25.Bölüm

6.7K 615 114
                                    

Hoş geldiniz bebeklerim adettendir nasılsınız, neler yapıyorsunuz diye sormuş olayım
💜🐣

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım.

🧚🏻‍♀️Keyifli Okumalar🧚🏻‍♀️

Elindeki buzlu limonatadan birkaç yudum alan genç kız yaklaşık on dakikadır yaptığı gibi renkli ışıkları ve gülüşüp dans eden gençleri seyrediyordu. Herkes inanılmaz keyifli ve enerjikti. Üstelik abilerinin düşündüğü gibi bir ortam yoktu herkes gayet samimi ve seviyeliydi. Yani en azından kendisini rahatsız hissedeceği hiçbir şey olmamıştı.

Miraç'ın arkadaşlarıyla önceden tanıştığı için de kendisini yabancı hissetmemişti. Ayrıca kendisi gibi birçok insan vardı. Abisi veya ablası ile gelenler, sevgililerine eşlik edenler veya arkadaşları ile beraber gelenler derken oldukça kalabalık bir ortamdı.

"Mihra ,kuşum cips ister misin?" Oturduğu yüksek sandalyenin arkasına yaslanan el ve duyduğu tanıdık ses ile bakışlarını kalabalıktan çeken Mihra başını sallamıştı. "Olur, Ahu abla alabilirim." Elindeki minik dekoratif tabağı Mihra'nın önüne bırakan sarışın kız Miraç'ın üst sınıflardan bir arkadaşının kız arkadaşıydı. Okul öncesi öğretmenliği okuyordu ve Mihra'ya göre tam olarak mesleğinin insanıydı tanıdığı en anaç insanlardandı.

"Sen neden dans etmiyorsun ki Ahu abla baksana diğerleri gitti." Mihra az önce yanlarında oturan Elisa ve Tuğba'yı işaret etmişti. Tam anlamıyla çılgınlar gibi dans ediyorlardı. O ikisi Miraç'ın sınıf arkadaşlarıydı.

"Aşkım onların karışanı yok tabi ederler baksana şu oduna sence bırakır mı beni?" Mihra, Ahu ablasının hemen karşılarında Miraç ve diğer iki çocukla konuşan sevgilisini işaret etmesiyle kıkırdamıştı. Öğrendiği kadarıyla liseden beri beraberlerdi ve seneye mezun olunca evleneceklerdi.

Ve söylemeden edemeyecekti ki çok yakışıyorlardı.

"Bırakmaz mı?" Mihra'nın sorusuyla başını olumsuzca sallamış bağladığı kolları ile hemen yanındaki yüksek sandalyeye oturmuştu. "Bırakmaz kuşum böyle durduğuna bakma sen onun aslında dünyanın en odun insanıdır." Limonatasından bir yudum daha alan Mihra abileri ve kuzenleri sağ olsun böyle tiplerle iç içe olduğundan anlayışla başını sallamıştı.

"Benim abilerimde böyle odun demeyelim ama birazcık şeyler, hmm" Ahu, genç kızın kıstığı gözleri ve tatlı mırıltısıyla doğru kelimeyi bulmasını beklerken gülümsemişti. Çok sevimli ve nahif bir kızdı Mihra. Ayrıca çokta güzeldi, içinin güzelliği dışına vurmuş sözünün tamda karşılığı gibiydi.

"Kıskanç, evet evet kıskançlar." Mihra doğru kelimeyi bulmanın verdiği sevinç ile sırıtırken Ahu ise bulaşıcıymış gibi kendisine de geçen gülümsemeyle başını sallamıştı. "Ne tatlısın kız sen öyle yerim seni." Mihra beklemediği anda aldığı iltifat ile hafifçe kızarırken sarı saçları ve bembeyaz teniyle parlayan kıza aynı şekilde karşılık vermişti. "Teşekkür ederim sen de öylesin Ahu abla."

"Ay Mihra senin yüzünden kendimi yaşlanmış hissediyorum aşkım ya aramızda altı üstü üç yaş var Ahu desene sadece." Utandığı her anda olduğu gibi ne yapacağını şaşıran genç kız bakışlarını kaçırmıştı ki tekrardan konuşmasıyla mecburen ona bakmıştı. Bu konuyu ilk tanıştıkları an zaten konuşmuşlardı. Ahu her ne kadar kendisine abla demesine gerek olmadığını söylese de Mihra bu konularda oldukça dikkatliydi. Kendisinden üç yaş büyük birine bile ismiyle hitap ederse ona saygısızlıkmış gibi hissediyordu.

"Ben böyle daha rahat ediyorum ama Ahu abla, gerçekten." Genç kız, kendinden emin ses tonu ile gözlerinin içine bakan kızı zorlamak istemediğinden bıkkınca oflasa da başını sallamıştı.

MİHRAWhere stories live. Discover now