14. Bölüm

14.7K 1K 186
                                    

Hoş geldiniz 💁‍♀️

Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyor olacağım.🧚🏻‍♂️

Keyifli Okumalar💜🐣

"Ula bu biçimsuzun yükü bizim cimcimeden daha fazladur he" Vuslat, gecenin bir vakti sırtına aldığı boyu kadar ayıcıkla söylene söylene eve gitmeye çalışıyordu.

Mihra'yı taşısa daha az yoruludu.

"Söylenme oğlum görmedin mi nasıl sevdi onu" Vuslat, Kartal abisinin söyledikleriyle yol boyu yüzündeki gülümsemeyle uyuyakalan kız kardeşini hatırlamıştı.

Resmen şu biçimsiz şeyi kendilerinden çok seviyormuş gibiydi. Utanmasa şu an kucağındaki ayıcığı yumruklayacaktı.

"Zaten sırf o yüzden sırtlandım ya sözde kahramanı"

Vuslat'ın kucağındaki ayıyla sinirli bir şekilde bahçeye giriş yaptığını gören görevliler ise gördükleri manzaraya inanamamıştı.

Vuslat Arslanoğlu kucağında koskoca bir ayıcıkla yürüyordu.

"Vuslat Bey yardım lazım mı?" Vuslat yıllardır yanlarında çalışan ve ailelerinden birisiymiş gibi güvendikleri adamın bastırmaya çalıştığı gülümsemesiyle konuşmasına homurdanmıştı. Bu biçimsiz yüzünden bir rezil olmadığı kalmıştı.

"ULA ENES, SANA BURADAN BİR YARDUM EDERUM DAHA UNUTAMAZSUN" En az Vuslat kadar kalıplı olan adam, kulağındaki kulaklığı düzelterek kaçarcasına uzaklaşırken Arslanoğlu Beyleri de onların bu hallerine gülmeden edememişlerdi.

"Lan sessiz olsanıza uyanmasın kız" Arkalarından kucağında mışıl mışıl uyuyan Mihra ile gelen Ateş ise yüzündeki gülümsemeye rağmen sessizce uyarısını yapmayı ihmal etmemişti.

Sahilde epey oyalandıklarından saat şu an gece ikiyi geçiyordu ve muhtemelen bahçedeki görevliler hariç herkes uyumuştu.

Kız kardeşleri de yoğun ve eğlenceli geçen günün sonunda henüz yolun yarısındayken kıvrıldığı koltukta uyuyakalmıştı.

Onu uyandırmaya kıyamayan beyler ise hem kardeşlerini hem de onun neredeyse iki katı olan ayıcığını eve taşıyorlardı.

Ses çıkartmamaya çalışarak eve giren beyler odalarına dağılırken Ateş ise hiç kimseye fırsat vermeden kucağındaki kardeşiyle kendi odasına geçmişti.

Bu gece güzelini hayatta bırakamazdı.

Sessizce yukarı çıkan genç adam Mihra'yı yatağının üzerine bırakmış ayağındaki spor ayakkabılarını çıkartmıştı. Tam o esnada gözlerini aralayan uyku sersemi kardeşini fark eden Ateş nazikçe yanına oturmuş güzel yüzünü kavramıştı.

"Eve geldik abim üzerini değiştirelim mi sonra rahat rahat uyursun." Mihra abisinin söyledikleriyle yarı kapalı gözlerini açıp kapatmıştı.

"Hm hm değiştiririm." Ateş ağzının içinden homurdanıp tekrar uyuyan genç kızın bu uykucu halleriyle sırıtmıştı.

Kendi dolabından aldığı bir tişört ve beli lastikli bir eşofman altını zar zor uyandırdığı kardeşinin eline tutuşturmuştu.

"Hadi abim kalk üzerini değiştir bir daha söz uyandırmayacağım." Abisinin yüzünde ve saçlarında dolanan elleriyle oflayarak kalkan genç kız ne olduğuna bile bakmadan kıyafetleri hızlıca üzerine geçirmiş ve yumuşak yatağa tekrardan kıvrılmıştı.

Kız kardeşi üzerini değiştirirken Ateş'te onu rahat bırakmak için giyinme odasına geçmiş ve rahat bir şeyler giyinmişti.

Odasına döndüğünden gördüğü manzara ile dudakları kıvrılmıştı.

MİHRAWhere stories live. Discover now