Düğün & Final

38K 1.7K 323
                                    

Annemle babamın karşımıza geçip "Bir hafta sonra evleniyorsunuz," demelerinin üzerinden tam yedi gün geçmişti. Bu akşam Kuzey'le ikimizin düğün gecesiydi.

Annem rüyasında düğünümde nasıl bir gelinlik giyeceğimi görmüştü, bu nedenle giyeceğim gelinliği gelirken yanında getirmişti. Ne diyeyim, beni büyük bir dertten kurtarmıştı ve böyle bir günde annenin yanında olmasının ne kadar önemli olduğunu bu davranışıyla bana hatırlatmış oldu.

İlk duyduğumuz anda Kuzey'le birlikte, bir hafta sonra evlenmeye şiddetle karşı çıkmıştık. Çünkü ikimiz de evlenmeyi bu kadar erken düşünmüyorduk. Yemekten sonra erkenden odalarımıza çekildik ve sabaha kadar uyumadan düşünmeye devam ettik. Artık sabah olup ortalık aydınlandığında beraber ormanda yürüyüşe çıktık ve uzun uzun konuştuk.

Birbirimizi seviyorduk ve kaderlerimiz iç içe geçmişti. Düğünün bir hafta ya da bir ay sonra olması, o kadar önemli değildi. Nasıl olsa bundan sonra hayatımızda birbirimizden başka kimse olmayacaktı. O yüzden daha fazla beklemenin bir anlamı yoktu. Bu şekilde olunca birbirimize daha erken kavuşacağımızdan, erken evlenmek iyi bir fikirdi. Sonuç olarak bir hafta sonra evlenmeyi ikimiz de kabul etmeye karar verdik.

Bu kararı aldıktan tam iki gün sonra, Kuzey beni onunla ilk defa karşılaştığımız nehir kenarına götürdü ve orada evlenme teklifi etti. Ben de sevinçle teklifini kabul ettim.

Parmağıma yüzüğü geçirdiğinde, yüzüğün de ay taşından yapılmış olduğunu gördüm. Tenime değer değmez kolyem gibi mavi parıltılar saçarak parlamaya başladı. Kuzey'in dediğine göre annem, bu yüzüğün seçilmesinde ona yardımcı olmuştu.

Doğu ve Batı'da düğüne katılmak için gidişlerini bir hafta ertelemişlerdi. Batı'nın bu kararı almasına en büyük neden annemin güzel yemekleriydi.

Doğu ise Seren'le aralarındaki ilişkiyi ilerlettiğinden, onunla burada bir hafta fazladan zaman geçirmek istemişti.

Kuzeyler toplam altı kardeşti. Onun klanının tamamı da düğüne katılmak için buradaydı. Anne ve babasıyla tanışmıştım. İkisi de karakter olarak anne ve babama çok benziyordu. Onların da üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen aralarındaki aşk hala ilk günkü gibiydi. Bazen onlara baktığım anlarda, birbirlerine aşk dolu kaçamak bakışlar atarken yakalıyordum.

Şu an odamdaki aynadan son halimi kontrol ediyordum. Annemin getirdiği gelinlik derin v yaka bir gelinlikti. Ön tarafı epeyce açık olduğundan göğüslerimin kıvrımlı görüntüsü iyice ortaya çıkmıştı. Gelinliğin arka kısmının açıklığı ise belime kadar uzanıyordu. Bu gelinlik tam hayallerimdeki gibi bir gelinlikti. Annem buraya dönerken yanında getirmekle çok akıllıca davranmıştı.

Aynada kendimi incelemeye devam ettim. Saçlarıma maşayla hafif dalgalı bir şekil verip açık bırakmıştım. Şehre inince aldığım minik gümüş rengi yıldız süslemeleri, saçlarımın ışıltısını arttırmak için kullanmıştım. Bu akşam için yüzümde özellikle göz makyajına ağırlık vermiştim. Yaptığım makyaj sayesinde gözlerim artık daha iri ve çekik görünüyordu. Dudaklarıma sürdüğüm gülkurusu ruj da, ten rengime oldukça yakışmıştı.

Aynada kendimi incelerken koridorda ayak sesleri duymaya başladım. Kısa bir süre sonra kapı açıldı ve annem içeri girdi. Bu gece üzerine giydiği uzun ve askılı kırmızı elbisesiyle çok güzel görünüyordu. Beyaz saçlarını da arkasında gevşek bir topuz şeklinde toplamıştı. Beni görünce gözleri doldu ve dudakları titremeye başladı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Duygu yüklü, titrek sesiyle "Rüyamda gördüğüm gibi çok güzel görünüyorsun kızım," dedi.

Annemin öldüğünü düşünürken şimdi hayallerimdeki gibi düğün gecemde yanımdaydı. Kendimi daha mutlu hissedemezdim. Benim de gözlerim doldu.

Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin