Kaybeden

33.3K 1.9K 103
                                    

Gözlerimi açıp saate baktım, çok uyumuş olduğumu fark ettim. Anlaşılan dün gece mezarlıkta geçen uzun ve yorucu saatler yüzünden, yorgunluktan sabah erken kalkamamıştım.

Kısa süre içinde banyodaki işlerimi hallettim ve üzerime kot şort ve askılı siyah bir tişört geçirdim. Saçımı gevşek bir atkuyruğu yapıp, spor ayakkabılarımı giydiğimde artık güne başlamaya hazır hale gelmiştim. Şimdi kendime gelmek için koyu bir kahve içsem iyi olacaktı.

Mutfağa girdiğimde Doğu ve Batı'yı masada oturmuş kahve içerken gördüm. Onları mutfağımda görünce bir gerçeğin farkına vardım; artık onları evimde görmeye alışmaya başlamıştım. İkisine sıcacık bir gülümsemeyle "Günaydın," dedim.

"Günaydın Umay, bu sabah çok güzel görünüyorsun."

Doğu her zamanki kibarlığıyla, sabah yeni uyanan bir kadına ne söyleyeceğini çok iyi biliyordu.

"Günaydın Lupam." Batı önündeki pastırmalı yumurtadan büyük bir parçayı çatalıyla ağzına attı.

Kuzey'in neden kahvaltıda olmadığını merak etmiştim. "Kuzey nerede ve siz niye onun yanında değilsiniz?"

"Unuttun mu? Biz senin sköll ve hati'niz. Yani korumaların. Kahvaltımızı yaparken bir yandan da senin uyanmanı bekliyorduk. Polisler sabah erken saatlerden beri ormanda köpekleriyle dolaşıyorlar, Kuzey omegalarla birlikte onların çevresinde gezerek sorun çıkmaması için önlem alıyor."

Doğu'nun yaptığı açıklamayı duyunca erken uyanıp sürümü kontrol etmediğim için vicdan azabı duydum, sonuçta bu benim sorumluluğumdu.

Kendime sert bir kahve yapıp yanlarına oturdum. Kahveden aldığım her yudumla birlikte, biraz daha kendime geldiğimi ve daha iyi hissetmeye başladığımı fark ettim.

Çok geçmeden ön kapı açıldı ve Cenk ile Kuzey'in bize doğru geldiğini duydum.

Gözlerimi mutfak kapısından ayırmadan Kuzey'in içeri girmesini bekledim. Fazla beklemeye gerek kalmadan içeri ilk Kuzey girdi, Cenk de hemen arkasından onu takip ediyordu.

Kuzey bugün yine üzerine siyah bir tişört ve aynı renkte kot pantolonu giymişti. Bize erkeksi ve tehlikeli bir enerjiyle yaklaşırken gözlerimi dikkat çekici vücudundan alamadım.

Kuzey yüzüne çok yakışan bir gülümsemeyle "Uyanmışsın, günaydın," derken günün şu an aydınlanmaya başladığını hissettim.

Cenk saygı dolu bir ifadeyle beni selamladı. "Günaydın Lupam."

İkisine birden gülümseyerek "Herkese günaydın. Ormanda sorun çıktı mı? Köpekler ne yaptı peki?" diye arka arkaya merak ettiğim şeyleri sormaya başladım.

"Köpekler bizim kokumuzu alınca o bölgeye uğramadılar bile. Ormanda polisleri peşlerinde amaçsız bir şekilde dolaştırıp durdular. On beş dakika önce arama faaliyeti sona erdi. Ormanda hiç insan kalmadığı için biz de geri döndük."

Kuzey'in verdiği bilgiyle kasılan omuzlarımın rahatlayarak gevşediğini hissettim. "Bu olayı sorunsuz bir şekilde atlattığımıza çok sevindim. Yardımlarınızdan ötürü hepinize tekrar teşekkür ederim."

Cenk'e döndüm."Cenk sen polis teşkilatındansın. Onların buraya geleceğinden nasıl haberin olmadı?"

Cenk tedirgin bir şekilde elini kızıl saçlarının arasından geçirdi. "Umay biliyorsun ben sivil çalışıyorum ve sadece uyuşturucu ile ilgili suçlarla ilgileniyorum. Dün merkez dışında bir olayı takip ediyordum. Ancak işim bittikten sonra merkeze geri döndüğümde buraya geldiklerinden haberim oldu. "

Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin