MİHRA

38.Bölüm

Hoş geldiniz bebek kızlarım

Yine ben yine ben yine ben
💜💅🏻

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım

Keyifli Okumalar

*****

"Al aşkım sana ıhlamur aldım." Genç kız başını yasladığı sıradan omzuna dokunan el ile doğrulmuştu.

"Ezgi ya çok sağ ol." Dumanı tüten çayı elinden alırken ağrıyan boğazına iyi gelmesi umuduyla koca bir yudum almıştı. Ders arasındaydılar ve kafeteryaya bile inecek hali olmadığından bir saatlik arayı uykuya ayırmıştı.

"Ne demek kızım sen keşke gelmeseydin bugün hiç iyi görünmüyorsun." Mihra bunun zaten farkındaydı ancak bugün yapması gereken önemli bir sunum vardı. Ve bir haftadır onun için hazırlanıyordu. Ertelemek istememişti.

"Olsun ya zaten yarın okul yok evde dinlenirim." Kısık sesi ve ağrıyan boğazı sesinin her an tamamen kesileceğinin işaretçisiydi.

"Mihroş kusura bakma ama sen de amma hassasın be kızım iki üç haftada bir yatak döşek oluyorsun. Sana söylüyorum bunların hepsi çok düzenli yaşadığın için oluyor." Mihra arkadaşının elindeki kahvesi ile sıra yerine masaya oturup ayaklarını üst üste atmasıyla baygın bakışlarını üzerine çevirmişti.

"Sürekli ev, okul tabi bünyen nazlı alışır. Sen gel bana takıl her gece bizim mekanlara girip çıkalım sana şöyle güzel bir işkembe yedireyim gör bak bünyen nasıl şok oluyor." Genç kız arkadaşının söylediği şey ile yüzünü buruştururken zaten hassas olan midesi iyice bulanmıştı.

"İşkembe mi onu nasıl yiyorsunuz ya." Ihlamurundan birkaç yudum almıştı. "Ben halimden memnunum hiç ağzını yorma kankacım." Okula başladığı ilk gün tanışmıştı Ezgi ile ve üç yılda arkadaşlıklarını ilerletmişlerdi. Okulda kalabalık bir arkadaş grubu ile takılsalar da genelde ikisi daha yakınlardı. Zaten o arkadaş grubu Ezgi'ye aitti Mihra onlarla Ezgi sayesinde tanışmıştı. Hepsiyle de arası iyiydi.

Ezgi maskülen tarzı ve fakültedekilere göre oldukça farklı havası ile dikkat çeken bir kızdı. Özellikle de Mihra ile taban tabana zıtlardı. Mihra sarı saçları beyaz teni ve oldukça sade tarzıyla gündüz gibi Ezgi ise yarısı siyah yarısı mavi saçları, piercingleri ve parmaklarındaki dövmeleriyle gece gibiydi.

Ancak araları çok iyiydi. Ezgi dış görünüşünün aksine çok iyi tatlı bir kızdı. Genç kız saçlarına doladığı siyah bandanasını çözüp bileğine bağlamıştı. "Sen de hiç ağzının tadını bilmiyorsun be aşkım." Mihra bandananın çözülmesi ile arkadaşının yüzüne dökülen mavi tutamlara bakmıştı. "Saçlarını mı açtın sen daha güzel olmuş böyle." Normalde gece mavisi gibi olan saçları çok daha açık bir maviydi.

"Ay evet fark ettin mi dün yaptırdım." Mihra başını aşağı yukarı sallamıştı. "Mihra ya senin saçların sarı ya şöyle aralara bir renk atsak çok yakışır sana. Dün kuaförde bir kadın vardı pembe attırdı aralara aklıma direkt sen geldin."

"Bizimkiler sıcak bakmaz gibi hem benim de pek tarzım değil ki cesaret edemem." Mihra doğallığı seviyordu. Arkadaşının siyah göz makyajının aksine bugün yalnızca maskara kullanmıştı. Böyle daha huzurluydu. Üstelik saçlarının rengini çok seviyordu.

"Fıstık gibi karısın gel göbeğine piercing yapalım diyorum ailem istemez diyorsun, dövme diyorum olmaz ağzımızın tadı bozulmasın diyorsun hayır yani boya bile sorun olacaksa bilmek istiyorum sen o evde zorla mı tutuluyorsun yavrum." Mihra arkadaşının alaylı sorusuyla kıkırdarken ağrıyan boğazıyla inlemişti. "Ezgi ya güldürmesene boğazım ağrıyor zaten."