4.Bölüm

20.2K 870 159
                                    

Hoş geldiniz 💜💅🏻

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım.🧚🏻‍♂️

Keyifli Okumalar 💜🐣

"Ömer Kara burada mı yaşıyor"

Vuslat kendileri için geldiğini sandıkları polis memurunun söyledikleriyle ne olduğunu anlamak istercesine kardeşlerine baksa da Mirzat Bey dahil hiçbirinin ondan farkı yoktu. 

Sesleri duyup dışarı gelen Hasan Bey'in sesiyle tedirginlikle konuşan adama odaklanmışlardı.
"Buyurun memur bey" Adamın anlamaz bakışlarını fark eden Mirzat Bey polisi onların çağırmadığını anlamıştı.

"Ömer Kara'yı arıyoruz hakkında uyuşturucu madde kullandığı ve ticareti yaptığına dair suç duyurusu yapılmış emniyete kadar gitmemiz gerekiyor" Duyduklarıyla en az Hasan Bey kadar şaşıran Arslanoğlu ailesi ne yapacaklarını şaşırmışlardı.

"Memur bey bu nasıl olur bir yanlışınız olmalı" Hasan Bey'in itirazlarını dinlemeyen polisler onu aşıp eve doğru ilerleyecekken ağzı yüzü kan içerisinde dışarı çıkan çocukla kaşları çatılmış bahçedeki kalabalığa göz gezdirmişlerdi.

"Bir problem mi var beyler " Mirzat Bey tam söze girecekken araya giren çocukla sessiz kalmıştı daha doğrusu konuşmasına fırsat verilmemişti.

"Yok, yok bir problem ufak bir kaza sadece" Polisler çocuğun konuşmasıyla pek ikna olmuş görünmeseler de uzatmamış gelme sebeplerini söylemişlerdi.

"B-böyle bir şey yok beni asla oraya götüremezsiniz"  Çocuğun yükselen sesiyle beraber titreyen ellerini fark eden Ateş, en başından beri adamın agresif tavırları ve koyu göz altlarından şüphelendiği şeyin doğruluğuna neredeyse emin olmuştu.

Satış yapıp yapmadığını bilmiyordu ancak henüz yeni bir kullanıcı olduğundan emindi.

"Sadece tedbir amaçlı ifade vermeniz gerekiyor Ömer Bey" Polis memurlarından birisinin yanına gitmesiyle gerileyen çocuk ne zaman çıkardığını fark etmedikleri küçük çakıyı titreyen elleriyle polise tutmuştu.

"Gelmeyeceğim dedim lan yaklaşma bana defolun, defolun evimden" Ömer'in bıçağı polislere doğru sallamasıyla aracın yanında olduğunu fark ettikleri diğer polis memuru elindeki telsize bir şeyler söylemişti.

Mirzat Bey ise karısını arkasına almış ve çocuklarını yanına çağırmıştı her ihtimale karşılık tetikteydi.

"Oğlum ne yapıyorsun dur" Hasan Bey oğluna doğru adımlamıştı ki aynı şekilde kendi üzerine sallanan bıçakla polisler aralarına bir set çekmişti.

"Yaklaşmayın beyefendi şu an kendinde değil" Hasan Bey ve karısı oğullarının bu hallerine inanamıyormuş gibiydiler aynı evin içinde yaşamalarına rağmen onu ilk kez böyle

"Ömer Bey sizinle sadece konuşmak istiyoruz, suçlu olmadığınızı biliyoruz elinizdeki bıçağı bırakın yoksa zor kullanmak durumunda kalacağız" Polislerin kendisini ikna etmek için dil dökmelerini umursamayarak elindeki bıçağa daha çok sarılmıştı.
Polisler kısaca birbirine bakmış aralarında sessiz bir konuşma geçmişti.

Onların işine karışmak istemeyen Arslanoğlu ailesi ise tedirgince bekliyordu.

"Mihra dur annecim gelme sakın" Leyla Hanım o sırada açılan bahçe kapısının ardından görünen kızıyla korkuyla bağırmıştı.

Kadının bağırmasıyla tüm bakışlar küçük taht kapıyı aralayan kıza dönmüştü.  Mihra gördüğü kargaşayla şaşkınlıkla kaşlarını çatmıştı. Ne olduğunu anlamak istercesine attığı ilk adımla kapının tam yanında titreyen abisini ve elinde parlayan bıçağı fark etmişti.

MİHRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin