37.Bölüm

5.6K 681 195
                                    

Hoş geldiniz bebeklerim

Keyifli Okumalar
💜💜

****

Genç kız rüzgardan dolayı uçuşan eteğini hafifçe bacakları arasına alarak sabitlemişti. Hava çok serinlemişti. Titreyen çenesine aldırış etmeden usul usul kayalara çarpan dalgalara odaklanmıştı.

Deniz çok güzeldi.

Burnuna dolan tuzlu su kokusunu ciğerlerine hapsederken kayalıkların üzerindeki adamı yeni fark ediyordu. Denize çok yakındı üstelik deli gibi rüzgar esiyordu.

"Dikkatli olun düşebilirsiniz." Oturduğu bankın biraz ötesinde ki o adama seslenmişti. Durduğu yer çok tehlikeliydi. Fakat aldığı tek yanıt zipposundan gelen cızırtılar ve gökyüzüne karışan gri dumanlardı.

Sırtı dönüktü ancak çok tanıdık gelmişti. Dejavu yaşıyor gibiydi onu daha önce görmüş olabilir miydi? Hissettiği merak ile ayakları zihninde bağımsızca hareketlenmişti.

Dengesini sağlamaya çalışarak kayalıkların üzerine geçerken düşündüğü tek şey o adamı nereden tanıyor olduğuydu.

Aralarında nerdeyse birkaç adım kalmıştı. Artık o da denize çok yakındı. Şiddetli rüzgar nerdeyse bedenini sarsıyordu. Tedirgin adımları bastığı yere olabildiğince sıkı tutunmaya çalışıyordu. Düşebilirdi.

"Hey duyuyor musunuz beni?" Sırtı dönük adam hala kayıtsızca olduğu yerde duruyordu. İnce kazağının sardığı geniş sırtına dokunmak üzereyken fark ettiği şey ile soğuktan kıpkırmızı olmuş elini geri indirmişti.

Ensesindeki dövmeyi daha önce de görmüştü.

Karga.

Ayçiçeği tarlasındaki adamdı bu. Neden sürekli karşısına çıkıp durduğunu bilmiyordu ancak artık korkmaya başlamıştı.

"Sizi daha önce de görmüştüm." Ürkekçe solumuştu. Bu ıssız sahilde tanımadığı bir adam ile yalnızdı. Bu kadar yakınına gelmemeliydi ancak kendine engel olamamıştı.

"Yanılıyorsun beni hiç görmedin Mihra." Elindeki izmarit kayaların arasından süzülürken usulca arkasına dönmüştü.

Onu tanıyordu. Tabii ki tanıyordu. 

"Ali Asaf." Gördüğü adam Ali Asaf'tan başkası değildi. Yüzü çökmüş canlı bakışları solmuştu. Hasta gibiydi.

"Hastalandın mı sen ?" Endişeyle kemikli yüzünü süzüyordu. Bu hali hoşuna gitmemişti.

"Beni ne zaman görceksin Mihra?" Sorusuna bir başka soru ile karşılık alınca kaşları çatılmıştı. Onu görmüştü ya neden bahsediyordu. Çok hasta olmalıydı.

"Seni gördüm ya Ali Asaf." Kayalara sertçe çarpan dalgalar bastıkları yeri hafifçe ıslatmıştı. Ayağı kayıyordu. "Burası çok tehlikeli Ali Asaf düşebiliriz. Gel hadi." Az önce oturduğu bankı işaret etmişti.

"Düşmene izin vermem korkma." Beline sarılan kollarla kendisini geniş göğsüne yaslanırken bulmuştu. Artık yüzü denize dönüktü. Rüzgarı daha az hissediyordu. Kolları arasında kaybolmuş gibiydi.

"Burada ne işin var hava çok soğuk." Bugün onda garip bir şeyler var gibiydi. Solgundu.

"Beni görmeni bekliyordum."

"Keşke yanıma gelseydin uzun zamandır o bankta oturuyordum." Susmuştu. Neden konuşmuyordu ki. Göğsüne yaslı bedenini geri çekmek onun yüzüne bakmak istemişti ancak beline sarılan kolları buna müsaade etmiyordu.

MİHRAWhere stories live. Discover now