İçimden bir ses hiçbir şeyin düşündüğüm gibi olmadığını bas bas bağırıyordu ama nedense buna inanamıyordum. İçimde öylesine bir güvensizlik vardı ki neye olmaz dersem hepsi olur gibi geliyordu.

PEMBE KARANFİLLER MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin