Tanışma

55.5K 2.7K 647
                                    

Multimedya: Kuzey (En sonunda hayalimdeki Kuzey'e en uygun görseli bulabildim.)

Koridora çıktığımda her yerin orman gibi koktuğunu fark ettim. En sevdiğim kokulardan birisi olduğu için, derin bir nefes alıp içime iyice çektim. Koku çok tanıdık geliyordu hatta dün akşam siyah kurdu kokladığımda da aynı bu kokuyu almıştım. Koku odamın karşısında olan misafir odasına doğru yoğunlaşıyordu, o yüzden meraklı bir şekilde kapıyı açıp içeri girdim.

Oda da kimse yoktu ama duştan su sesi geliyordu. Bir kaç saniye içinde su sesi kesildi ve odanın içine üst tarafı çıplak, alt tarafını küçük bir havluyla kapatmış biri girdi. Duştan yeni çıktığı için ıslak saçlarından süzülen damlalar, çıplak teninde izler bırakarak aşağıya doğru ilerliyordu. Odaya giren iri bedeni, geniş omuzları, sıkı karın kaslarıyla oldukça yakışıklı bir kurtadamdı. Beni odanın içinde görünce elini siyah saçlarının içinden geçirdi. Bu hareketiyle kol kasları gerildiğinden seyirlik bir manzara oluşturdu. Yakışıklı kurtadam, siyah gözlerini kırpmadan beni inceliyordu, bu tavrı bana avının üzerine atlamaya hazır bekleyen vahşi hayvanları hatırlattı.

Onu süzmeyi kestim ve doğrudan söze girdim. "Sen dün akşam avımı elimden alan siyah kurtsun. Kurt kanununa göre avı öldürme önceliği bendeydi ama dün sen araya girerek bunu engelledin."

Gür ve etkileyici bir sesle konuşmaya başladı. "Hayvan acı çektiği için onu hemen öldürmek ve acısına bir son vermek istedim. Yoksa avını elinden almak gibi bir niyetim yoktu."

Araya girme sebebi mantıklıydı ama yine de bu durum benim işime karıştığı gerçeğini değiştirmiyordu. "Müdahale etmeseydin bir kaç saniye sonra ben de aynısını yapacaktım. Yemeğimle oynamayı sevmem."

Dudakları hafifçe kıvrıldı. Bakışlarında siyah gözlerinin içini aydınlatan hafif bir ışık belirdi. "Bu durumda senden özür dilemem gerekiyor galiba. İsmin Umay'dı değil mi?"

Başımı yukarıdan aşağıya sallayarak onu onayladım.

"Ben de Kuzey. Umay araya girdiğim için senden özür dilerim. Bu saygısızlığımı umarım affedersin."

"Bunu gündemime alacağım," dedim ve gülümsememe engel olamadım. Suçunu kabul etmesi ve özür dilemesi onun için artı puandı.

"Kuzey bu arada tekrar hoş geldin. Senin de bildiğin gibi bir ay burada babamın planları doğrultusunda birlikte yaşamak zorundayız. Ne kadar iyi anlaşırsak zaman o kadar çabuk geçer. Ben diğerlerine de bir merhaba demek istiyorum, belki bu şekilde yarım saat önce yaptığım saygısızlığı sizlere affettirebilirim. Sonra görüşürüz."

Onun konuşmasına fırsat vermeden odadan çıktım.

Duyularım bana diğer ikisinin mutfakta olduğunu söylüyordu, ben de merdivenlerden inip o tarafa yöneldim.

"Gümüş rengi saçları, kehribar renkli gözleri ve öpülesi dolgun dudaklarıyla muhteşem bir kadın. Hele o uzun bacakları yok mu? Bak şimdi aklıma gelince yine fena oldum. "

Kurtların duyma kapasitesi çok yüksek olduğundan, benim onlara doğru geldiğimi bildiği halde konuyu değiştirmeden hadsiz bir şekilde konuşmasına devam ediyordu. Ah baba, burada olsaydın da bana seçtiğin eş adaylarının saygısızlıklarını bir görseydin keşke…

Onların yanına hem tanışmak hem de biraz önce yaptığım saygısızlığı affettirmek için gelmiştim. Şimdi çıkıp bu hadsize ağzının payını versem, yine başa dönmüş olacaktım. Kendimi sakinleştirmek için derin bir nefes alıp verdim ve mutfağa adımımı attım. İki erkek masada oturmuş bir şeyler yiyor, bir yandan da benim dedikodumu yapıyorlardı.

Dişlerimi sıkarak yüzümdeki kasları gülümsemeye zorladım. "Afiyet olsun. Hem hoş geldiniz demek, hem de bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormak için yanınıza uğramak istedim. Ben Umay."

Az önce konuşan saygısız arkasına yaslanarak, ayağa kalkmadan laubali bir şekilde konuşmaya devam etti. "Ben de Batı güzelim. Yenilmezler Klanı’nın veliahtıyım."

Kahverengi saçları ve mavi gözleriyle çok yakışıklı olmasına rağmen, ondan pozitif yönde elektrik alamamıştım. Hatta içgüdülerim ondan uzak durmam gerektiğini bağırarak bana söylüyordu. Masada karşısında oturan adam ayağa kalktı.

"Kendimi tanıtmama izin verin lütfen. Kurt Kapanı Klanı’nın veliahtı Doğu ben, emrinizdeyim."

Elimin üzerine, gözlerimin içine bakarak minik bir öpücük kondurdu.

Doğu, kumral saçlı ve yeşil gözlü oldukça çekici bir kurtadamdı.

Hemen elimi geri çektim."Memnun oldum. Saygısız davranışımdan ötürü sizden özür dilerim. Aslında size değil de babama karşıydı bu tavırlarım. Eminim alfalarınız buraya gelmek için sizi de zorlamışlardır, ben de acısını sizden çıkarmamalıydım. Sonuçta sizin bir suçunuz yok.”

Batı beni aşağıdan yukarıya doğru süzdü. "Güzelliğin bizim klanda çok konuşulduğundan ben hiç zorlanmadım aslında. Eşimin güzel olmasını tercih ederim. Eğer bir ay sonra seçtiğin kişi ben olursam ilerisi için planlarım var, iki klanı birleştirmek de bunlardan birisi."

Batı daha önce hakkımda söylediği sözler gibi, bu kelimeleriyle de iticiliğini tescillemişti. Daha kimi seçeceğim belli bile değilken, ilerisi için planlar yapması hiç hoşuma gitmedi.

Doğu hoşnutsuzluğumu hissetmişçesine ortamı yumuşatmak için gülümseyerek araya girdi. “Bütün klanlarda korkusuzluğun, gücün ve güzelliğin herkes tarafından konuşuluyordu. Bu yüzden seni yakından tanıma fırsatını kaçırmak istemedim."

Hafifçe tebessüm ederek Doğu'ya baktım. "Çok naziksin, teşekkür ederim Doğu."

Kibarlık bir kurda yakıştıramadığım özelliklerden biriydi. İçgüdüleriyle hareket eden vahşi şekil değiştiren hayvanlar olduğumuzdan bu durumu güçsüzlük olarak görürdük. Yanımda görmek istediğim erkeğin biraz sert ve vahşi olmasını isterdim, fazla kibarlık kesinlikle aradığım bir özellik değildi.

"Benim biraz işim var, o yüzden sizi yalnız bırakmak zorundayım. Siz de bu arada rahat rahat yemeğinizi yersiniz. Bir şeye ihtiyacınız olursa da lütfen çekinmeden söyleyin."

Sohbeti fazla uzatmadan yanlarından ayrıldım.

İlk izlenimime göre, Batı ve Doğu pek benim karakterime uygun kurtadamlar değildi. Kuzey bu ikisine göre kişilik olarak biraz daha iyi gibiydi. Bazen ilk izlenimler çok yanıltıcı olduğundan, bir aylık süre onları daha yakından tanımak için iyi bir fikir olabilirdi. Bu yüzden üçünden birini eş olarak seçip seçmeyeceğime, bir aylık süreyi sonuna kadar değerlendirip öyle karar verecektim.

Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin