Lie/ Minsung

-18-

Keyifli okumalar...

🌻🌙

"Mor olan nasıl Jisung?"

Felix omzuma dokunurken gösterdiği resme bakmadan kafamı salladım.
Felix bu hareketime sinirlenmiş olacak ki birkaç saniye sonra bir çığlık kopardı. Kulaklarımı acıyla kapattığımda Seungmin ve Jeongin'in benden farksız olmadığını gördüm.
Felix kafa dağıtmak bizi evinde toplamıştı; ama o da dahil hiçbirimizin kafası dağılacak gibi değildi.

Felix sıkıntıyla bir nefes verip yatağa uzandığında bir elimi saçlarına koyup okşamaya başlamıştım.

"Bence camdan atlayalım"

Jeongin'in önerisiyle bakışlarımı pencereye çevirdim. Felix'in evi sadece iki katlıydı. Buradan atlamamız bize sadece birkaç kırık kazandırabilirdi.

"Tch; bize en azından komaya girecek bir yöntem lazım"

Felix'in konuşmasıyla Jeongin uzandığı yerden kalkmıştı.

"Kiralık katil tutalım"

Bu teklife gülmek istesem de ifadem değişmemekte ısrarcıydı.

"Biriniz daha ölmekten bahsederse şu kaseyi kafasına yer"

Seungmin'in verdiği tepkiye karşı sıkıntıyla bir nefes vermiş ve Felix'in saçlarıyla oynamaya devam etmiştim.

"Hepinizin neyi var?"

Konuşan yine Seungmin'di. Geldiğinden beri asık bir yüzle dolaşmasına rağmen bunu sorması komik gelmişti.

"Asıl senin neyin var?"

Felix'in kalın sesi yakın olduğum için kulaklarımda garip bir yankı bırakmıştı. Seungmin sadece omuz silkmiş ve önüne dönmüştü.

"Senin neyin var peki Felix?"

Yüz ifadesini görmemiştim ama cevap vermemişti o da.

"Hepimiz aynı anda söyleyelim"

Bu genelde ortamda konuşturamadığımız biri olduğunda uyguladığımız bir yöntemdi. Tek fark bugün konuşmayan bir kişi değil; dört kişi vardı..
Seungmin elindeki kaseyi bırakıp yanımıza gelirken bende Felix'in başını kaldırıp sırtımı yatak başlığına yaslamıştım.

Ortamda oluşan ciddi hava beni huzursuz etse de belli etmemeye çalışarak boğazımı temizlemiştim.Sanki herkes bu hareketi bekliyormuş gibi gözlerini kapatıp aynı anda konuşunca bende söylediklerini duymadan katılmıştım.

"Minho ile kardeş oluyorum"
"Hyunjin'in sevgilisi varmış"
"Changbin'le kavga ettik"
"Minho'ya hala çok aşığım"

Gözlerimiz açıldığı sırada dördümüz de istemsizce gülmüştük. Sonra daha farklı bir şey olmuştu.
Kısılan gözlerimizden dökülen yaşlar eşlik etmişti gürültümüze. Felix kollarını belime sarıp başını göğsüme yaslamıştı. Jeongin ve Seungmin bizi taklit ederek birbirlerine sarılırken birkaç dakika boyunca konuşmadan sessizce ağlamıştık. Nefes alış-verişlerimiz daha düzenli bir hal alırken Seungmin konuşmuştu ilk olarak.

"Sen Hyunjin'in sevgilisi olduğunu nereden öğrendin?"

Jeongin büyük elleriyle yüzünü silmiş ardından burnunu çekerek konuşmuştu.

"Kendisi söyledi... Dün spor salonunda yalnızdık. Bana çok yakın davranıyordu; ben de hareketlerini yanlış yorumlayıp onu öptüm.."

Sona doğru kısılan sesi yeni bir ağlama nöbetinin habercisiyken belime sarılan Felix ağlamaktan iyice boğuklaşmış sesiyle konuşmuştu.